Güncelleme Tarihi:
KÜRESEL krizin bir anlamda sorumluları arasında gösterilerin ‘hedge fon’ yöneticiliğinden 37 yaşında emekli olan, motosiklet ve arabayla gerçekleştirdiği dünya turları ile iki kez Guiness Rekorlar kitabına giren ünlü yatırımcı Jim Rogers, krizde en güvenli liman olarak görülen altının son dönemde karakter değiştirerek, yakında döviz kuru gibi hareket eden bir yatırım aracına dönüşeceğini söylüyor. Geçtiğimiz günlerde Garanti Bankası’nın konuğu olarak İstanbul’da bir konferans veren Rogers bu konuda yalnız değil. Altının karakter değiştirdiği ve önümüzdeki dönemde finans sektörü içinde daha yaygın bir yatırım aracına dönüşeceği görüşü bir süredir uluslararası piyasalarda kabul görüyor.
Merkez Bankaları alıyor
Türkiye’de Merkez Bankası’nın geçen yıl munzam karşılıklarda altın oranlarını artırması, Hindistan gibi bazı merkez bankalarının rezervlerini güçlendirmek için tonlarca altın alması bütün bunları destekleyen adımlar. Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi Çin de döviz rezervlerini güçlendirmenin yanında, altın almayı ihmal etmiyor.
Altın çek yerine geçecek
İstanbul Altın Rafinerisi ve Gramaltın Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç da, altının önümüzdeki dönemde daha da yaygınlaşan bir yatırım aracı olacağını düşünenlerden. Merkez Bankası’nın munzam karşılıklarda altın oranlarını artırmasının yatırım aracı olarak altının geniş kesimlerce benimsenmesine katkı sağlayacağını belirten Halaç, “Munzam oranlarının artırılması bankalara güzel bir fırsat sunuyor. Tahminim 3-5 yıl sonra altın, dolar ve Euro gibi aramızda dolaşacak. Ceplerimizde belki altın sertifikaları olacak. Altın sertifikaları belki çek yerine geçecek. Belki ticarette dönecek, vadeleşme altın sertifikasıyla olacak. Neyin ne getireceğini bilemeyiz. Vatandaş bir kilo altın sertifikası alarak çek senet niyetine, teminat olarak kullanabilir” dedi. Halaç, zamanla altının para gibi her yerde kullanılabileceğini, altın havale, piyasaya kredi verme, altını teminat sayılması gibi uygulamaların olacağını söyledi.
Yastık altından bankaya
Türkiye’de yastık altında 250-300 milyar dolar değerinde altın bulunduğu, evlerde yatan bu zenginliğin altının bu kadar ilgi gördüğü bir dönemde ekonomiye kazandırılması gerektiğini kaydeden Halaç şöyle konuştu: “Yastık altında duran altın bir güvence olarak görülüyor ama ekonomiye gerçek anlamda bir faydası olmuyor. Bu altınların yastık altından çıkarılıp ekonomiye kazandırılması lazım. Bu nedenle rafinerinin üretmiş olduğu gram altını bankalarda mevduat olarak kabul edilir hale getirdik. Vatandaş altın aldığı zaman yastık altında tutmayacak bankaya yatırabilecek. Banka da onu işletecek ve vatandaşa kâr payı, yada faiz ödeyecek.”
1.3 ton altın çıktı
Türk halkının elinde bol miktarda takı, ziynet eşyası da olduğu için bankalarla altın hesapları konusundaki görüşmelerde halktan hurda toplamanın da yolunu açtıklarını kaydeden Halaç AA muhabirine yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Şu anda vatandaşlardan hurda altın toplama girişimi de başlattık. Güzel de gidiyor. Vatandaşlar bilgilendirilerek, ikna edilerek bir şekilde altınlar bankaya mevduat olarak geliyor. Bankalar da kâr payı, faiz veriyor. Türkiye’de 5 bin ton altının yastık altında olduğunu tahmin ediyoruz. Tabii 1.3 ton bunun yanından hiçbir şey değil ama başlangıç için iyi. Bu konuda Kuveyt Türk ve Bank Asya ile çalışmalara başladık. Denizbank ile de yakında bu yönde çalışmalar başlayacak.”
Altın evde çoğalmaz ama bankada çoğalır
ÖZCAN Halaç, bankaya 100 gram altın yatırıldığında bunun bir yıl sonra bankaya göre değişse de ortalama olarak 102 grama çıkabileceğini belirterek, şunları söyledi: “Altın evde durduğu yerde çoğalmıyor. Ama bankada çoğalıyor. Biz dünyada ilk defa bunun önünü açtık. İlk olarak ATM’lerden altın verme işine Kuveyt Türk Bankası ile başladıklarını, Denizbank ile de ATM’lerden gram altın satımına başlayacağız. Bunun sayısının önümüzdeki dönemde daha da artacağını düşünüyorum.”
Halaç, kuyumcuların “bizim işimizi yapıyorlar” yönündeki yanlış algılamasını da çözdüklerini, kendilerinin altını alıp satmadıklarını, sadece altının yerinin değiştiğini, yastık altından çıkıp banka kasasına girdiğini söyledi” diye konuştu.
140 ton altın ithal ediyoruz
HURDA altının piyasaya çıkmasıyla yurt dışından altın ithalatının da azalacağını kaydeden Özcan Halaç, şu bilgileri verdi: “Biz sürekli altın ithal eden bir ülkeyiz. Son 22 yılın ortalaması yılda 144 ton altın ithal ediyoruz. Şu anda madenlerimizden çıkan altın yılda 25 ton civarı. Haliyle yastık altından altınlar çıkınca, bunun da önüne geçmiş olacağız. Muhtemelen bankalar bunu piyasaya kullandıracaktır ve hatta ihraç etme yönüne doğru da gidecektir. Biz bu altınları zamanında ithal ettik ve döviz verdik. Şimdi eğer tekrar yastık altından çıkarıp ihracata başlarsak, dış ticaret açığına da olumlu yönde etkisi olacaktır.”
Bankadaki altına 150 bin lira teminat gelsin
YASTIK altındaki altının çıkarılması için devlet tarafından teşvik görmek istediklerini belirten Özcan Halaç, şunları kaydetti: “Munzam karşılıklar artırılsın, bankalar aynı dolar ya da TL gibi altın EFT’si yapsınlar. Altın kredisindeki stopaj kaldırılsın. Vatandaşın bankaya olan güvensizliğini ortadan kaldırmak için şu anda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından bankadaki mevduatlara tanınan 50 bin TL’lik sigorta oranı yastık altından gelen fiziki altın için 100-150 bin lira olsun. Eğer bu orana çıkarsa vatandaş daha çok güvenerek bu yatırımı yapacak ve yastık altından çıkarıp bankaya koyacaktır. Şu anda bankaların emanet kasaları eminim ki altın dolu. Eğer bu sağlanırsa emanet kasadan çıkıp bankada hesaba girecek. Vatandaş sigortasız bir şekilde emanet kasada tutacağına, sigortalı bir şekilde banka hesabında tutar.”
Altın neden değerli
ALTIN, kimyada Au (Latince 1 Aurum dan(ışıldayan-parlayan)) sembolü ile gösterilen yumuşak, parlak sarı renkte kimyasal bir element. Altının parlak sarı rengi, asitlere karşı dayanıklılığı, doğada serbest halde bulunabilmesi ve kolay işlenebilmesi gibi özellikleri, insanların ilkçağlardan beri ilgisini çekmiştir.
Altın, parlak sarı rengi ve ışıltısıyla göz alan çok ağır bir metaldir. Üstelik kolay kolay tepkimeye girmeyen çok kararlı bir element olduğu için havadan ve sudan etkilenmez. Bu yüzden hiçbir zaman paslanmaz, kararmaz ve donuklaşmaz. Bir başka özelliği de saf haldeyken çok yumuşak olmasıdır; bu nedenle kolayca dövülerek biçimlendirilebilir. Altın bütün bu özellikleriyle tarih boyunca en kıymetli metallerden sayılmıştır.
Altın 2 bin 400 dolar olur
DÜNYADA emtia fiyatlarının önümüzdeki 10-15 yıl boyunca yükselmeye devam edeceğini düşündüğünü söyleyen ünlü emtia uzmanı-yatırımcı Jim Rogers, bütün emtialarda önümüzdeki dönemde azalma ve hatta kıtlıkların yaşancağını öngörüyor. Bunda petrol ve doğalgazın başı çekeceğini kaydeden Rogers şunları anlattı: “Altın son 11 yılda en çok kazandıran yatırım oldu. Ben altın alıyorum, düşerse, biraz daha alırım. Altın 2 bin 400’lere kadar çıkar diye tahmin ediyorum. Tarım sektöründe de önümüzdeki dönemde fiyatlar daha da artacak. Öyleki gelecekte Lamborghini’lere finansçılar değil, çiftçiler binecek. O nedenle eğer çiftçi olmayı düşünmüyorsanız ya da olamayacağınıza inanıyorsanız, en azından çiftçilerin yakınlarında restoran, giyim mağazası gibi
işler yapın.”