Güncelleme Tarihi:
Tarım ve turizm konusunda Türkiye’nin en önde gelen illerinde ilk sıralarda yer alan Edirne’nin gelecekte de aynı başarıyı sürdürebilmesi için neler yapılabileceği konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Türkiye’nin turizm alanında en başarılı illeri arasında üst sıralarda yer alan Edirne’deki model uygulamaların diğer şehirlere de örnek olabileceği vurgulandı. Panelde turizm sektörünün talepleri tartışılırken, tatilcilerin beklentileri de ön plana çıktı. Alternatif turizm üzerinde çalışmalar masaya yatırıldı.
Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent’in moderatörlüğünü yaptığı 1’inci oturumda panelistlerin yaptıkları konuşmalarda üzerinde durdukları en önemli konu ise Edirne’nin büyük bir turizm potansiyeline sahip olmasıydı. Bu oturumda otel yatırımları, Yunanistan ve Bulgaristan’dan daha çok turist çekilmesi, tarım alanında yapılan uygulamalar ve genç nüfus tartışıldı. Gerçekleştirilen panele yoğun ilgi gösterildi. Panelin moderatörlüğünü, Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent üstlendi. Paneldeki konuşmacılar ise şu isimlerden oluştu: Denizbank Trakya Bölge Müdürü Ahmet Çelik, Hürriyet Gazetesi Ekonomi Yazarı Vahap Munyar ve Fortune Türkiye Yayın Direktörü Cüneyt Toros
EDİRNE ‘TRAKYA BAĞ ROTASI’NDA YER ALMALI
EDİRNE’nin turizm de öne çıktığını anlatan Hürriyet gazetesi yazarı Vahap Munyar, “1983’te gazeteci olarak Trakya turuna çıktım. O zamandan beri gelir giderim Edirne’ye. Buradaki gelişmeleri de görüyorum. Bölge hak ettiği gelişmeyi yaşıyor mu? Hayır. Bu toprakların çok verimli olması neden olabilir. Edirne’nin yatırıma çok açık bir yapısı var. Sanayide öne çıkma sansı var mı? Edirne’nin, sanayi ile öne çıkma şansı yok. Turizmde şansının olduğunu dünyadaki listelere girmesi gösteriyor. Önemli olan küçük dokunuşlar. Sanayi alanında Tekirdağ çok daha ileri durumda. Birçok yatırım buraya gidiyor. Çerkezköy ve Çorlu da yapılan yatırımlar bulunuyor. Şimdi buradaki yatırımlar varken, Edirneliler kalkıp ‘biz de sanayi yatırımı ile öne çıkacağız’ derse bu hedefler gerçekçi olmaz. Ama turizmde tüm bunlar gerçekleşebilir. Ülke ülke gezmek gerekiyor. Nokta atışlarla tanıtım yapılmalı. Turizm alanında bir de ‘Trakya bağ rotası’ bulunuyor. Edirne’yi de bu rotanın içerisine mutlaka katmak gerekiyor. Sadece rakı kültürü ile değil, bağcılık turizmi ile de buraya milyonları çekebilmek gerekiyor. Doğası, nitelikli tarımı ve sahip olduğu genç nüfusu ile Edirne tüm bunları gerçekleştirebilecek bir potansiyele sahip.”
BANKA OLARAK BÖLGEYE OLAN İNANCIMIZ YÜKSEK
EDİRNE’nin sıradan bir il olmadığını anlatan Denizbank Trakya Bölge Müdürü Ahmet Çelik, Denizbank olarak turizm alanında yaptıkları çalışmaları anlattı. Ahmet Çelik, şöyle konuştu: “Sektörel krediler içerisinde turizme en çok yatırım yapan bankalardan biriyiz. Bu sadece otel yatırımları için verdiğimiz kredileri kapsamıyor. Bir restoran açmaya kalksanız da bu da turizm alanında yatırım kapsamına girer. Bugün Türkiye’de doğru kurgulanmış her projeye finansman bulmak da mümkün. Yeterki çok hayal ürünü olmasın ve bir miktar özkaynak yatırımı yapılabilsin. Bizim bu konuda ki yaklaşımımız her zaman pozitif oldu. Edirne’ye gelen turist cumartesi yola çıkıyor, pazar dönüyor. Ya da pazar sabah geliyor akşam dönüyor. Neden cuma günü gelmesin, pazartesi sabahı dönmesin. İnsanların cuma akşamından Edirne’ye gelmesi için bir neden yaratmalıyız. Tarım alanında da çok ilginin olduğu bir şehir Edirne. Gıda ile ilgili yaşanacak problemlerin ardından kalkabilmemiz için bu şehirlerin daha çok tarıma yönelmesi gerekiyor. Balkan ülkelerine bakınca 50 milyonluk nüfus var. Sadece o ülkelerin tarım ithalatını incelesek farklı değerler katabiliriz buraya. Bizim bölgeye olan inancımız her zaman yüksek. Sürekli daha fazla katkı sağlamaya çalışıyoruz. Sıradan bir yer değil Edirne. İstanbul çok pahalı. Buradaki bazı iş gücünü Edirne’ye çekebiliriz. Çağrı merkezleri bu konuda öne çıkabilir.”
BU KUŞAK SOKAK LEZZETLERİNİ İSTİYOR
TURİZMDE kuşaklar arası farkın her geçen gün daha çok hissedildiğini belirten Fortune Türkiye Yayın Direktörü Cüneyt Toros, bu yönde çalışmaların artması ve taleplerin dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi. Cüneyt Toros, şu değerlendirmeyi yaptı: “Kuşaklar arası farklılık turizmde de farklı isteklerin doğmasına ve bu yönde çalışmaların artmasına neden oluyor. Milenyum Kuşağı, en yüksek nüfusa sahip kitleyi oluşturuyor. Bunlar çok lüks otellere gidip, çok lüks restoranlarda karınlarını doyurmayı planlayan bir kuşak değil. Bu kuşağın ikinci bir özelliği var; burada tarihi miras yüksek ama sadece tarih ile de etkilenmiyorlar. Bir yerleri geziyorlar ama farklı şeyler arıyorlar. Adventure turizm ile ilgileniyorlar. Doğayla, yeme içme turizmi ile ilgileniyorlar. Yerel lezzetleri seviyorlar. Güzel sokak lezzetleri tatmak en büyük tutkalıra arasında. Kenti ve çevreyi dolaşma istekleri var. Çevreci, yeşil şehirlere gitmek istiyorlar. Organik ürünleri tüketip, daha önce hiç tatmadıkları yiyecekleri denemek istiyorlar. Ben X kuşağıyım. Nasıl tatil yapmak isterim? Ben otele gidip dinlenmek isterim. Ama bu kuşak farklı şeyler arıyor. Bütün bunları göz önünde bulundurduğumuzda Edirne’nin büyük şansı var. Yeme-içme kültürü var, geniş bir araziye sahip. Lütfen bu konuda bu kuşağın taleplerini gözardı etmeyin” şeklinde konuştu.
KADINLARIN ÜRÜNLERİ ŞEHİR PAZARINDA SATILIYOR
PANELİSTLERİN ve toplantıya katılanların sorularını cevaplayan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, şunları söyledi:
Sanayileşmeden uzak duruyoruz. Bunun en önemli nedeni ise çevre. Sanayiyi bir şekilde ikame etmeniz mümkün ancak toprağı ikame edemezsiniz. Bunun geri dönüşü yok. 2004 yılında yaptığımız planlamalar neticesinde burada yapılacak yatırımların ağrı sanayi değil, montaj hattı ya da hafif sanayi olmasını kararlaştırdık.
Şimdi nitelikli tarım için çalışmalar yapıyoruz. Bunun için de son dönemlerde köy kadınlarının ürettiği ürünleri satmak için bir pazar yeri kuruyoruz. İşte bu bizim için çok önemli. Çünkü kadınlarımızın ürettiği ürünler hem sağlıklı hem de lezzetli. Bu da Edirne ekonomisini canlandırıyor.
Eğlence sektörüne yönelik çalışmalar planlıyoruz. Edirne özgürlükler şehri ve güvenli bir kent. İnsanların burada daha çok zaman geçirmesi için elimizden geleni yapacağız.
EDİRNELİLER ANLATIYOR
-İşadamı Orhan Çakır: Edirne’nin ilçelerini de geliştirmesi ve turizm potansiyelini anlatması gerekiyor. Keşan Edirne’nin en büyük ilçelerinden birisi. Güzel sahillerimiz var. Fakat Keşan’a turisti çekmek için çalışmalar yapmalıyız. Şuanda Keşan’a ulaşım alanında bazı sıkıntılar var. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Edirne’ye bağlı denizlere sahip çıkıp profesyonel katkı sağlamalı.
-Trakya Üniversitesi Rektörü Erhan Tabakoğlu: Trakya Üniversitesi’nde 49 bin öğrencimiz var. 2 bin 650 yabancı öğrenciye sahibiz. Restorasyonlara da çok destek veriyoruz. Son dönemlerde yükselen yıldız gastronomi alanında da önemli çalışmalar yapıyoruz. Bunun için de ayrı bir bölüm açıyoruz.
-Türkiye ve Balkan Ülkeleri Dostluk Kültür Ekonomik İşbirliği Derneği Başkanı Sami Gültekin: Tarihi eserlerimize daha çok sahip çıkmalıyız. Eğlence kültürümüzü de korumalıyız. Bunu yaparken de tüm bileşenleri bir araya getirmemiz gerekiyor. Edirne hem tarihi hem kültürü bakımından çok önemli bir konumda.
-Mimar Sevgi Tokgöz: Edirne’nin 5 tane önemli köprüsü var. Bunları mutlaka turizm alanında öne çıkarmalıyız. Avrupa Birliği (AB) fonları konusuna da daha çok değinmek gerekiyor. Malesef her zaman doğru sonucu vermiyor. Tarihi öneme sahip mimari eserlerimiz için daha çok fikirbirliği yapmalıyız.
-Tarihi Kırkpınar Marşı’nın yazarı emekli müzik öğretmeni Beyazıt Sansı: Gelen misafirlere de yönelik tüm ihtiyaçlarına cevap vermeli. Tarihi köprüler var taş köprüler var. Çevrelerinin bakımı daha çok sağlanmalı.