Güncelleme Tarihi:
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından açıklanan resmi sonuçlara göre 2010 yılında otomobil ve hafif ticari araç satışları tam 760 bin 913 adet olarak gerçekleşti. Bu satış 2005 yılındaki 723 bin adedi geride bırakarak tarihe geçti. Sadece 2010 yılındaki otomobil pazarına baktığımızda ise 509 bin 784'lük rekor bir satış görüyoruz. 2010 yılından önceki en iyi satış ise 2000 yılındaki 466 bin adetlik pazardı. İşin içine ağır ticari araçları yani kamyon ve otobüsü de eklediğimiz zaman 2010 yılında toplam pazar 793 bin adede yükseliyor ki, daha önceki en iyi satış 758 bin adetle yine 2005 yılında gerçekleşmişti.
BRIC arasına girmeli
Dediğim gibi pazarın otomobil ve hafif ticari araç satışlarında 750 bini aşacağını son 5 aydır sürekli yazıyor, Aralık ayında ise 150 bin adetle rekor kıracağını söylüyorduk. O yüzden sonuçlar bizim için süpriz olmadı. Bizim için Detroit'te asıl süpriz dev markaların yöneticilerinin Türkiye'deki büyümeden ve rekor satıştan haberleri olmasıydı. Bana göre son yılların en başarılı ve verimli fuarı olan Detroit'te görüştüğümüz Amerikalı yöneticiler bile ilk olarak bize son dönemde 'Türkiye' adının çok gündeme geldiğini söylediler. Bir çoğu bize Türkiye'deki son durumu sorarken, hepsinin ortak görüşü Türkiye'nin BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) ülkelerinin arasına girmesiydi.
Dev yatırımlar yolda
Bir çok uluslarrası firma Almanya, İngiltere gibi pazarlarda sorun yaşarken, Türkiye'nin otomotivde bu denli büyümesi önümüzdeki yıllar için büyük umut veriyor. Sektör yetkilileri bu performansın dev yatırımları Türkiye'ye çekeceği konusunda hemfikir. Zaten hali hazırda şu an Türkiye'de yatırım için fizibilite çalışması yapan bir kaç dev firmanın olduğunu biliyoruz. Rekor yılı olan 2010'un ardından şimdi gözler kuşkusuz 2011'de. Türk otomotiv sektörünün 2011 yılına ilişkin ortak öngörüsü 2010 yılına paralel bir pazar olması yönünde birleşiyor. 2010 yılının da düşük beklentiyle başladığından yola çıkarsak 2011 yılında da açıkçası yeni rekorlar bekleniyor ama çok fazla dile getirilmek istenmiyor. Sonuçta benim şahsi kanaatim 2011 yılında eğer kurlarda aşırı bir yükselme olmazsa otomotiv sektörü yılı 800 bin adetler seviyesinde kapatır. Yani bu yıl ortadaki tek risk kurlar. Faizlerde bir artış beklenmediği için herkesin gözü kurun gelişiminde. Bekleyip göreceğiz.
Gladyatör ödülleri
BAŞTAN beri karşı çıktığım 'Gladyatör' ödülleri geçtiğimiz pazartesi akşamı sahiplerini bulmuş. Bulmuş diyorum çünkü ben tören gecesinde Detroit'te fuarında Türk otomotiv sektörünü temsil ediyordum. Düşünün böylesine önemli bir fuarı Türkiye'den sadece 2 gazeteci izledik. Otomotiv markaları Paris, Frankfurt ve Cenevre fuarlarına gazeteci götürmek için büyük savaş verirken, Detroit'i kimsenin önemsememesi çok ilginç. Çünkü Avrupa'daki fuarların aksine Detroit'te tüm dünya başkanlarına ve önemli yöneticilere rahatlıkla ulaşıp konuşma imkanına sahipsiniz. Sonuçta Detroit otomotivin anavatanı ve Amerikan markaların bile tamamen globalleştiği bir dönemde bu fuara sırtınızı çevirmek büyük hata.
Aynı tarihte tören
Bugün otomotiv sektörünün en önemli çatı örgütlerinden biri olan ODD'nin, uluslararası fuar takvimini bilmesine rağmen ödül törenini Detroit fuarı'nın basın gününe koyması baştan yanlıştı. Çünkü biz daha bu ödül töreninin tanıtım toplantısında hem ODD Başkanı Mustafa Bayraktar'a hem de genel sekreterine bu durumu aktardık. Sonuçta biz sektör adına daha önemli gördümüz Detroit'teydik. Düşünün Detroit'e gitmeseydik Murat Güler'in Ford'dan sonra tüm dünya için Lincoln modellerini de baştan yaratacağını nasıl öğrenebilirdik. Önümüzdeki günlerde Detroit'le ilgili çok daha çarpıcı haberleri okuyacaksınız.
Bayraktar'a 4 ödül
Uzun lafı kısası ODD bu yıl başarılı markalara 'Gladyatör' ödüllerini vermiş ama bizim en başta söylediğimiz şaibeler Amerika'dan bile duyuldu. Satış performanslarına verilen ödüllerin dışında markaların para vererek katıldığı iletişim ödüllerinde Bayraktar Grubu'nun ağırlığı dedikoduları da beraberinde getirmiş. ODD Başkanı Mustafa Bayraktar'ın aynı zamanda Bayraktar Grubu'nun da Başkanı olması ödül töreninde biraz sıkıntı yaratmış. Çünkü iletişim ödüllerinden üçünü Bayraktar Grubu'nun bünyesindeki Citroen, Subaru ve Infiniti almış. Citroen'in satış ödüllerinden de birini alması toplam 19 ödülün 4'ünün Bayraktar'a gitmesini sağlamış. Kuşkusuz bu Mustafa Bayraktar'ın farkında olduğu bir şey değildir ama eğer halk oylamasının ardından kendi seçtikleri jüri sonuçları belirliyorsa şaibeler de beraberinde gelir. Ben zamanında Otobil ödüllerinde benzer problemi yaşadığım için bu durumu gayet yakından biliyorum. Herneyse Amerika'dan bana şu anda yeni Gladyatörleremiz hayırlı olsun demekten başka söz düşmez.