Güncelleme Tarihi:
Tatil yapmanın, kişinin çalışma performansını da arttıran elzem bir ihtiyaç olduğunu dile getiren İzmir Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölüm Başkanı Dr. Koray Akman, kredi kartına taksitli tatilin engellenmesinin pek çok açıdan önemli sıkıntılara sebep olacağını söyledi. Geçen haftalarda BDDK Başkanı Mukim Öztekin’in, “Tatil bir öncelik olabilir mi? Çok da öncelik gibi görünmüyor.” sözlerinin, Türkiye’de bulunan 7 bin 318 adet seyahat acentesinde telaş havası oluşturduğunu ifade eden Akman, konuyla ilgili açıklamalarında çarpıcı rakamlara yer verdi.
Yıl boyunca beton yığınları arasında çalışıp şehrin yıpratıcı stresinden kurtulma ve monotonluktan uzaklaşma isteğinin kişileri tatile yönlendirdiğini belirten Dr. Akman, “Tatil, kişilere kendilerini bir çeşit yeniden şarj etme olanağı sağlamaktadır. Makul süreli bir tatilin çalışma hayatında verimliliği arttırdığı, düzenli tatilin kalp krizi riskini yüzde 29 oranında azalttığı saptanmıştır. 2009 yılında Hollanda’da yapılan bir araştırmada ise tatil yapan kişilerin, yapmayanlara göre hayata daha pozitif baktıkları ve depresyondan korundukları sonucuna varılmıştır. Hattâ araştırmalar, eşleriyle tatile çıkan çiftlerin ilişkilerinin daha sağlıklı yürüdüğünü göstermektedir. Araştırmalara bakıldığında, özellikle yoğun şehir hayatı ve çalışma temposunun sonucunda tatilin son derece öncelikli bir duruma geldiği, tatil yapma isteğinin insani bir ihtiyaç olduğu kanısına kolaylıkla varmak mümkündür.” dedi.
ALMANYA SEYAHATTE TÜRKİYE'Yİ 6'YA KATLIYOR
Seyahat olanaklarının zaten çok kısıtlı olduğunu belirten Akman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Alman Seyahat Acenteleri Birliği verilerine göre Almanlar yılda 93,6 milyon, İngilizler 57 milyon kez seyahat ederken TÜİK verilerine göre Türkler, maalesef 8-10 takside rağmen sadece 16 milyon 232 bin kez seyahat etmektedir. Seyahat eden Türklerin içinden sadece 5 milyon kişisi yurtdışına çıkabilmektedirler. Yurtiçinde seyahate gidenlerin yüzde 70,7’si de zaten tatilini ucuza getirebilmek için gittikleri yerlerde akrabalarının yanında kalmaktadır. Durum gösteriyor ki kredi kartına taksit olanağına rağmen Türkiye'de, yaşadığı şehir dışında başka bir yer görmeden ölen kişilerin sayısı, taksitin yasaklanmasıyla birlikte bir hayli artacaktır.”
Konu ekonomik açıdan değerlendirildiğinde, 77,6 milyar TL’lik taksitli harcama içinde tatil harcamalarının oranının sadece yüzde 3, yani 2,3 milyar TL’ye karşılık geldiğine dikkat çeken Dr. Koray Akman, “Oysa ki çocuklar ve gençler üzerinde birçok olumsuz etkisi olduğu bilinen, radyasyon etkisi olup olmadığı yıllardır tartışılan cep telefonlarının öncelik sırası bir hayli önde olmalı ki 2010 yılında Türkiye’nin cari açığının yüzde 3,15’ine neden olan akıllı cep telefonları ithalatını azaltmak için kredi kartı taksitlerini yasaklamayla ilgili bir çalışmaya rastlanmamaktadır.” şeklinde konuştu.
Kredi kartıyla yapılan alışverişin kayıtdışı ekonomiyi azaltıcı etkisine de değinen Akman taksit olanağının kalkmasıyla birlikte sektörde senet dönemine geri dönüleceği, bunun da hem vergi kaçaklarının artmasına ve dolayısıyla vergi kaybına hem de ödenmeyen senetlerle ilgili icra takiplerinde patlamaya sebep olacağı ihtimalini ortaya koydu. Emek yoğun bir sektör olan turizmin istihdam üzerinde doğrudan, dolaylı ve uyarılmış etkileri bulunduğunu da vurgulayarak, “İşsizlik oranının yüzde 9,8 olduğu Türkiye’de, toplam istihdamın yüzde 7,5’ini turizm sektörü tek başına karşılamaktadır. Kredi kartlarına takside getirilecek bir yasaklama seyahat acentelerinin satışlarını olumsuz etkileyecek, bu etki de göle atılan bir taşın oluşturduğu ve birbirini iten halkalar gibi otellerde doluluğun azalmasına ve hattâ turist taşımacılığı yapan firmaların işlerinde bir düşüşe neden olacaktır. Azalan talep karşısında ise istihdam olumsuz etkilenecektir.” dedi.