Ambalaj sektörünün 2023 hedefi 30 milyar dolar büyüklük

Korkut, sektördeki gelişmeleri değerlendirdiği ve hedeflerini paylaştığı basın toplantısında yaptığı konuşmada, ASD'nin sektörün gelişmesinde önemli faaliyetlerde bulunduğunu belirterek, ambalajın ürünün giysisi olduğunu ve tanıtım için önem az ettiğini kaydetti.

Türkiye'nin ambalaj sanayinin 2005 yılında 4,7 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğunu anımsatan Korkut, geçen yıl bu rakamın, 9 milyar dolar büyüklüğe ulaştığını ve bunun 3 milyar dolarlık kısmının 180'in üzerinde ülkeye yapılan ihracattan sağlandığını söyledi.

Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefini hatırlatan Korkut, “Cumhuriyetimizin 100. yılında ambalaj sektöründe 30 milyar dolarlık sektörel büyüklük ve 10 milyar dolarlık ihracat hedefliyoruz” dedi.

Korkut, sektörde, yaklaşık 3 bin iş yerinin faaliyet gösterdiğini ve yaklaşık 100 bin kişinin istihdam edildiğini anlatarak, şunları kaydetti:
“Türkiye'de büyüme için önemli bir potansiyel var. 2011 yılında dünya ortalamasına göre, kişi başına ambalaj tüketimi 78 dolar olarak hesaplanıyor. Bu rakam Türkiye'de 109 dolar iken, Avrupa Birliği (AB) ortalaması 250 dolar, ABD ve Kanada ortalaması 350 dolar olarak görülüyor. Ambalajın en yoğun kullanıldığı Japonya'da ise kişi başı tüketim 550 dolar oldu. Sektör olarak Türkiye'de kişi başı ambalaj tüketimini, 2023'e kadar 300 doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.”

Ambalaj sektörünün gelişmişliği ve kişi başına ambalaj tüketiminin genel olarak yaşam standardı ve ekonomik faaliyetlerin göstergesi olarak da değerlendirildiğini aktaran Korkut, “Ambalaj üretiminin, yaklaşık yüzde 50'sinin günlük ihtiyaç maddeleri arasında tüketildiğini görüyoruz. Yüzde 20-30'unun diğer gıda dışı tüketim malları ve yüzde 20-30'unun ise endüstriyel ambalajlarda kullanıldığı görülmektedir” diye konuştu.

Korkut, ambalajın ihracatı mümkün kılan en önemli stratejik araç olduğunu belirterek, İstanbul Sanayi Odası (İSO) en büyük 1000 şirket araştırmasında 53 ambalaj sanayi şirketinin yer aldığını kaydetti.

“Sektör büyüklüğünün 600 milyar dolar olması bekleniyor”

Küresel kriz sürecinden önce dünyada ambalaj endüstrisinin 500 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olduğunu ifade eden Korkut, şunları anlattı:
“2009'da pazarın büyüklüğü 429 milyar dolara indi. Bundan sonra ise sektörde her yıl yüzde 3,5 büyüme kaydedildi. 2014'te sektör büyüklüğünün 600 milyar dolara çıkması bekleniyor. Ambalaj sektörü olarak, mümkün olan minimum hammadde, doğal kaynak ve enerji kullanımı ile sürdürülebilir üretimi sağlıyoruz.

Büyük bir üretici, 10 yıl önce kullandığı hammadde ile bugün de aynı miktar hammadde kullandığı halde çok daha fazla üretim yapabilmekte ve bunun sonucunda da kaynaklarını verimli kullanarak karlılığını artırabilmektedir.”

Bir gazetecinin “Gıda ürünlerinde ambalaj ile ilgili bir denetim mekanizması var mı?” sorusu üzerine Korkut, kamuoyu ile işbirliği içinde denetimin sağlandığını belirterek, denetimi, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve yerel yönetimlerin sağladığını ve kendilerinin tavsiye niteliğinde bildirimlerde bulunduklarını söyledi. Korkut, bu konuda bakanlıkla yakın çalışmalar içerisinde olduklarını ifade ederek, ilgili komisyonlarda sivil toplum örgütü olarak daha etkin olmak istediklerini kaydetti.
Gıda ve hızlı tüketim ürünlerinde, “raf kavgası”nda dikkat çekecek ambalajların önem taşıdığını aktaran Korkut, ambalajın maliyetinin önemli olduğunu ve daha çok ürünün korunma süresinin uzatılmasının istendiğini dile getirdi.

Korkut, ambalaj atıklarının değerlendirilmesi konusunda yerel yönetimlerin faaliyetlerinin önemine işaret ederek, “Evsel atıklar, aslında endüstriyel anlamda değerlendirilebilir ürünlerdir. Bu ambalaj atıkları evlerde ayrıştırılırsa büyük kazançlar elde edebiliriz. Tüketicilerin bilinçlendirilmesi için etkin çalışma yapmak gerekiyor” dedi.

“Bilinçli tüketici neyi tercih ediyor?” sorusuna da Korkut, bilinçli tüketicinin, daha az malzeme olan ürünleri tercih ettiğini belirterek, “2003 yılında bir cam kola 215 gramdı, 2010 yılında bu rakam 180 grama indi. Tüketici aynı kola şişesini görüyor. 2000 yılında bir pet şişe 22,5 gramdı, bugün 10,5 gram, yani yüzde 53 oranında ambalajda azalma var ama işlev aynı. Teknolojik ilerlemeyle bu azaltıyor. Gelecek yıllarda teknolojik ilerlemeye bağlı olarak bu trendin devam etmesini bekliyoruz” diye konuştu.

Ambalaj sektörünün, 2012 beklentisine ilişkin soruya da Korkut, sektörün, ülke ekonomisinin üzerinde büyüdüğünü ve bu yıl da aynı beklentiyi taşıdıklarını söyledi.

“Ekmek, ambalajlanmak zorundadır”

Saadettin Korkut, ekmeğin yasal olarak ambalajlanmak zorunda olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yılda 15 milyar ekmek çöpe atılıyor. Eğer ambalajlansa, çöpe giden ekmeğin yüzde 50'sini kurtarırız. Sektör olarak, tüm Türkiye'de ekmeğin ambalajlanmasına hazırız. Üretildiği yerden alıyorsanız ambalajsız alırsınız ama bir yere gönderildiğinde ambalajın uygulanması gerekir. Yerel yönetimler bu konuya önem vermelidir. Ambalaj sektörü olarak, ekmeğin ambalajlanması gerektiğini söyledik.

Bu yasanın uygulanmamasını anlamış değiliz. Bunun  uygulanmasını dört gözle bekliyoruz. İngiltere, Fransa Almanya gibi ülkelerin
ekmek ambalajlarının bir kısmı Türkiye'den sağlanıyor.”

Bakliyat ürünlerinin de ambalajlanması gerektiğini ifade eden Korkut, Türkiye'de tüketilen bakliyat ürünlerinin yüzde 30'luk kısmının ambalajlı olarak satıldığın, ayrıca meyve ve sebzelerde de büyük pazarın olduğunu söyledi.