Güncelleme Tarihi:
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan 10 bin işçi, dün sabah Hizmet-İş Genel Başkanı Hüseyin Tanrıverdi'nin, Belediye Başkanlığı binasına ‘‘Bu İş Yerinde Grev Vardır’’ pankartını asmasıyla işi bıraktı. Böylece, Ankara'da tüm belediye hizmetleri durdu.
Başkanlık binası önünde toplanan işçiler davul zurna eşliğinde halay çektiler. İşçilere seslenen Tanrıverdi, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in uzlaşmaz tavrından vazgeçmek zorunda kalacağını savundu. Başkent'te Ankaralılar'a verilecek hizmetlerin aksamasından üzüntü duyduğunu belirten Tanrıverdi, ‘‘Bizim kalbimiz hizmet aşkı ile yanıyor ama, Sayın Gökçek'in acımasız tutumu bu sonucu doğurdu’’ dedi.
LİNÇ HUKUKU
Bu arada Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'li meclis üyeleri de greve başlayan Büyükşehir Belediyesi işçilerini ziyaret etti. CHP Grup Başkanı Adnan Dinçer, ‘‘Melih Gökçek, belediye işçilerine linç hukuku uyguluyor’’ dedi.
Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanı Adnan Dinçer, şunları kaydetti: ‘‘Gökçek'in yönetiminde, grev doğal bir sonuçtur. İşçilerin talep ettiği ücretler, daha önce CHP'li belediyelerin çalışanlarına verdiği ücretlerdir. İşçilerin taleplerinde bir anormallik yoktur. İşçilerin bugün istediği ücretler, bundan 8 yıl önce yapılan toplu sözleşmede alınan ücretin dolar bazında yarısı kadardır. Melih Gökçek suya, doğalgaza dolar bazında fiyat uygularken bu durumu gözardı ediyor. (İşçilere istediği parayı verirsem otobüs 200 bin lira olur, su şu kadar olur) diyerek belediye çalışanları ile halkı karşı karşıya getiriyor.’’
Memurun 1.8 milyonluk eylemi
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi memurlar, aralarında topladıkları 1 milyon 875 bin lira metal parayı ‘‘zammı iade ediyoruz’’ diyerek, Başbakanlık'a gönderdi. Yenişehir Postanesi önünde, öğle saatlerinde toplanan bir grup memur, zammı protesto için sloganlar attı. KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nazım Alkaya, burada toplanan memurlara hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yaşadığı krizin temel nedeninin; çalışanlara verilen ücretler değil, batık krediler, teşvik primleri, kayıtdışı ekonomi ve kara para olduğunu savundu. Alkaya, ‘‘Bunları ödemeye niyeti olmayanlar, faturayı bizlere ödettirmeye çalışıyorlar’’ diye konuştu.
‘‘Tek taraflı ve sadaka niyetine verilen zamlara karşı çözümün, KESK ve ona bağlı sendikalarla toplu sözleşme masasına oturulması olduğunu’’ ileri süren Alkaya, şunları kaydetti:
‘‘Bugün bizlere yüzde 20'lik ücret artışını dayatan siyasi iktidar ortaklarına (Hükümet zammını al başına çal) diyerek kamu emekçilerinin protestosunu iletiyoruz.’’