Güncelleme Tarihi:
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) toplantısında konuşan Babacan, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da ülkeler arasındaki iş birliğinin ortak çıkarlar etrafında daha kuvvetli birliklerin oluşabileceğini düşündüklerini belirterek, "Bunun için Türkiye olarak çok sayıda ülkeyle vize kaldırma anlaşması yani vize muafiyeti anlaşması yaptık. Serbest ticaret anlaşması yaptık. İnsanların, ürünlerin, sermayenin daha rahat ülkeden ülkeye hareket edebileceği bir coğrafya vizyonuyla çalıştık" dedi ve ekledi:
"Bu coğrafyada da ülkeler arasında ki sınırların anlamsızlaşabileceğini iddia ettik hep. Aslında şöyle bir baktığımızda, etnik yapı olarak din, mezhep yapısı olarak, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra çizilen sınırların çok da anlamlı sınırlar olmadığını da gördük. Bugünün dünyasında artık ülkelerin sınırlarıyla uğraşmanın anlamsız olduğunu da düşünerek, bu sınırları nasıl daha önemsiz hale getirebiliriz, bu sınırların ülkeler arasında büyük duvarlar teşkil etmesi değil, sadece bir siyasi, idari yönetim sınırı haline nasıl getirebiliriz bunun için çalıştık, uğraştık."
"DAHA ŞEFFAF, DAHA HESAP VEREBİLİR YÖNETİM ANLAYIŞLARI GEREKİYOR"
Ortadoğu’daki ve Kuzey Afrika’daki demokratik değişimin, dönüşüm hareketine destek verdiklerini de aktaran Babacan, "Bu coğrafyanın belki en önemli kaynakları, petrol, doğalgaz, hidrokarbon kaynakları olarak değerlendirilebilir. Oysa genç nüfus iyi değerlendirildiğinde bu coğrafyanın çok önemli bir kaynağıdır" dedi.
Babacan, pek çok ülkenin kurumsal yapısını yenilemesinin, kurumlarını güçlendirmesi gerektiğini ve siyasi, ekonomik reformlarını yapması gerektiğini belirterek, "İnsanı ön plana alan, ’önce insan’ diyen politikalar geliştirmemiz gerekiyor. Daha şeffaf, daha hesap verebilir yönetim anlayışları gerekiyor" diye konuştu.
"KOBİ’LERLE İLGİLİ ÖZEL BİR ÇALIŞMAMIZ OLACAK"
KOBİ’lere özellikle önem vereceklerini belirterek, "Bu dönemde KOBİ’lerle ilgili özel bir çalışmamız olacak. Hem gelişen hem de gelişmekte olan ülkelerde KOBİ’lerin istihdam açısından, ekonomik kalkınma açısında son derece kritik bir öneminin olduğunu biliyoruz ve bu potansiyelin yeterince değerlendiğine inanıyoruz" dedi ve ekledi:
"Tüm G-20 ülkelerine, onların gündemlerine getirecek bir çalışmamız söz konusu olacak. En az gelişmiş ülkelerle, G-20’ler arasında köprü olacak çalışmalar yapacağız. En az gelişmiş ülke grubu, aynı zamanda büyüme potansiyeli yüksek olan bir grup. G-20 gündeminde özellikle ’kalkınma başlığı altında en az gelişmiş ülkelere özel bir ilgimiz desteğimiz ve onlarla yakın bir çalışma anlayışımız olacak. Bu G-20 dönem başkanlığında dünya Ekonomik Forumu ile yakın bir çalışma isteği içinde olduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum."
"ABD FAİZ ARTIRIMLARI 2015’TE BAŞLAYACAK"
Babacan, soruları yanıtlarken de, ABD Merkez Bankası’nın (FED) 2015 yılında faiz artırımlarına başlayacağını ve artırımların 2017’ye kadar kademeli olarak artarak devam edeceğini söyledi.
"Fed’in politikaları global likidite koşulları açısından çok önemli olacak. Faiz artırımlarının 2015 yılında başlayacağı ve 2017 yılına kadar kademeli olarak devam etmesi bekleniyor" diyen Babacan, buna karşılık Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) izlediği gevşek para politikasının da Türkiye’ye yardımcı olacağını vurguladı.