Güncelleme Tarihi:
Altın Madencileri Derneği Genel Koordinatörü Muhterem Köse, Türkiye'nin toprak altında çıkarılmayı bekleyen 6 bin 500 ton altını bulunduğunu hatırlatarak, yerli ve yabancı şirketleri, 200 milyar dolarlık altın potansiyeline sahip Türkiye'de bu alanda yatırım yapmaya çağırdı.
Altın madenciliğinin riskli ve uzun vadede sonuç alınabilecek bir yatırım olduğunu ifade eden Köse “toprak altındaki altın potansiyelinin ekonomiye kazandırılması için madencilik sektöründeki yatırım ortamının uluslararası standartlara getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
ÜRETİCİNİN ZAMAN KAYBINA TAHAMMÜLÜ YOK-
Köse, “Altın yatırımcısının özel bir düzenleme istemiyor. İki senede bitmesi gereken bir yatırım 8-10 yıl sürerse kimse bu alana parasını yatırmak istemez. Bir proje şayet Çevresel Etki Değerlendirme Olumlu Görüşü (ÇED onayı) almışsa yatırımcının zaman ve para kaybetmeden bir an önce üretime geçebilmesinin yolunu açacak tedbirlere ihtiyaç var” şeklinde konuştu. Köse, yasaların, yönetmeliklerin ve standartların gereklerini yerine getireceğine dair bir taahhütname aldıktan sonra, bir an önce yatırıma başlamasını sağlayacak bir yatırım ortamı gerektiğine de ifade etti.
ARAMA YATIRIMLARI YETERSİZ
2008 yılında dünyada altın madeni aramalarına 5 milyar dolar risk sermayesi harcandığını ifade eden Köse, Türkiye;de altın madeni aramalarına harcanan risk sermayesi ise 30 milyon dolar olduğunu ve maden aramalarının teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. Köse, altın madeni aramalarına harcanan parayı, yılda 30 milyon dolardan en az 300 milyon dolara çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Köse, 2008 yılında en çok vergi veren mükellefler listesinde Kurumlar Vergisi ödemelerinde ilk 100 sıralamasında iki altın madeni şirketinden Uşak – Kışladağ Altın Madenini işleten Tüprag Metal Madencilik A.Ş 84;ncü, Bergama-Ovacık Altın Madeni;ni işleten Koza Altın İşletmeleri A.Ş ise 88. sırada yer aldığını da sözlerine ekledi.