Güncelleme Tarihi:
Kuruluşunuzdan bu yana aslında sadece 4 yıl geçti ama çok kısa bir süre içinde New York borsasında halka açılmayı planlıyorsunuz, Neden halka arz ve neden New York borsası?
Global bir trend olan teknoloji destekli ulaşım, dünyanın her tarafında büyüyor. Türkiye’de de çok hızlı büyüyor. Bu büyümeyi devam ettirebilmek için bize çok ciddi manada kaynak gerekiyor. Bu kaynağı sağlayabilecek yerlere baktığınız zaman ise Amerikan borsalarının doğru yerler olduğunu görüyoruz. Şirketimizin bugünkü konumu ve büyüme hızı itibariyla kaynak yaratmak için bunun doğru zamanda ve doğru hareket olduğuna karar verdik.
‘BİZ ULAŞIM ŞİRKETİYİZ’
Peki, New York borsasına açıldıktan sonra yaklaşık beş yüz otuz iki milyon dolarlık bir değere ulaşacaksınız ve şirketin kasasına da iki yüz seksen milyon dolar civarında bir kaynak aktarılması bekleniyor. Bu kaynağı nasıl değerlendireceksiniz?
Bizim işimiz ve amacımız insanları Türkiye’de A noktasından B noktasına götürmek. Biz bir scooter kiralama şirket değiliz. Biz bir araç kiralama şirketi de değiliz. Biz ulaşım şirketiyiz, ulaşım startup’ıyız. O yüzden amacımız seksen beş milyonluk ülkenin maksimum sayıda insanına elektrikli, paylaşımlı, çevreci, ekonomik, erişilebilir ulaşımı götürmek. Bu scooter’larla, motosikletlerle, arabalarla ya da başka araç tipleriyle olabilir bu önemli değil. Amacımız elektrikli paylaşımlı çevreci ulaşımı seksen beş milyonun maksimum sayısına götürebilmek. O yüzden gelen bütün kaynaklar şirketin farklı şehirlerde farklı araç tiplerini büyütmesi için tamamen yatırıma gidecek.
Hedefte ve rotada daha çok il var mı?
Şu anda 16 ildeyiz, gönül ister 81 ilde olalım. Yatırım aldıkça, büyüdükçe hem araç sayılarımızı hem bulunduğumuz şehirleri hem de araç tiplerini arttıracağız. İnsanlar bana sosyal medyadan yazıyorlar, bulundukları şehirlere çağırıyorlar ama bu kaynak meselesi. Neden New York borsasına açılmaya çalışıyorsunuz, neden açılacaksınız diye sordunuz ya derdimiz, bunu bana soran tüm insanların şehirlerine ulaşabilmek, bunun için yapıyoruz.
46 bin araca ulaşmışsınız ki bu da çok yüksek bir rakam. Kaynak geldikçe hem araç sayısı artacak hem de anladığım kadarıyla illerdeki ulaşabilirlik sayısı artacak. Peki, Türkiye’nin G20 ülkelerin içinde ‘süper app’ sahibi olmayan tek ülke olduğu ifade ediliyor. Bununla neyi kastediyorsunuz, açabilir misiniz?
Nüfusu yüksek olan G20 ülkelerinde Türkiye dışında neredeyse tamamında teknoloji destekli ulaşım şirketleri bizden daha ileride. Bizim amacımız bu bahsettiğimiz ülkeleri yakalamak ve hatta geçmek. Türkiye’yi bu işte parmakla gösterilen başarı haline getirmek. Çevreci elektrikli paylaşımlı ulaşımda bir dev yaratmak ve Türkiye bu noktada Martı ile birlikte bu büyük devrimin artık bir parçası, öncüsü olma noktasına geldi. G20 ülkelerinde ulaşım süper app’i yok derken kastettiğimiz şey bu. Bir sürü ülkede şu var, evinizden çıktığınızda telefonunuzu açıyorsunuz A noktasından B noktasına, ne kadar mesafe olursa olsun, günün hangi saati olursa olsun gidebilecek alternatifleri size telefonunuz üzerinden satan bir sürü şirket var ve bunun devleri var. Türkiye’de bunu ilk yapan biziz. Ölçekli olarak tek yapan biziz. O yüzden kastettiğimiz şey bu. Evinizden çıktığınız zaman kendi şahsi arabanıza binmeden benzinle çalışan, doğayı kirleten İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde müthiş trafik yaratan bir ulaşım aracına binip bir yerden bir yere gitmek yerine bizim app’imizi açacaksınız. Nereye gitmek istiyorsanız o mesafeye gidecek aracı biz sizin ayağınıza getirmiş olacağız. Bahsettiğimiz bu.
Türkiye’nin farklı illerinden buraya gelin diye istekler aldığınızı söylüyorsunuz. Peki farklı ülkelerden böyle talepler var mı? Ya da siz farklı ülkelerde böyle bir açılım düşünüyor musunuz?
Bizim konsantrasyonumuz şu anda memleketimiz. Bahsettiğimiz yaklaşık 280 milyon dolarlık yatırımı da sadece Türkiye’de harcamayı planlıyoruz. Amacımız Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde olabildiği kadar fazla insanın bu yeni teknolojik devrimden faydalanması. Elektrikli paylaşımlı çevreci ulaşımı kullanabilmesi, günlük hayatının bir parçası yapabilmesi. Bizim derdimiz şu an bu.
HEDEF 30-40 MİLYON KULLANICI
Mikro mobilitenin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Daha farklı araçlar görecek miyiz? Bunlar hep elektrikli ve paylaşımlı mı olacak? Sistem böyle mi devam edecek? Tüm bunlar trafik sorununa çevreci bir yaklaşım. Çözüm üretme yolunda gelecekte Martı’ya nasıl bir vizyon ekliyor? Yani 10 yıl sonra Martı’yı nerede görmeyi hayal ediyorsunuz?
Biz etrafımızda gördüğümüz araçların tamamının 10 sene sonra elektrikli olacağına, elektrikli olan her aracın da paylaşabileceğine inanıyoruz. Bizim vizyonumuz bu. O yüzden Martı, spesifik olarak scooter, motosiklet, araba olarak ayırmadan insanları bir yerden bir yere götüren bütün araçların elektrikli olmasına ve paylaşılmasına konsantre. Bizler de Martı’nın bundan 10 sene sonra çok daha büyük olmasını, sokakta görülen araçların tamamının elektrikli olmasını ve çok büyük kısmının da paylaşımlı olmasını istiyoruz. Bugün 5.6 milyon olan sayıyı inşallah 30-40 milyon seviyesine ulaştırmayı istiyoruz. Bu hizmeti sunarak Türkiye’de yaşayan insanların günlük hayatını kolaylaştırmayı istiyoruz. Ofisimiz Maslak’ta ve ofise bir buçuk saatte geldim. İstanbul birçok insana göre dünyanın en güzel şehri. Bana göre de müthiş bir yer. Coğrafi olarak yani en güzel yerlerinden. Ama trafik pek çok insanı hayatından bezdiriyor. O yüzden bizim çözmeye çalıştığımız, üzerine çalıştığımız problem de bu. İstanbullu çok daha yaşanılabilir, Ankara’yı İzmir’i, Antalya’yı olduğumuz 16 şehri ve çok daha fazlasını daha yaşanılabilir, insanlar için daha keyifli, ulaşımı daha kolay yerler haline getirmek.
Yani 10 yıl sonra uçan dronlara binilebilir vaziyete geliyorsa Martı’nın da uçtuğunu göreceğiz herhalde?
Eğer A noktasından B noktasına insanları götürüyorsa Martı o işte de olmak ister.
'GÜVENLİĞİ ARTTIRACAK ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ’
Martı’nın hayatımızı kolaylaştırdığı bir gerçek. Bunu kullanım sıklığından veya sizin geldiğiniz kapasiteden de çok rahat anlıyoruz. Ama kamuoyunda güvenlik işi çok tartışılıyor. Bu araçların güvenli olmadığını, daha güvenli hale getirilmeden kullanılmaması gerektiğini veya bırakıldıkları yerlerde kaldırım işgal ettiğini düşünerek eleştirenler var. Bununla ilgili düşünüyorsunuz, neler yapılabilir, siz bunlara katılıyor musunuz?
Her yeni sistemde olduğu gibi burada da pürüzler olacaktır, ancak zamanla oturacaktır. Biz işin geneline bakıyoruz ve şunu görüyoruz; bugün Appstore’da 1 numaralı ulaşım uygulaması konumundayız. Aldığımız yıldız 4.7, toplam download (indirilme) sayımız 5.6 milyon. Milyonlarca insanın severek kullanıp 4.7 yıldız verdiği bir uygulamanın totalde ülkede yarattığı fayda, beğenilme, kullanılma oranını oradan anlayabilirsiniz. Hem yazılımımızda hem araçlarımızda güvenliği arttırmak için çalışıyoruz. Operasyonumuzu daha iyileştirmek için çabalıyoruz. Bunlar zamanla oturacaktır. Bu senenin ilk altı ayında maalesef ölümlü araba kazalarında hayatını kaybeden insan sayısının bin seksen olması lazım. Bunun scooter özeline baktığınızda binde bir yok. Yani Türkiye’de araba kazalarında ilk altı ayda bin seksen kişi hayatını kaybetmiş ve bu kazaların scooter’la yapılma oranı bunun binde biri bile değil Ama biz güvenliğin de, operasyonun da, yazılımın da daha iyi olmasına çalışıyoruz.