Sadi Özdemir
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2009 00:00
Siirtli İnci Soydan, yabani fıstıktan elde edilen ‘Bıttım’ın yağı başta olmak üzere, Anadolu’nun ünlü bitkilerini, hatta ekmeği, hamuru bile cilt ve vücut bakımı için kullanarak önce Antalya’da sonra Ankara’da ün kazandı. Hamdi Akın’ın davetiyle de Levent Loft’ta bir Spa kurdu, Uzakdoğu formülleri uygulayan rakiplerinin karşısına dikildi.
ANADOLU’nun binlerce yıllık güzellik sırlarını doğup büyüdüğü Siirt’te ve gelin gittiği Van’da keşfeden İnci Soydan, İstanbul sosyetesini hem ‘Türk hamamı’yla yeniden buluşturdu hem de doğal ürünlerle hamamda uyguladığı cilt ve vücut bakımlarıyla yeni bir akım başlattı. Başta yabani fıstık ‘Bıttım’ın yağı olmak üzere, Anadolu’nun çok özel bitkilerini, hatta ekmeği ve hamuru da cilt ve vücut bakımı için kullandığını söyleyen İnci Soydan, önce Antalya’da sonra Ankara’da güzellik merkezi işletti ve İstanbul’a da Levent Loft içindeki merkezin işletmesi için Hamdi Akın tarafından davet edildi. İnci Soydan, 1.5 yıl önce Levent Loft’un girişinde açtığı, içinde mini Türk Hamamı’nın da bulunduğu Spa için “Aslında burası Anadolu Spa’sı. Birçok bakımımı hamamda uyguluyorum. Hamamımız ‘kına gecelerine’ de ev sahipliği yapıyor” diyor.
Babasının ‘küçük posta’sı
İnci Soydan, “Siirtliyim, Van’a gelin gittim” diye başlıyor ve şöyle devam ediyor: “Anne tarafımda Bıttım sabunu üreten bir dedemiz vardı. Babamın dört kızı olması nedeniyle beni biraz erkek gibi yetiştirdi. 5 yaşımdan itibaren babamın banka işlerini yapmaya başladım. Kendisi önce manifaturacıydı, sonra elektrik ve inşaat malzemeleri ticaretine başlamıştı. Siparişleri, banka işlerini halletmek için beni ‘posta’ gibi kullanırdı. Elime bir pusula verir, bankaya gönderirdi. Bazen tomarla paraları verir bankaya gönderirdi. Ben de babamın selamını söyler teslim ederdim. Bu yüzden küçük yaşta hem özgüven kazandım hem de ticarete merak sardım.”
Van’da olmadı Antalya’da tamam
Çocukluğunun Siirt’te dolu dolu geçtiğini söyleyen İnci Soydan, 18 yaşında Van’a gelin gittiğini belirtiyor ve şöyle konuşuyor: “Van’ın iyi bir ailesine gelin gitmiştim. Orda da rahattım. Ailemizin Van’da iki işhanı vardı ve bir iş yapmayı çok istedim. Eşime Faruk Bey’e ‘bana bir dükkan verin iş kurayım’ dedim. Ancak eşim Van’da çalışmamı istemedi ve ‘burdan çıkınca olur’ dedi. 1989 sonunda da Antalya’ya yerleştik. Eşim turizm işi yapmak istedi ama sonra kendini emekliye ayırdı. Çocuklarımız ise okuyordu. Ben, iş yapmadan, üretmeden hazırdan yemeyi hazmedemedim. Eşime ‘sen iş kurmuyorsan ben kurarım’ dedim. Eşim de ‘Tamam ama beni işe karıştırma, kurar teslim ederim’ dedi. Bir kadın için kendini destekleyen koca büyük şans.”
Spor ve güzellik merkezi
Antalya’da 1992’de 2 milyon marklık bir yatırımla ‘spor ve güzellik’ merkezi kurduğunu belirten İnci Soydan, “O dönemde spor ve güzellik merkezleri pek yaygın değildi olanlar da hijyen açısından sorunluydu. Ben 800 metrekarelik bir merkez kurdum ama bunun için hem çok zaman hem de çok para harcadım. İçinde kreş bile vardı ve bir süre sonra kadınların yanısıra eşleri de cilt bakımına gelmeye başladı” diyor. Cilt bakımı ve güzellik için özel eğitimler de aldığını söyleyen Soydan, bu eğitimlere Anadolu’dan bildiği bitkilerle krem ve piilingler de eklediğini anlatıyor.
Bıttım, susam lavanta yağı ve hamur kullanıyor
İNCİ Soydan, “Biz Uzak Doğu yağları, bitkileri kullanmayız. Cildine göre Anadolu’dan susam, bıttım, lavanta yağı, ceviz, üzüm çekirdeği, nane, kekik v.b. bitkiler kullanırız. Bitkisel piilingler uyguları. Dolabımızda hazır ürün yoktur. Kırmızı biberden, maydanoza, dereotuna kadar her şeyi kullanıyoruz. Bıttım mucizelerle dolu. Çünkü çinko, selenyum ve vitamin içeriyor. Saç dökülmesine karşı etkili. Ekmekle hamurla da bakım yapıyorum, hamur, ozmotik basınç sayesinde alt dokudaki nemi yüzeye emiyor. Bunlar hep Anadolu gelenekleri.”
Bürokrat, diplomat eşleri Ankara’da merkez kurdurdu
İNCİ Soydan, Antalya’ya tatile gelen Ankaralı müşterilerinin zamanla “Ankara’da da bir yer aç” diye kendisine baskı yaptığını anlatıyor ve şöyle devam ediyor: “Kızım Esen de Ankara’da okumaya başlamıştı. Önce onun için tuttuğumuz dairede belli dönemlerde Antalya’dan gidip 10-15 kişilik diplomat, bürokrat eşlerine cilt bakımı yapmaya başladım. Sonra Atakule’de bir merkez kurduk. Kızım da mesleğe merak sardı ve o da kendini yetiştirdi. Atakule’de bu merkezi işletirken Hamdi Bey (Akın) bize, ‘İstanbul’a gelin çok şık bir yerimiz var siz işletin’ dedi. Biz de bir gecede karar aldık ve İstanbul’a taşındık. Levent Loft’ta şu anda 144 daire var, 88 dairelik bir bina daha ekleniyor. Çok ünlü müşterilerimiz var ve kişiye özel uygulamalarımızla yola devam ediyoruz.”
Hamamda kına gecesi
İNCİ Soydan, Türk hamamı geleneğini yaşayarak büyüdüğünü anlatıyor ve şöyle konuşuyor: “Yeni nesil hamamı tanımıyor. Siirt’te bir bebek 40 günlük olunca hamama götürülür, 40’ı çıkarılır. Taş kınası az suyla sulandırılır, bebeğin vücuduna (kafası dahil) sürülür. 5-10 dakika bekletilir sonra yıkanır. Bunun bebeğe direnç kazandırdığına inanılır. Bazı yörelerde bebek doğar doğmaz tuzlanır. Şimdi çağdaş Spa’larda tuz kullanılıyor. Anadolu’da hamam günleri vardı, bir ritüel olarak hayatı şekillendirirdi. Gelinlik kızın çeyizinde en önemli eşyalar hamam takımlarıydı. Haftanın belli günleri her ailenin hamam günü vardı, oturacağı kurnasına kadar belliydi. Öğlen gidilir, akşam çıkılırdı. Şimdi bunları çağdaş hayata getirmek istiyoruz. Buradaki butik hamamı da bunun için açtık. Hiç umulmayacak ailelerden gelen isteklerle haftada bir kaç kına gecesi düzenlenmeye başlandı bile. Böylece o güzel ritüeller tekrar hayatımıza giriyor.”