Güncelleme Tarihi:
Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, kamuda yüzbinlerce işçinin yasaya aykırı olarak 'taşeron' sistemiyle çalıştırıldığını belirterek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın kıdem ve taşeronluk düzenlemesini ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiğini söyledi. Bu düzenlemelerde asıl amacın kamuda taşeron işçiyi 'maraba' sistemine çevirmek olduğunu iddia eden Arslan, "Taşeron işçi kıdem tazminatı alamıyor, izin yapamıyor, sözleri ise kamuflaj. Devlet, aslında tüm hizmetleri taşeron aracılığıyla yaptırmak istiyor. Bunun için de İş Kanunu'nun 2. maddesini değiştirmek peşinde. Ama biz buna izin vermeyeceğiz" dedi.
 Hak-İş Başkanı Arslan ve yönetim kurulu basın mensupları ile dün iftarda bir araya geldi. Başkan Arslan, 1982 yılında, ülke nüfusunun 45 milyon olduğu bir dönemde, kamuda çalışan kadrolu işçi sayısının 600 bin olduğunu anımsattı. Aradan geçen 30 yılda nüfus 75 milyona ulaşırken, Türkiye ekonomisi kat be kat büyürken, kamuda çalışan kadrolu işçi sayısının 200 bine indiğini vurguladı. Arslan, "Büyüyen Türkiye, azalan işçi sayısı. 200 bine indi ama kamu aradaki farkı taşeronla kapatmaya çalışıyor. Oysa yeniden kamuda kadrolu işçi alımının önü açılmalı, boş kadrolar doldurulmalı" dedi.
EVİRİP ÇEVİRMEYE GEREK YOK!
"Ama özel sektör İş Kanunu'nun 2. maddesini değiştirerek, taşeron işçi çalıştırma koşullarını genişletmek istiyor, sadece yardımcı ve teknik işlerde değil, asıl işlerin de taşerona verilmesinin önünü açmayı planlıyor. Siz Hak-İş olarak buna nasıl bakıyorsunuz" sorusuna Arslan, "Özel sektör zaten taşeronluğu tepe tepe kullanıyor. Sorun kamuda. Kamuda, işleri taşeronluğa verme şartları çok ağır ve buna rağmen veriliyor. Ama işçiler mahkemelere koşuyor ve bir bir kazanıyor. Kamunun başı mahkeme kararlarıyla dertte. Kamu, tüm hizmetleri hizmet alımı yoluyla yapmak istiyor. Yani sağlık, temizlik, yol yapımı, ulaşım gibi asıl işleri de taşerona vermek istiyor. Buna gerekçe oluşturmak için de taşeron işçiler, kıdem tazminatı alamıyor, izin kullanamıyor, deniyor. Bunlar kamuflaj. Evirip çevirmeye gerek yok. Devlet taşeron sorumluluğundan kurtulmak, kamuda işçiyi maraba gibi çalıştırmak istiyor. Ama biz buna izin vermeyeceğiz" yanıtını verdi.
SAMİMİYSENİZ, 94'Ü UYGULAYIN!
BaÅŸkan Arslan, hükümetin taÅŸeron işçilerin sorunlarını çözmek konusunda gerçekten samimiyse 94 sayılı ILO sözleÅŸmesini uygulamasının yeterli olacağını söyledi. Türkiye'nin 1960 yılında kabul ettiÄŸi ve 1988 yılında yürürlüğe giren 94 sayılı sözleÅŸmenin, herhangi bir yasal düzenlemeye gerek olmaksızın, taÅŸeron sorununu çözeceÄŸine dikkat çeken Arslan, "Bu sözleÅŸmeye göre esas iÅŸveren işçisinin haklarını, taÅŸeron işçiye verelim, olsun bitsin" dedi.Â
Kamu işçi maaşlarının enflasyon karşısında 'korunuyor' görünmekle birlikte gerçekte ciddi bir erimeyle karşı karşıya olduğunu belirten Arslan, bu nedenle toplu sözleşme masasında bir taban ücret belirlenerek, bunun altındakilerin öncelikle buraya yükseltilmesi; ardından da tüm işçiler için ilk 6 ay yüzde 15zam istediklerini açıkladı. Sonraki altı aylık dönemler için taleplerinin ise enflasyon artı 2 puan olduğunu bildirdi.
Başbakan Erdoğan'ın vatandaşa kredi kartı kullanmayın, çağrısının anımsatılması üzerine ise Arslan, "Herkesin alım gücü düştü. İnsanlar geçinebilmek için bir karttın borcunu kapatmak için diğer karttan para çeker hale geldi. Evet herkes ayağını yorganına göre uzatmak zorunda ama ben geçinebilmek için bunu yapan işçilere, kart kullanmayın, diyemem. Sorunu çözmek kredi kartını ortadan kaldırmak değil, ücretleri belli bir seviyeye çıkarmak. Kredi kartı kullanmayın diyemiyorum çünkü alternatifini ortaya koymak lazım."