Güncelleme Tarihi:
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, Almanya’da sanayi siparişlerinde, perakende satışlar ve imalatta ciddi kayıplara neden olurken salgının aynı zamanda istihdam piyasalarını da olumsuz etkilemesi bekleniyor.
Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanlığı'nın 14-23 Nisan'da yaptırdığı bir araştırmaya göre ülkede 4 şirketten 3'ü Kovid-19 krizinin olumsuz etkilerini bekliyor.
Şirketleri en çok talep düşüşü ve likidite eksikliğinden etkiledi. Olumsuz etkilenen şirketlerin yaklaşık yarısı, işlerinin bir bölümü veya tamamını geçici olarak durdurmak zorunda kaldı.
Bakanlık , Alman ekonomisinin en erken üçüncü çeyreğe kadar istikrar kazanmasını öngörmezken, Almanya'nın ekonomik büyümesinin, tedarik zincirlerindeki olası aksaklıklardan ve çalışmaların askıya alınması nedeniyle üretim kaybından, düşük ihracat talebinden ve iç ekonomide önemli tüketici harcamalarının düşmesinden etkilenmesini bekliyor.
PERAKENDE SATIŞLARDA MARTTA SON 13 YILIN EN BÜYÜK DÜŞÜŞÜ
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), verilerine göre, Ülkede reel perakende satışlar, mart ayında Kovid-19 salgınının etkisiyle bir önceki aya göre yüzde 5,6 daralarak, son 13 yılın en büyük düşüşünü kaydetti.
İnternet ve posta yolu ile siparişlerde martta yüzde 13,4 artış görülürken, gıda dışı perakende satışlarında yüzde 10,1 düşüş kaydedildi. Gıda dışı perakende (tekstil, giyim, ayakkabı ve deri ürünleri) satışlarında 1994’ten beri en yüksek düşüş görüldü. Korona krizi, perakende sektörün de derin bir bölünmeye neden olurken ekonomik faaliyetlerin sınırlandırılmasının sert bir şekilde vurduğu tekstil perakende ticareti, daha önce hiç olmadığı kadar gelir kaybetti. Bunun yanında eczaneler ve süpermarketler kriz döneminde güçlü bir büyüme gösterdi. Martta süpermarketlerin reel satışları ise yüzde 10,3 artması dikkati çekti.
Almanya Perakendeciler Birliği (HDE), son anketine göre korona krizi, mayıs ayında tüketiciler arasında satın almada bozulma devam ediyor. HDE, konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Haftadan haftaya, ekonomide korona krizinin negatif sonuçları daha belirgin hale geliyor. Ciddi bir resesyon kaçınılmaz gibi duruyor. Aynı zamanda, tüketici hissindeki bozulma da hızlanıyor. Mayıs ayında, HDE tüketim barometresi üst üste iki aydır düştü. Daha önce mayıs ayında bir önceki aya göre böyle büyük bir düşüş görülmedi.
SANAYİ ÜRETİMİNDE YAKLAŞIK SON 30 YILIN EN BÜYÜK DÜŞÜŞÜ
Almanya'da sanayi üretimi, Kovid-19 salgınının etkisiyle özellikle sermaye malları ve otomotiv üretiminin düşmesiyle martta şubat ayına göre yüzde 9,2 geriledi. Böylece, Kovid-19 salgını etkisiyle ülkede sanayi üretimi kayıtların tutulduğu 1991'den bu yana puan bazlı en büyük düşüşü gösterdi ve sanayi üretiminin seviyesi yaklaşık son 30 yılın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti.
Söz konusu dönemde sanayi üretimi içerisinde sermaye malı üretimi yüzde 16,5 ve ara malı üretimi yüzde 7,4 düştü.
Martta tüketim malları üretimi yüzde 7,5 düşerken sanayi dışında inşaatta bir önceki aya göre yüzde 1,8 artış görüldü. Enerji üretimi seviyesinde ise yüzde 6,4 düşüş kaydedildi. Ülkenin otomobil sektörünün üretiminde ise yüzde 31,1 azalma görüldü.
Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanlığı, mart ayı sanayi üretimine ilişkin “2020 yılına iyi bir başlangıç yapıldığı göz önüne alındığında, küresel salgının tetiklediği üretim düşüşü ilk çeyrekte ılımlı kaldı. Ekonomideki kapanış mart ayının ikinci yarısını etkiledi. Nisan ayında üretimde daha da keskin bir düşüş beklenebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Ülkede fabrika siparişlerinin de mart ayında yüzde 15,6 azaldığı açıklandı. Bu düşüşte fabrika siparişlerinin Ocak 1991'de serinin başlangıcından bu yana yaşadığı en büyük düşüş olarak kayıtlara geçti.
Almanya'nın önemli ekonomi ve düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü’nün (Ifo), şubatta 2 puan olan Ifo Sanayi Üretimi Beklenti
Endeksi martta eksi 20,8 puana geriledi. Ifo, ülkede sanayi üretiminin gelecek.
üç ay içinde düşeceğini belirtti. Küresel resesyon göz önüne alındığında, Alman şirketleri fabrikalarını yeniden açıp üretimi artırabilmesine rağmen, küresel olarak Alman mallarına olan talebin uzun süre zayıf kalacağı belirtiliyor.
2013’DEN BU YANA İLK KEZ, ÜLKENİN İHRACATININ DÜŞMESİ BEKLENİYOR
Almanya'nın mevsimsellikten ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracatı, söz konusu salgınının etkisiyle şubat ayına kıyasla martta yüzde 11,8 gerileyerek 99,2 milyar avro oldu.
Böylece ihracattaki bu düşüş, Ağustos 1990'da serinin başlangıcından bu yana yaşanan en büyük düşüş olarak kayıtlara geçti.
Almanya'nın bu yılın ilk 3 ayındaki ihracatı 2019'un aynı dönemine göre yüzde 3,3 azalarak 324,9 milyar avroya düşerken ve ithalatı yaklaşık yüzde 2,9 azalarak yaklaşık 273,1 milyar avroya geriledi.
2013’ten bu yana ilk kez, ülkenin ihracatının bu yıl düşmesi bekleniyor. Alman hükümeti ihracatta yüzde 11,6'lık bir düşüş bekliyor. Ekonomi Bakanlığı, "Korona salgınının etkisi, küresel ekonomiyi, büyüklüğü 2008/09 finansal krizini aşacak olan ciddi bir resesyona sürüklemektedir." değerlendirmesinde bulunuyor.
BU YIL 2009'DAN BERİ İLK KEZ EKONOMİDE RESESYON GÖRÜLECEK
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Kovid-19 salgını nedeniyle bu yıl AB ekonomisinin yüzde 7,4 ve Avrupa'nın başat ekonomisi Almanya'nın yüzde 6,5 daralacağını öngörüyor.
Almanya Ekonomi ve Enerji bakanlığı, Alman ekonomisini İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en derin resesyona sürükleyeceğini belirtiyor.
Bakanlık, GSYH'sinin bu yıl 2008-2009 finansal krizi döneminden daha fazla daralabileceğini hesaplıyor. Kovid-19 öncesi ocak ayında Alman ekonomisinin bu yıl yüzde 1,1 büyümesini bekleyen Alman hükümeti, ihracatın düşmesi ve salgının yayılmasını önlemek için alınan önlemlerin iç tüketim üzerindeki
etkisiyle GSYH'nin yüzde 6,3 azalmasını öngörüyor. Alman ekonomisi 2008 finansal kriz döneminde yüzde 5,7 küçülmüştü. Böylece 10 yıllık "iyi" bir ekonomik büyümeden sonra bu yıl 2009'dan beri ilk kez ekonomide resesyon görülecek. Gelecek yıl ekonominin toparlanarak yüzde 5,2 büyüyeceğine işaret ediliyor.
Ifo, Alman ekonomisinin bu yıl Kovid-19 kriziyle mücadele ederken yüzde 6’ya kadar küçülebileceğini öngörüyor.
Ifo İş Döngüsü Araştırma ve Ekonomik Tahmin Müdürü Timo Wollmershaeuser Kovid-19 tedbirleri kapsamında ekonomik faaliyetlerin kısıtlandığı mart ayından bu yana Alman ekonomisinin yüzde 16 daraldığını belirtti. Wollmershaeuser, "Bu (yüzde 16 daralma), Almanya'nın GSYH'sinin ilk çeyrekte yüzde 1,9 küçüleceği anlamına geliyor. İkinci çeyrekte yüzde 12,2 oranında bir daralma beklenebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme verileri 15 Mayıs’ta açıklanacak.
“AVRUPA‘DA BİRÇOK SANAYİ SEKTÖRÜNDE ÜRETİM DURMUŞ, TEDARİK VE DEĞER ZİNCİRLERİ İSE TAHRİP OLMUŞ DURUMDA”
Alman ekonomisinin durumuna ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Berlin Temsilcisi Alper Üçok, Avrupa’nın Kovid-19 pandemisinden en fazla etkilenen kıta olması nedeniyle pandeminin olumsuz ekonomik etkilerinin en yoğun yaşandığı ülkeler de Avrupa ülkeleri olduğunu söyledi.
AB’nin son ekonomik görünüm raporuna göre 2020‘de İtalya’da yüzde 9,5, İspanya’da yüzde 9,4, İngiltere’de yüzde 8,3, Fransa’da yüzde 8,2 ve Almanya’da yüzde 6,5 ekonomik daralma öngördüğünü hatırlatan Üçok, “Avrupa‘da birçok sanayi sektöründe üretim durmuş, tedarik ve değer zincirleri ise tahrip olmuş durumda.” diye konuştu.
Üçok, Türkiye’nin de Gümrük Birliği ile dahil olduğu AB tek pazarı ise Schengen Anlaşması’nın dondurulması ve sınır kontrolleri nedeniyle tam olarak işlememekte olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye ekonomisinde pandeminin dinamikleri ile yarattığı olumsuz etkiye ilave olarak kısa dönemde Avrupa’nın olumsuz ekonomik görünümünden kaynaklanan bir zorluk yaşanacaktır. Türkiye ihracatının yarısını Avrupa‘ya gerçekleştiriyor. Almanya‘ya yapılan ihracat ise tek başına toplam ihracatın yaklaşık yüzde 10’una tekabül ediyor. Avrupa’da talebin düştüğü bu koşullarda Avrupa‘ya ihracatımızın da olumsuz etkilenmekte olduğu açıktır. Ekonomik görünüm büyük bir belirsizlik içindeyken Avrupa’dan yeni yatırımlar da kısa dönemde gerçekçi değildir. Türkiye ekonomisinde önemli bir yeri olan turizm gelirlerinde de özellikle Avrupalı turist sayısında büyük düşüşler nedeniyle azalma olması muhtemel. Tüm bu nedenlerle pandemi, Avrupa ile ekonomik entegrasyonu çok yoğun olan Türk ekonomisine Avrupa’dan kaynaklanan bir ilave ek yük getirecektir.”
AVRUPA İLE EKONOMİK İLİŞKİLERİN DAHA DA YOĞUNLAŞMASI İÇİN ÖNEMLİ FIRSATLAR VAR
Mevcut durumdaki riskler yanında özellikle Avrupa ile ekonomik ilişkilerin daha da yoğunlaşması için önemli fırsatların da olduğunu söyleyen Üçok, “Avrupa sanayilerinin tedarik zincirlerinin uzak bölgelerden Avrupa‘ya veya Avrupa‘ya yakın bölgelere kayma süreci pandemiden önce tekstil, otomotiv yan sanayi gibi belli sanayi sektörlerinde zaten başlamıştı, pandemi ile bunun kapsamı genişleyecek ve şiddeti büyüyecektir.
Türkiye’nin de zaten önemli bir sanayi ülkesi olması, gelişmiş altyapı, eğitimli iş gücü, donanımlı mühendis ve teknisyen kaynağı ile bu süreçten birçok sanayi iş kolunda olumlu etkilenmesi olasıdır. Özellikle otomotiv, ilaç, kimya, makine, elektronik, metalürji, tekstil gibi sektörlerde Avrupa ile daha sıkı bir değer zinciri kurulabilir. Bunun gerçekleşebilmesi için şuan pandemiden olumsuz etkilenen sanayi sektörlerine gereken desteklerin verilerek endüstriyel faaliyetlerini sürdürmeleri sağlanmalıdır. Bu yeni süreçte başarıyı kolaylaştıracak önemli bir unsursa AB ile Gümrük Birliğinin artık 21.yüzyılın şartlarına uygun olarak güncellenmesi olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.