Güncelleme Tarihi:
TARIM ve Köyişleri Bakanlığı’nın Ankara Yenimahalle’deki kampüsünde kurulan Tohum Gen Bankası’nın açılışını yapan Başbakan Tayyip Erdoğan, “Bizim petrolümüz yok, altın madenlerimiz yok ama belki bunlardan çok daha değerli bereketli topraklarımız var” dedi. Bu bankanın 250 bin numune saklama kapasitesiyle ABD ve Çin’den sonra dünyanın en büyük 3’üncü gen bankası olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Son ağaç kesildiğinde, son nehir kirlendiğinde ve son balık öldüğünde o zaman paranın yenmediğini anlayacaksın” şeklindeki Kızılderili atasözünü anımsatarak, konunun önemini de vurguladı.
Bu gen bankasının Türkiye’nin tarım alanında lider ülkelerden biri haline gelmesini sağlayacak büyük projelerden biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, 10 bin tohum örneğiyle başlanan faaliyetin, gerekirse 300 bine bine çıkarılacağını kaydetti. İzmir’de bulunan gen bankasındaki 55 bin tohum gen örneğinin de birer kopyasının bu bankaya taşınacağını belirten Erdoğan, zaman içinde Türkiye’deki bütün bitki türlerinin bu bankada muhafaza edileceğini söyledi. Dünyada 11 bin civarında endemik yani nadir bitki türü bulunduğuna bunların yaklaşık 4 bin tanesisinin Türkiye’de olduğuna dikkat çeken Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemiz toprakları Güneydoğu Anadolu Bölgemiz, Harran ovası dünyada tarımın ilk kez yapıldığı topraklar olarak bilinir. Evet, bizim petrolümüz yok, bizim uçsuz bucaksız altın madenlerimiz de yok ama belki bunlardan çok daha önemli, çok daha değerli bereketli topraklarımız var.”
Gıda merkezi yapacağız
Şu anda dünya üzerinde tahminlere göre 1.3 milyar insanın açlığın pençesinde bulunduğunu, krizin bu sayının artmasına yol açtığını, herkesin tedbir almak, mücadele etmekle sorumlu olduğunu anlatan Erdoğan, “Hollanda’dan büyük Konya Ovamız var” ve “Su akar Türk bakar” sözlerini anımsattı. Erdoğan, “Dünya, olası gıda krizi beklentisi içindeyken, GAP, DAP ve KOP gibi projelerle ülkeyi dünyanın bir gıda üssü yapmak için tüm imkanlarımızı seferber ettik” dedi.
Mikroorganizmalar eksi 196 derecede korunacak
TARIM ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye Tohum Gen Bankası’nın altyapısında dünyadaki son teknolojinin kullanıldığını ve bankanın sanayicinin, üreticinin ve bilim adamlarının faydalanabileceği şekilde dizayn edildiğini söyledi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Gen Bankası konusunda 9 ay önce kendisine talimat verdiğini belirterek, şu bilgileri verdi: “Gen Bankası’nda ayrıca tarımda kullanılan mikroorganizmalar da eksi 196 derecede korunarak istendiği anda hizmete sunulabilecek. Türkiye’de halen 66 bin hububat, bakliyat, sebze, meyve, tohum çeşidinin kayıt ve koruma altında bulunuyor. Bunların birer örneği Gen Bankası’na nakledilecek. Tohumculuk Yasası ve Islahçı Hakları Yasası’ndan sonra tohumculuk alanındaki çalışmaları hızlandı. 2005’te 620 bin dönüm sera alanında kullanılan hibrid tohumun yüzde 10’u yerli iken geçen yıl itibariyle bu oranın yüzde 35’e çıktığını, 2012’de ise bu oranı yüzde 65-70’e ulaştırmayı hedefliyoruz. TÜBİTAK’la yürüttüğümüz ‘soğanlı yumru süs bitkileri’ projesiyle 260 endemik bitki türü tescil edildi ve üretimine başlandı.”
Yapımı 8 ay sürdü 2 milyon lira gitti
- Dünyanın 3’üncü büyüğü olarak dün Ankara’da faaliyete geçen tohum gen bankasının yapımı 8 ay sürdü. Toplam 2 milyon liraya mal olan bankada sadece Türkiye’de bulunan bitki gen kaynakları değil, uluslararası anlaşmalar ile diğer ülkelerden sağlanacak gen kaynakları da saklanacak. Bankada, bitki kaynaklarının yanı sıra tarımsal üretimde kullanılan bakteri ve mantarlara ilişkin genler de koruma altına alınacak.
- Çin’deki bitki gen bankasında 300 bin, ABD’deki bitki gen bankasında ise 280 bin kaynak koruma altında. Ankara’da açılan bankanın kapasitesi ise 250 bin tür kaynak kapasiteli. Türkiye’de daha önce Ankara’da kurulan gen bankasında 10 bin İzmir-Menemen’deki gen bankasında 55 bin bitki kaynağı bulunuyor.
- Türkiye’de bu konudaki çalışmaların tarihçesi, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile 1964 yılında bir anlaşma imzalanmasına ve Bitki Araştırma ve İntrodüksiyon Merkezi’nin kurulmasına dayanıyor.