Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2010 00:00
İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, yatırımcıların kağıt paralara kaybolan güveninin altını yeni rekor seviyelere ulaştırdığını belirterek, “ABD, avro bölgesi veya Japonya'nın uyguladığı gevşek para politikalarının yakın zamanda sona ermesi beklenmemekte olup, enflasyon endişelerinin de altına destek vermeyi sürdürmesi beklenmektedir” dedi.
Osman Saraç,
altın fiyatlarındaki yükselişe ilişkin, İrlanda, Portekiz ve avro bölgesinde yeniden beliren kamu borcu endişelerinin altında alımlara yol açarken, altının da önceki gün ABD piyasalarında 1.424,10
dolar/
ons ile yeni rekor seviyesine ulaştığını hatırlattı.
Altındaki son yükselişi başlatanın FED'in ABD'de yeni bir miktarsal gevşemeye gitme kararı olduğunu belirten Saraç, “Geçen hafta FED'in gelecek 8 ay içinde 600 milyar dolarlık Hazine Bonosu almayı planladığını açıklamasından beri altın yüzde 6 civarında değer kazanmıştır. Altının bu yılki değer artışı da yüzde 30'a yaklaşmıştı” dedi.
Saraç, diğer taraftan Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick'in “büyük ekonomilerin döviz piyasalarını ve finansal sistemi dengeye getirmek için modifiye edilmiş bir altın standardı kullanmalarına” dair yaptığı önerinin uygulamaya konmasının imkansız görünmekle beraber bunun altını yeniden ön plana çıkardığının görüldüğünü ifade etti.
Zoellick'in görüşlerinin ABD ya da Dünya Bankası politikasını temsil etmemekle beraber Washington'da bir tür uluslararası kur işbirliğine dair son 20 yıldır olduğundan daha büyük bir açıklığa işaret ettiğini belirten Saraç, Dünya Bankası Başkanı'nın ayrıca yatırımcıların son zamanda altına karşı olan ilgisinin ekonomik politikalarda güven eksikliğine işaret ettiğini söylediğini kaydetti.
MERKEZ BANKALARININ ALTIN ALIMI
Osman Saraç, şu görüşleri dile getirdi:
“Yatırımcıların kağıt paralara kaybolan güveni altını yeni rekor seviyelere ulaştırmıştır. ABD, avro bölgesi veya Japonya'nın uyguladığı gevşek para politikalarının yakın zamanda sona ermesi beklenmemekte olup enflasyon endişelerinin de altına destek vermeyi sürdürmesi beklenmektedir.
Merkez bankalarının altın alımları da bu yıl altın üzerinde olumlu bir etki yaratmıştır. Dünya Altın Konseyi, merkez bankalarının 2011 yılında son 17 yıldır ilk kez net alıcı konumuna geçmesini beklemektedir. Bu yılın ikinci çeyreğinde merkez bankaları 7,7 ton net alım yapmıştır. 2009'dan önce ise merkez bankaları yılda ortalama 400 ton civarında altın satmışlardır. Son olarak Asya'daki merkez bankaları altın rezervlerini artırma trendine girmiş olup, Tayland ve Bangladeş merkez bankaları da buna örnek olarak gösterilebilir.”
Saraç, altına karşı son yıllarda artan yatırım talebinin bir göstergesinin de dünyanın en büyük altına dayalı borsa yatırım fonu SPDR Gold Trust'ın altın miktarının 8 Kasım tarihi itibariyle 1.294,2 ton seviyesine ulaşması olduğunu söyledi.