Almanya’da hedef tuttu şimdi sıra Avrupa’da

MERİNOS firmasını anlatır mısınız biraz?
* Merinos’un temelleri 1970’li yıllara dayanmakta. Saygı ve rahmetle andığımız onursal başkanımız Mehmet Erdemoğlu tarafından kilim tezgahlarıyla başlayan bir hikaye. Zaman içerisinde gelişen teknolojilerle beraber 1997 yılında ilk olarak elektronik jakarlı tezgahlarla modernizasyon dönüşümümüz var. Daha sonra Merinos’un markalaşma süreci başlıyor ve yatırım hamleleriyle bugün Merinos dünyada makine halısında lider üreticilerden biri. Gaziantep ve Rusya’nın Rostov şehrindeki üretim istasyonlarında yıllık yaklaşık 50 milyon metrekare kapasiteyle 70’in üzerinde ülkeye ihracat yapılıyor. Merinos markasını da bünyesinde bulunduran Erdemoğlu Holding grubunun yıllık 2 milyar dolar civarında cirosu var. Bizim grupta sadece halı yok, aynı zamanda mobilya, iplik, ev tekstili, duvardan duvara halı da üretim kalemlerimizden. 2015 yılında gruba katılan Sasa ile beraber toplam 7 bin kişi istihdam edilmekte.

�

Avrupa’ya açılmanız nasıl oldu?
* Tabii üretim ve markalaşmadan sonra sıra pazarlamaya geliyor. Avrupa’da 2005 yılına kadar çeşitli bayiliklerle yapılanmamız söz konusuydu. 2006 yılına geldiğimizde artık üretim ve altyapı olarak hazırdık ve kendi tesisimizi kurmaya karar verdik. Bu tesisin nerede olabileceği konusunda yaptığımız araştırmadan sonra ana arterlerin buluştuğu noktanın Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti olduğunu gördük. Batı Avrupa’da yaşayan 200 milyonluk nüfusa ulaşabilmemiz için KRV önemli bir nokta. Eyalette kilit nokta Köln. Çünkü Köln’den 500 kilometrelik bir çap çizildiği zaman batıda Paris, güneyde Milano, kuzeyde Londra, doğuda Berlin’e varan bir dörtgende ürünlerimizi hızlı sevkiyatla ulaştırma şansımız var. 2006 yılında ilk olarak 10 bin metrekarelik alanla başladık.
Avrupa pazarında yer edinmek kolay oldu mu?
* Tabii ilk yıllar oldukça zordu. Çünkü Türkiye’de iyi bir marka olmanın burada çok büyük bir avantajı yoktu. Merinos, Avrupa’da yaşayan Türk nüfusu için önemli bir marka ama bizim hedefimiz, Avrupalı mağaza zincirleri için ürün olarak kendimizi kanıtlamaktı. Yaklaşık 5 yılık bir süreç bununla geçti. Pazara uygun ürünler ve koleksiyonlar, pazarlama ve satış stratejileri üzerinde çalıştık. 2011 yılına geldiğimizde artık 10 milyon ciroya ulaşmış, 20 kişinin aktif çalıştığı bir şirket haline gelmiştik. 2011 yılında yaklaşık 15 milyon euroluk yatırımla Troisdorf şehrinde kendi arazimizde yatırımımızı başlattık. Bu bizim için dönüm noktası oldu. Çünkü artık bu noktada Avrupalı müşteriler için Avrupa’da kalıcı ve güvenilir ciddi bir tedarikçi olacağımızı kanıtlamış olduk. O andan itibaren büyümemiz katlanarak arttı.

Medipa GmbH bugün nerede?
* Bugün itibariyle Medipa firması makine halısı sektöründe trend belirleyen, Avrupa’da üç bin noktaya hızlı servisle halı ulaştıran, depolarında aktif 150 TIR’lık halı stoku bulunan bir noktaya geldi. Tabii bizim için önemli olan çok yüksek stokla çalışmak değil bu stokun devir hızı. Şu anda depolarımızda 4 bin değişik artikel var. Bunları biz Avrupa çapındaki 3 bin noktaya yedi günlük servisle dağıtıyoruz. Medipa şu anda Almanya’da bin 500 noktada Merinos ürünlerinin, bazısı Merinos markalı bazısı özel müşteri markalı olmak üzere, dağıtımını yapmakta.
Burada pazarladığınız halıların tamamı Gaziantep’te mi üretiliyor?
* Evet, Merinos’un da doğduğu yer Gaziantep’tir. Depomuzda azalan bir ürünü online sistemde Merinos’a saniyeler içinde ulaştırıp, 7 gün içinde dokuyup, yedi günde de sevkiyatını yapıp, 14’üncü gün Medipa deposuna ulaştırabiliyoruz. Bize ulaştıktan üç gün sonra da halılarımız müşteri mağazasında oluyor.

Alman müşterilerin renk, desen, model tercihlerini göz önünde bulunduruyor musunuz?
* Aslında işin en önemli noktası o. Biz 2006’da geldiğimizde Türk koleksiyonuyla gelmiştik. Türk ürünlerini sadece Türklere satabilmekteydik. Avrupa ile Türkiye arasında ciddi bir tüketim farkı var. Türkiye’de müşterilerimize halı yaparken uzun ömürlü olması, yün görünümlü olması, daha canlı renklerin olması şeklindeki unsurlarla çalışırız. Avrupa’da ise ürünün hijyenik olması, görünümde güzel olması, leke tutmaması, toz almaması, güncel renkler olması ve pazara uygun fiyat segmentinde olması daha önemlidir.
Avrupa piyasasındaki avantaj ve dezavantajlarınız neler?
* Avrupa toplumunun firmayı ve ürününüzü kabullenmesi bir süreç. Avrupa’da yapılanmak uzun soluklu olmalı. Ürününüzü sadece ucuza satarak pazarda yer bulma şansınız olmayabilir, tek done fiyat değil. Önce sisteminizi kuracaksınız, sisteminiz büyüyecek, büyük alıcılar sizi kabullenecek. Bu, uzun soluklu bir yürüyüş ve en önemli nokta. Biz şu anda 10 yaşındayız ve bu aşamayı geçtiğimizi ama kabullenmelerin daha yeni yeni olduğunu düşünüyorum. Biz 2006 yılında burayı kurduğumuzda bir ciro hedefi belirlemiştik, buna 10 yılda ulaştık. Önümüzdeki 10 yılda da bunu ikiye katlamayı hedefliyoruz.

Medipa firması olarak hedefleriniz nedir?
* Şu anda Almanya’da satılan her dört halıdan biri Merinos. Biz Almanya’da yakaladığımız bu başarıyı Avrupa’nın tüm ülkelerinde yakalamayı düşünüyoruz. Avrupa yılda bir milyar dolar makine halısı ithal etmekte, biz bunun üçte birine talibiz.

Merinos ne gibi sosyal çalışmalara destek veriyor?
* Biz insanla üretiyor, insandan alıyor, insana satıyoruz. Merinos toplumun bir firması. Dolayısıyla sosyal sorumluluk projeleri bizim için önemli. Merinos grubu olarak 2005 yılında tüm çalışanlarımızı aileleriyle birlikte, yaklaşık bin kişiyi, Türkiye’de iyi bir otele tatile götürdük. Bünyemizde çalışanların bazıları o zamana kadar deniz görmemişti; Gaziantep dışına çıkmamıştı. Ayrıca şirketimizde 10 yılı dolduran personele konut projesi geliştirdik. Şu anda çalışanlarımızın bir çoğu bu konutlarda oturmakta. Merinos grubu okullar, camiler ve sağlık ocakları yaptırdı ve bunların tamamı devlete bağışlandı. Avrupa’daki Medipa firması olarak da Türkiye’de 40 civarında eski köy okulunu onardık. Troisdorf kentindeki mültecilere de çeşitli yardımlarımız oldu.

24 SAAT HALI DÜŞÜNÜRÜM

Gaziantep Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezunum. Daha sonra ABD’de üç yıl pazarlama üzerine master eğitimim oldu. 2001 yılında geri Türkiye’ye döndüm ve Merinos’ta çalışmaya başladım. İki yıl içinde ihracat bölümünün başına geçtim. O zaman Merinos’un ihracatı 20 milyon dolardı, 4 yıl içinde 60 milyon dolara yükseldi. 2006 yılında Almanya’da Troisdorf kentinde yaşayan eşim Banu Hanım’la evlendim. Birlikte Gaziantep’te yaşamaya başladık. Eşim de Merinos’ta işe girdi ve Avrupa’ya ihracatın sorumlusuydu. Aynı yıl firmanın isteği üzerine Troisdorf’a buradaki yapılandırmayı kurmak için geri geldik. Belis ve Selin isminde iki kızımız var.

‘EN İYİ TÜRK YATIRIMCI’ ÖDÜLÜNÜ ALDIK

“2013 yılında KRV Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen En İyi Türk Yatırımcı ödülünü aldık. Yine Eko Vitrin dergisi tarafından geçen yıl Avrupa’daki başarılı Türk şirketi seçildik.”

ZAMAN BULDUKÇA UT ÇALIYORUM

Bizim gibi yoğun çalışan insanların hobisinin olması lazım. Babam doktor ve ut çalar. Biz de çocukluktan beri hep ut sesiyle büyüdük. Türk Sanat Müziği’ne ilgim var. Beni en çok dinlendiren şey müziktir. Türk Sanat Müziği ile ilgili birtakım eğitimler aldım. Profesyonel değil ama zaman buldukça ut çalıyorum. Bunun dışında tenis oynuyorum. Ama halı 24 saat aklımda. Dışarıda gördüğüm bir deseni halıya nasıl uygulayabiliriz diye hemen düşünürüm. En büyük hobim halı diyebilirim.