Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2002 00:00
İSO'nun hazırladığı ‘‘İmalat Sanayinin Uluslararası Rekabet Gücü’’ araştırmasına göre; Türk şirketleri en çok İtalyan şirketleriyle rekabet ediyor, mallarını ise en fazla Almanya pazarına satabiliyor. Bu arada Çinli firmalar da önemli rakipler haline gelmeye başladı.İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) 50'inci kuruluş yıldönümü kapsamında düzenlenen Sanayi Kongresi'nin ikinci gününde açıklanan rapora göre; çalışmaya katılan imalat sanayi firmalarının yüzde 27.8'i uluslararası pazarlarda en önemli rakiplerinin İtalyan firmaları olduğunu söyledi. Rekabette Alman firmalar yüzde 19.6 ile ikinci sırada, Çin ise yüzde 18.4 ile üçüncü sırada yer aldı. Çin firmaları giderek özellikle bazı sektörlerde Türk işletmelerinin en büyük rakibi durumuna geliyor.BÜYÜKLER DIŞA AÇIKİSO Danışmanı Doç. Dr. Ruhi Gürdal'ın sunduğu ve krizin ekonomide çok önemli olumsuzluklar yarattığı, buna karşın küçük de olsa bazı kazanımlar sağladığına işaret edilen çalışmada, daha çok işletmenin dış pazarlara yönelmesi bu kazanımların başında gösterildi. Çalışmaya katılan 571 şirketin yüzde 71.6'sı ihracat yaparken, ihracat yapanların oranının ölçek ile doğru orantılı olarak artıyor. Küçük işletmelerde ihracat yapanların oranı yüzde 56.9 iken bu oran, orta işletmelerde yüzde 77.5 ve büyüklerde ise yüzde 82.3'e ulaştı. İhracat yapan işletmelerin ihracatlarının toplam ciroları içindeki payı 1999 yılında ortalama yüzde 34.4 iken, 2000'de yüzde 37.1, 2001'de yüzde 42.5 ve 2002'nin ilk dönemlerinde yüzde 41.4 oldu.Almanya geçmiş dönemlerde olduğu gibi Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olma özelliğini korudu. İhracatçı firmaların yüzde 25'i 1999 yılından bu yana Almanya'yı ihracat yaptıkları ilk üç ülke arasında gösterdi. İşletmelerin yaklaşık yüzde 11'i ihracat yaptıkları ilk üç ülke içinde İngiltere'nin, yaklaşık yüzde 9'u ise Fransa'nın bulunduğunu belirtirken, ABD de işletmelerin ilk üç ihracat pazarı içinde en çok yer verdikleri diğer bir ülkeyi oluşturdu. Araştırma, Türkiye'de rekabet gücünü en olumsuz etkileyen faktörün makro ekonomik veriler olduğunu da gösterdi. Araştırmada, siyasi ve ekonomik istikrar olmadıkça işletmelerin diğer faktörleri iyileştirmesi etkili oladıkları, bu nedenle de Türk imalat sanayiinin rekabette başarısında kendi kontrolünde olmayan faktörler önem taşıdığı belirtildi.Araştırmada çıkan çarpıcı bir sonuç da, Türk imalat sanayi şirketlerinin rekabet için araştırma geliştirme faaliyetlerine, marka yatırımına ve bilişim teknolojilerinin üretim sürecine katkısına yeteri kadar inanmadıkları oldu. Faktörlerin işletmelerin rekabet güçleri üzerindeki etkileri başlıklı bölümde yer alan cevaplara göre; Türk şirketleri rekabette öne geçmek için en çok fiyatı önemsiyor.Fiyattan sonra kalite, toplam maliyet ve üründe uzmanlaşma geliyor. Marka güvenilirliği, tanıtım, bilişim teknolojileri ise daha az önemsenen faktörler olarak algılanıyor.AB KONUSUNDA BİLGİSİZLERAraştırmanın bir başka sürpriz sonucu ise imalat sanayiindeki tüm işletmelerin yüzde 26.4'ünün AB (Avrupa Birliği) standartlarına uyum konusunda bilgi sahibi olmadıklarını beyan etmeleri. Bu oran; büyük işletmelerde yüzde 19.6, orta büyüklüklükteki işletmelerde yüzde 25.2, küçük işletmelerde ise yüzde 34.1 çıkıyor.Hazır giyim, rekabet gücü en yüksek sektörİSO'nun anketine göre, rekabet gücü açısından en iyi olduğumuz sektörler ise, yüzde 23.7 ile giyim sanayi, yüzde 20.5 ile taş ve toprağa dayalı sanayi ve yüzde 19 ile de gıda, içki, tütün sektörü çıktı. Anketlere yanıt verenlere göre Türkiye'nin orman ürünleri ve mobilya sanayii işletmeleri ile makine sanayi işletmelerinin rekabet gücü hiç de iyi değil. Ancak AB dışı pazarlardaki rekabet gücümüz her sektörde daha iyi durumda.
Galatasaray sayesinde ucuz oda buluyorumIAF (Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu) Başkanlığı'nı 2 Aralık'ta devralan TGSD (Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği) Başkanı Umut Oran, Türkiye'nin üretimde bir dünya markası haline geldiğini söyledi. Oran, ‘‘Nereye giderseniz gidin 3 ülke konuşuluyor. Çin, İtalya ve Türkiye’ dedi. Yurtdışında Galatasaray'ın önemli bir marka olduğuna dikkat çeken Oran, şöyle konuştu: ‘‘Bir dönem futbol oynadım. Galatasaray'ın tekaüt takımında oynadığım için Galatasaray kartı verildi. Yurtdışında 'işte bakın ben Galatasaray'da oynuyorum' diyorum. Bu şekilde bazen daha iyi odaları, daha ucuza verdikleri oluyor.’’50 yıllık İSO üyelerine plaketİSO'nun 50'inci kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen Sanayi Kongresi, dün akşam ödül töreni ile sona erdi. Törende İSO'nun kuruluşundan bu yana üyeliği kesintisiz devam eden 32 sanayi kuruluşuna plaket verildi. Bu kuruluşlar şunlar:Lafarge
Aslan Çimento, Sevil Triko, Anadolu Çimentoları, Kendir ve Keten Sanayi, Kelebek Mobilya, T. ÅžiÅŸe Cam Fabrikaları, Çiasan Kraft Torba Ambalaj Sanayi, Sümer Holding Beykoz ve Bakırköy Ä°ÅŸletmeleri, DemsaÅŸ Deri Mamulleri Sanayi, DoÄŸan Ofset Yayıncılık ve Matbaacılık, Civata ve Madeni EÅŸya Sanayi, Güven Boya Apre Sanayi, Atlı Zincir Ä°ÄŸne ve Makine Sanayi, Lebib Mısırlı Sanayi, Santa Farma Ä°laç Sanayi, DoÄŸan KardeÅŸ Matbaacılık Sanayi, General Elektrik, Elit Çikolata ve Åžekerleme Sanayi, Demir Çelik Ä°ÅŸ Fabrikası Sanayi, Ender Çikolota Åžekerleme Gıda Sanayi, Tekta Deri ve Tekstil Sanayi, Ãœlker Gıda Sanayi, ÖziÅŸ Tel ve Çivi Sanayi, Anadoluhisar AÄŸaç Kaplama Sanayi, Unilever Sanayi, Mobil Oil, Kutman Ticaret, Dora Plastik Fabrikaları, Aksu Ä°plik Dokuma ve Boya Apre Fabrikası, AriÅŸ Sanayi ve KonbaÅŸ Ambalaj Sanayi.Â
button