Güncelleme Tarihi:
Ünlü gelecek bilimci Alvin Toffler, Türkiye'nin de bir silikon vadisi olabileceğini belirterek, "Anahtar kelime, imalat değil, ekonomik kalkınma için enformasyon teknolojisini üretmek ve kullanmaktır. Bunun için eğitim sisteminde devrim yapmak gereklidir" dedi
Toffler, 9. Ulusal Kalite Kongresi'nin özel oturumunda yaptığı "Gelecekte Toplumsal Düzen" konulu konuşmasında, dünyada bugün önemli bir devrimin yaşandığını bildirdi.
Dünyayı 3 bölümlük süreçler halinde ele aldığı "Üç Dalga Teorisi" hakkında bilgi veren Toffler, 1960'lardaki sanayi devriminden sonra, bugün yeni bir refah yaratma sisteminin gündeme geldiğini, bunun da yeni bir meydan okuma olduğunu ifade etti.
İlk dahilerin, Türkiye'nin de bulunduğu bölgede 1'inci Dalga olarak ifade ettiği tarım devrimini yarattığını ve bu devrimin Türkiye'den Kuzey Afrika'ya yayıldığını anlatan Toffler, tarımın insanların yaşama şeklini değiştirdiğini ve refah yaratmanın motoru olduğunu kaydetti.
Sanayi devriminin Avrupa'da ortaya çıktığını ve 2'inci Dalga olarak dünyaya yayıldığını belirten Toffler, böylece köylü ekonomisinden kentsel ekonomiye geçiş kaydedildiğini, ortak bir sanayi kültürünün oluştuğunu anlattı.
Standartlaşma, uzmanlaşma, ortak bir ritim yaratan sanayi devriminin, bürokrasiyi de doğurduğunu belirten Alvin Toffler, bu dalganın, üretimde, aile ilişkilerinde, iktidar ilişkilerinde, günlük yaşamda büyük bir değişimi başlattığını vurguladı.
Yeni ekonomi devrimi
Yeni ekonomiyi bir devrim olarak niteleyen Toffler, bu değişimin yavaş gelişmeyeceğini, ekonomide tirbülanslar olacağını savundu. Dünyada PC kullanımı hakkında bilgi veren Toffler, ABD'de çalışanların yüzde 75-80'inin bir şekilde bilgi işçisi haline geldiğini, 20-30 milyon Amerikalı'nın işe gitmeden artık evinde çalıştığını söyledi.
Sport otomobil üreten bir şirketin bütün dünyadaki 350 bin işçisine internet bağlantılı bilgisayar vereceğini açıkladığını, değişime direnen işçi sendikalarının bu tutumlarını değiştirerek üyelerine bilgisayar vereceklerini duyurduklarını anlatan Toffler, "Yeni ekonomi geri dönülmez bir noktaya geldi. Başladı, gelişiyor." dedi.
Japonya'da bugün ".com" şirketlerinin mantar gibi geliştiğini, internete bağlı cep telefonlarını çocukların kullandığını belirten ünlü gelecek bilimci, Avrupa Birliği'nin de, e-ticaretin hukuki çerçevesinin hazırlanması, telekomünikasyon piyasasının geliştirilmesi, bütün okulların internete bağlanması, öğretmenlerin eğitilmesi ve ekonomik açıdan ABD'nin geçilmesini 2010 yılı hedefleri olarak açıkladığını hatırlattı.
Asya Pasifik ülkelerinde de yüksek teknolojik gelişmeler kaydedildiğini vurgulayan Toffler, ev kadınlarına interneti nasıl kullanacaklarına ilişkin programlar yayınlandığını, Çin'in de bir taraftan internetin içeriğini kontrol etmeye çalışırken, bir taraftan da interneti yaygınlaştırmaya çalıştığını söyledi.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın dijital devrimden bahsettiğini, en geri ülkelerin siyasi liderlerinin bile 3'üncü Dalga'yı yakalamaya çalıştığını kaydeden Alvin Toffler, 2001 yılının global uyanış yılı olduğunu, yoksulluğun artık görmezden gelinmeyecek hale geldiğini vurguladı.
Silikon Vadisi olabilir
Dünyada birçok ülkenin, ABD'deki Silikon Vadisi'ni kopya edip kendi silikon vadisini kurmaya çalıştığına değinen Toffler, şunları söyledi:
"Türkiye de bir Silikon Vadisi olabilir. Anahtar kelime, imalat değil, ekonomik kalkınma için enformasyon teknolojisini üretmek ve kullanmaktır. Bunun için eğitim sistemini devrimleştirmek lazım. Mevcut eğitim sistemi, kuraldışılık içermiyor, üstelik atıl durumda. Kitle sanayine göre tasarlanmış. Kötü eğitiyoruz çocukları. Okulların yeni ekonomi için tasarlanması lazım. Okullarda yeni düşünce tarzlarını geliştirmek gerekiyor. Geleceğin görselliği lazım."
Yeni ekonomide yeni kamu kurumlarına ihtiyaç bulunduğunu, riskler ile ödüllerin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Toffler, "Türkiye geleneksel adımları atlayarak 3'üncü Dalga'ya gelebilir mi?" sorusunu yöneltti.
Çin'de de kendisine bu soruya benzer olarak "900 milyon köylü, 200-300 milyon sanayi çalışanı, 10 milyon da 3'üncü dalga çalışanımız var. 1'inci dalgadan 3'üncü dalgaya geçebilir miyiz? Ne yapabiliriz?" diye sorulduğunu hatırlatan Toffler "Evet geçilebilir. Teknolojik olarak geçebilirsiniz, ama eğitim aşamalarını geçemezsiniz" dedi.
Dijital devrimin, 3'üncü dalganın sadece ilk aşaması olduğunu belirten Alvin Toffler, biyoloji ile enformasyon teknolojisi arasında ilişki kurulduğunu, DNA kodu üzerine işleyen bilgisayar üretimi üzerinde çalışmalar yapıldığını anlattı.
Yeni ekonominin sadece işadamlarına değil, bütün bakanlara, hükümet kuruluşlarına meydan okuduğunu kaydeden Toffler, sermaye denen şeyin 1'inci Dalga'da 'toprak', 2'inci Dalga'da 'hisse senetlerinin ve üretim merkezlerinin' sahipliği olduğunu, ancak 3'üncü Dalga'da sermayenin temel değişim göstererek, çalışanların beynindekiler olduğunu söyledi. Toffler, elle tutulmayan, gözle görülmeyen sermayenin sınırları aştığını vurguladı.
Hükümet yavaş kalmamalı
Yeni ekonomide sermaye ile hükümet arasındaki ilişkilerin de değiştiğini, hükümetin karar verme sürecini hızlandırması gerektiğini belirten gelecek bilimci Toffler, "İş dünyası hızla değişirken, hükümet yavaş kalırsa, o işadamını yönetemez" dedi.
Dünyada, alt katta köylü ekonomisi, orta katta ucuz işgücü ürünleri ihracatına dayalı ekonomi, üst katta da bilgi bazlı ekonomilerden oluşan üç katmanlı güç yapısı bulunduğunu ileri süren Alvin Toffler, "Her hükümet, her şirket, Türkiye, tabloda nerede oturduğunu bilmiyorsa, nereye oturmak istediğini bilmiyorsa, bir yere gidemez, ilerleyemez" dedi.
Toffler, 3'üncü Dalga'da klasik yöntemlerle işsizlik sorunun çözümlenemeyeceğini, herşeyi değiştirdiği gibi örgütleri, bu arada bürokrasiyi de etkisiz hale getirdiğini anlattı.
Alvin Toffler, geleceğe dönük projeksiyon yaparken de, Avrupa'da bugün tek para birimi yaratılmaya çalışırken gelecekte çoklu para sistemi olacağı görüşünü dile getirdi. Toffler, eskiden olduğu gibi insanların güven duyduğu kurumların para çıkaracağını söyledi.
Kredi kartlarının da, istenilen ürünü alacak şekilde programlanacağını belirten Toffler, Kuala Lumpur'da Arap Malezya Bankası'nın çıkardığı bir kart ile antimüslüman olmayan her ürünün alınabildiğini kaydetti.