Oluşturulma Tarihi: Haziran 07, 2005 02:01
TÜRKİYE’nin 2006
Dünya Kupası Elemeleri’nde Yunanistan ile 0-0 berabere kalarak gruptaki şansını mucizelere bırakmasının ardından eleştiri okları tribünlere yöneldi. Maçın oynandığı İnönü Stadı’ndaki atmosferin ve coşkunun oldukça düşük seviyede kalmasının nedenlerini tribünlerdeki amigolara sorduk.
Fenerbahçe Amigosu Nihat Özpolat (Sefa) ile Galatasaray Amigosu Sabahattin Şirin milli maç öncesi birlikte Umre’ye gitmişlerdi. İki önemli tribün liderinin Umre’de olmasının milli maça olumsuz etki yaptığı konuşulurken, diğer liderler şunları söyledi:
ALEN MAKARYAN (BEŞİKTAŞ): Öncelikle maç bizim sahamızda oynandı ancak bize tribün organizasyonu ve tribün desteği için hiçbir öneri gelmedi. Sponsorların davetlileriyle dolu tribünlerden ses çıkmasını beklemek büyük bir talihsizlik olur. Biz hatayı temelde yapıyoruz. Taraftarlarımıza Premier League’den taraftar profilleri örnek gösteriliyor. Bu çok yanlış onların tribün kültürüyle bizimki çok farklı. Milli maçta kapıda çekirdek satan seyyar satıcıları zengin ettiler. O maça sadece futbol izleyicisi geldi. Tribün olayı bambaşkadır. Kulüp maçları başka, Milli maçlar başkadır. Taraftarın psikolojisini iyi bileceksin. Eğer bize deselerdi ki ‘Beşiktaş kapalısında kombinesi bulunan 1000 kişi bu maça gelsin, destek versin’ biz seve seve gelirdik.
OZAN ADIGÜZEL (FENERBAHÇE): Milli maç farklıdır, kulüp takımlarının maçları ise çok farklı. Öncelikle kulüp takımlarının her maça gelen kemikleşmiş kadroları mevcut olduğundan böyle bir sorun yaşamıyoruz. Artık taraftar grupları bu işlerde profesyonelleşti. Ayrıca Milli maçlara gelen taraftar profili ise çok ayrıdır. Bence bu tip maçlarda 3 büyüklerin taraftar gruplarından destek istenmeli. Fakat milli maçlarda herkes tribünde altına minder alıp cips yemekten maçı dahi izleyemiyor. Tribün kültürü diye bir kavramın ne derece ciddi olduğunu biz daha yeni anlıyoruz. Bizim toplumumuzda taraftar diyince akla fanatizm geliyor. En başta kafaları değiştirmeliyiz.
FERDİ AYGÜNEŞ-İLYAS KARGI (FENERBAHÇE): Bu tip maçlarda 3 büyüklerin tribün gruplarının maça davet edilmesi lazım. Fakat bildiğimiz kadarıyla sponsor firmalar biletleri çok farklı kişilere dağıtmış. Milliyetçilik ayrıdır, taraftarlık ayrı. Ulus olarak hepimiz milliyetçiyiz ancak iş tribünde bağırmaya gelince farklı bir boyut karşımıza çıkıyor. Biz Fenerbahçe taraftarları olarak bayrağımızın her zaman arkasındayız. Ancak bu kafayla gittiğimiz sürece Milli Takım sessiz sedasız tribünlere oynamaya devam edecektir. Olay maça gelenlere bayrak ve forma dağıtmakla bitmiyor.