Esra SAHİCİ
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2006 00:00
Para ve sermaye piyasaları açısından mayıs-haziran ayında yaşanan dalgalanma 2006 yılına damgasını vururken, yatırım araçları içinde yatırımcısının yüzünü güldüren altın oldu.
Altın yatırımcısına 2006 yılında yüzde 30 kazandırdı. Parasını
hisse senedine bağlayan yatırımcı yüzde 1.66 kayba uğrarken, dolar yatırımcısı da kendini enflasyona karşı koruyamadı. Dolarda yıllık kazanç yüzde 5’te kalırken,
Euro’nun ise yüzde 17 kazanç sağladı.
ALTIN DALGADAN KORUDU: 2006 yılını piyasalar açısından iki bölüme ayırmak mümkün. İlk yarıda yabancıların para girişiyle olumlu bir tablo çizen piyasalar, ikinci yarıda ise global piyasalarda yaşanan dalgalanmanın etkisiyle toz duman oldu. Dalga ile birlikte güvenli liman olarak görülen altına yönelim artarken, bu dönem de altının ons fiyatı 670 dolara, Cumhuriyet altını da 250 YTL’ye kadar tırmandı. Serbest piyasada 194 YTL’den kapanan cumhuriyet altınına yatırım yapanlar bir yılda yüzde 30 oranında kazanç sağladı.
BORSA ZARAR YAZDI: Geçen yıl yüzde 50’nin üzerindeki getirisiyle yatırımcını mutlu eden hisse senetleri, bu yıla da iyi bir giriş yaptı. Endeks yabancı alımlarıyla 27 Şubat’ta 47.729 puanla rekor kırarak yılbaşına göre yüzde 20 oranında getiri sağladı. Ancak nisan ayı enflasyonunun açıklanması ve gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz artışlarına yönelik açıklamalarla yatırımcısını ürküten borsa, yılın tamamında aynı performansı sergileyemedi. Dalgalanmayla birlikte yaşanan satışlar, endeksi haziran ayında yılın en düşük seviyesi olan 31.951 puana kadar çekti. Şubat-haziran dönemi arasında endeksin kaybı yüzde 33’e ulaştı. Ağustos ayından sonra endeks yeniden yukarı yönlü hareket ederek, 40 bin puan üzerini zorlasa da, endeks yılın son işlem gününü 39.117 puandan kapattı. Böylece borsanın yıllık kaybı 1.66 oldu.
KAZANÇTA EURO DOLARI GEÇTİ: Bu yıl yatırımcının nefesini tuturak izlediği yer şüphesiz döviz oldu. Yabancı girişinin yoğun olduğu ocak-şubat ayında dolar 1.35 YTL seviyesine geriledi. 15 şubat tarihinde Merkez Bankası bu gerilemeyi durdurmak için bir günde piyasaya 5 milyar dolarlık döviz alım müdahalesinde bulundu. Bankanın alımları 5 ayda 8.5 milyar dolara ulaştı. Ancak düşüş devam etti ve dolar en düşük 1.31 YTL seviyelerini gördü. Mayısta ise ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke’nin faiz artışına devam edileceği açıklamaları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de etkisini gösterdi. Yabancı alımları doları yılın en yüksek seviyesi olan 1.7770 YTL’ye taşıdı. Euro ise 2.10 YTL’nin üzerine tırmandı. Bunun üzerine harekete geçen Merkez Bankası, piyasadan YTL çekmek için günlük depo alım ihalelerine başlarken, dövize de 1.5 milyar dolarlık satış müdahalesinde bulundu. O günden bu yana sakin bir seyir izleyen dolar, 1.34 YTL seviyesinden başladığı yılı 1.4180 YTL’den kapattı. Dolar yatırımcının bir yıllık getirisi yüzde 5, Euro’nun getirisi de yüzde 17 oldu.
Faizden vazgeçmeyen kárlı çıktıYATIRIMCI faiz cephesinde kárlı çıktı. Gösterge bono bileşik faizleri mayıs ayına kadar olan dönemde yüzde 13-14 seviyelerinde hareket ederken
, dalgalanmanın etkisiyle yüzde 23 seviyelerini gördü. Ağustos ayındaki yabancı girişi ile bono faizleri yüzde 21-22 bandında hareket etti ve yılı yüzde 21 seviyelerinden tamamladı. Böylece bonoya yatırım yapan yatırımcılar yaklaşık yüzde 12 kazandı.
Borsa, 2006’da dört farklı dönem yaşadıYATIRIM Finansman Menkul Değerler Genel Müdürü Yamaç Berki: 2006’yı 4 farklı dönemde değerlendirebiliriz. Şubat sonuna kadar olan dönem hisse senetleri piyasası açısından olumlu geçti. Borsa rekorlar kırarak, yüzde 20’nin üzerinde getiri sağladı. Mart-nisan dönemi, AB’ye ilişkin beklentilerin sonlandığı ve endeksin yatay bir sürece girdiği bir dönem oldu. Mayıs ortalarında, global piyasalardaki endişelerle başlayan ve risk algılamasındaki bozulma ile de doruğa ulaşan ve mini kriz olarak adlandırılan dönemin başlangıcı oldu. Ağustos-aralık döneminde, özellikle yabancı yatırımcılar piyasaya yeniden girdi. İMKB’de yükseliş trendi başladı."