Alkolde ‘bağımsızlık’ bitiyor

Güncelleme Tarihi:

Alkolde ‘bağımsızlık’ bitiyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2005 00:00

Hükümet, alkollü içkiyle ilgili düzenleme yetkisini Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan alarak Tarım Bakanlığı’na veriyor. Hazırlanan taslak yasalaşırsa alkollü içkilerin kontrolü, bağımsız otoriteden alınıp; Bakanlık merkez, Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü, Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri, İl Genel Meclisleri’ne kadar uzanan bürokrasinin eline geçecek.

HÜRRİYET’in gündeme getirdiği, belediyelerdeki içki yasağıyla başlayan AKP’nin alkolü kontrolü altına alma süreci ulusal düzeye taşınıyor. Hükümet, alkollü içkilere ilişkin düzenleme yetkisini bağımsız otoriteden alıp, bürokratik hiyerarşi zincirindeki kuruluşlara aktarıyor. Bağımsız kurullardan birini oluşturan Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu’nu (TAPDK) kapatacak olan hükümet, alkollü içkiler düzenlemelerini Tarım Bakanlığı’na devretmek için hazırladığı taslağı görüşe açtı. Taslak yasalaşırsa alkollü içkilerin kontrolü, bağımsız otoriteden alınıp; Bakanlık merkez, Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü, Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri dolayısıyla valilerin başkanlığını yaptığı İl Genel Meclislerine uzanan bürokratik hiyerarşi eline geçecek. İl Özel İdareler kontrolde öne çıkarılırken, belediyelere de yetki kaybettirilmeyecek. Hükümetin alkol politikasını ele geçirmeye dönük operasyonu, Anayasa Mahkemesi’nin, Tansu Çiller’in DYP Genel Başkanı olduğu dönemde, anamuhalefet partisi olarak açtığı iptal davasında, Bakanlar Kurulu’nun kurumdaki atama yetkisine ilişkin maddeyi iptal etmiş olmasını fırsat bilinerek hazırlandı. Mahkeme, kurum kadro ihdasının Bakanlar Kurulu’nca onaylanacak yönetmelikle yapılması hükmünü, bu yönde bir düzenlemenin yönetmelik ile hükümet yetkisinde değil, yasa ile TBMM yetkisinde yapılabileceği gerekçesiyle ilgili maddeyi iptal etti.

PATRON ŞENER:

Bunun üzerine TAPDK, kadro atamasını mahkemenin istediği şekilde düzenleyen kısa bir yasa taslağı hazırlayarak Eylül 2004’te Başbakanlık’a gönderdi. Başbakanlık ise bu taslağı işleme koymadı. Ardından bu alandaki yasal boşluk fırsat bilinerek Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in kontolü altında TAPDK’yı kaldırıp alkol düzenlemesini Tarım Bakanlığı’na veren taslak hazırlandı. Şener, TAPDK’nın taslağa ilişkin çekincelerini dinledi ve görüş aşamasında ele alınacağı yanıtını vermekle yetindi. Gelinen aşamada taslak, söz konusu haliyle görüşe açıldı. Taslak ile TAPDK yasası ‘Tütün ve Tütün Mamulleri Piyasası Kanunu’ haline getiriliyor. Yasa, yeni bir Tütün ve Tütün Mamulleri Piyasası Düzenleme Kurumu oluşturulmasını öngörüyor. Mevcut kurulun görevi sona erecek. Böylece iktidara geldiğinden beri üst kurulları hedef alan hükümet, ilk kez bir kurum-kurulu toptan ortadan kaldırarak, bağımsız düzenleyici otoritelere en ağır darbeyi vuracak.

ÇIKARILAMAYAN YASAYLA PARALEL:

İki yıl önce üst kurullara tek çatı yasa düzenlemesi hazırlayan hükümet, hem iç kamuoyu hem de AB’den gelen tepkiler nedeniyle bu yasayı hala çıkaramamıştı. Yeni taslakta, üyelerin görev süreleri, sayısı, uymaları tabi kurallar, yeminle işe başlamaları, toplantı esasları, maaş, yapılacak düzenlemelerin hükümet programına uyması gibi birçok hükümde üst kurullar yasa tasarısı ile paralellik olması da ayrıca dikkat çekti. Yeni düzenleme ile, toplam 244 kişiden oluşan TAPDK kadrosunun yüzde 70’ine yakını alkollü içkiler piyasası düzenlemeleri alanında çalıştıkları için kurumun içi boşaltılacak.

ALKOLE TAM DENETİM:

Taslağın 46. maddesinde İspirtolu İçkiler Kanunu’nda yapılan düzenleme ile alkollü üçkiler Tarım Bakanlığı’na bağlanıyor. Maddede, ‘Kamu kurum ve kuruluşlarına meri mevzuatla denetim, kontrol ve diğer hususlarda verilen yetkiler saklı kalmak kaydıyla; alkol ve alkollü içkilerin üretimi, işlemesi, ithalatı, ihracatı, dağıtımı, piyasaya arzı, kullanım amacıyla elde bulundurulması, ambalajlanması, taşınması, depolanması, gözetim ve denetimi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu’nca çıkarılacak yönetmelikteki usul ve esaslara göre Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca yerine getirilir’ deniliyor. Böylece mevcut düzenlemede yalnızca gıda denetimi kapsamında alkollü içkilere karışabilen Tarım Bakanlığı, alkollü içkilere ilişkin tüm düzenlemelerde tek patron oluyor.

İçki üretmek isteyen Maliye’ye gidecek

DÜZENLEME, alkollü içkilerin kontrolünün yalnızca Tarım Bakanlığı’na geçmesi anlamına gelmiyor. Bakanlık yoluyla alkollü içecek düzenlemeleri, bağımsız otoriteden alınıp; Bakanlık merkezi, Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü, Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri dolayısıyla valilerin başkanlığını yaptığı İl Genel Meclislerine uzanan bürokratik hiyerarşi eline geçiyor. Aynı madde; gözetim-denetimde İçişleri, satış rakamı bildirimi-tesis kurma izinlerinde Maliye’yi yetkili kılınarak hükümete bağlı sistem tamamlanıyor. Alkollü içkilerin toptan, perakende ve açık satışına ilişkin ruhsatlarda gidilen yeni düzenleme il özel idarelerini öne çıkarırken, belediyelerde önemli bir yetki yitirimine neden olmuyor. Mevcut düzenlemede yalnızca açık içki satışı belediye ve il özel idare ruhsatına tabi bulunuyor. Yeni düzenleme ile tüm ruhsatlar il özel idareye bağlanıyor. Ancak belediyeler işyeri açma ve çalışma ruhsatı yetkisi ile içkiye ilişkin her türlü kısıtlamaya devam etme olanağına sahip olacaklar. Yeni taslağın alkollü içkilere ilişkin iddiası ise bir süre önce ölümlere neden olan sahte rakı olayları oldu. Mevcut mevzuatta, kaçak-izinsiz üretime karşı şikayete bağlı olarak uygulanabilen yaptırımlar bulunuyor. Yeni yasa ise sahte-izinsiz içkiye ilişkin ağır cezalar getiriyor. Buna göre; izinsiz üretimde 1-3 yıl hapis; izinsiz tesis-üretim ve sahte üretim olarak üç parçaya ayrılarak 2-5’er yıl hapis cezasına çevriliyor.

Tekel’in hıncı alındı

TAPDK
ile hükümet kanadının arasında Tekel yüzünden de soğuk rüzgarlar esmişti. TAPDK, Tekel’in sert kutu sigara üretimi için İspanya’dan ikinci el makina getirmesi işlemini, yasaya aykırı bulduğu için iptal etti. Dönemin Tekel Genel Müdürü Sezai Ensari buna karşı sert tepki gösterdi ve mahkemeye başvurdu. Mahkeme kararda TAPDK’yı haklı bulunca makinalar iade edildi. Bu tartışmalar sırasında söz konusu ihaleyle ilgili yolsuzluk iddiaları da gündeme oturdu. TAPDK bu aşamada Tekel’in özelleştirmesine engel teşkil etmekle suçlandı. Ensari, ilgili davadan beraat etti, ancak temyiz başvurusu yapılmayan davayı kazanan Ensari, bir süre önce Tekel Genel Müdürlüğünü bırakmak zorunda kaldı
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!