Güncelleme Tarihi:
AGB televizyon izleyici araştırmaları, 20 bin nüfusun üstündeki yerleşim yerlerinde, evinde televizyon ve telefonu bulunan beş yaşın üstünde 29 milyon 616 bin 454 kişiyi temsil ediyor.
AGB sonuçlarına göre ‘‘Biri Bizi Gözetliyor’’ programının yayınlandığı ilk Cumartesi (10 Şubat 2001) günü programın her dakikasını ortalama 2 milyon 665 bin 481 kişi izlemiş.
Beşinci Cumartesi (17 Mart 2001) izleyici sayısı dakika başına ortalama 3 milyon 938 bin 988 ile en yüksek seviyeye ulaşmış.
Altıncı Cumartesi (24 Mart 2001) ise izleyici sayısında küçük bir düşüş olmuş ve 3 milyon 465 bin 125 kişi izlemiş.
Evden ayrılmaların gerçekleştiği Cumartesi günleri programın izleyici sayısında başlangıca göre önemli bir izleyici artışı görülüyor.
Programın en yüksek izleyiciye ulaştığı 17 Mart günü bile 25 milyon 677 bin 466 kişinin de kimseyi gözetlemek istemediği ortada!
Yani çoğunluk, RTÜK'e göre, aile yapısını korumayı bilmiş! Türkiye'nin % 90'ı programın şerrinden ailesini uzak tutmuş.
Ve 25 milyon 677 bin 466 kişiden, parmakla sayılacak bazıları, ki buna RTÜK üyeleri de dahildir, programı izleyen 3 milyonu aşkın kişinin aile yapılarının bozulduğunu, ‘‘röntgenciliğe’’ alıştıklarını düşünmekte ve bundan rahatsız olmaktadırlar.
Gerçi bu karara varmak için onlar da birkaç kere ‘‘Birini Gözetlemişlerdir!’’ ama onlara bir şey olmamıştır. Çünkü onlar ve aileleri zor bozulurken, diğer ailelerin tamamı kıyma gibi çabucak bozulurlar. Onlara birşey olmaz!
‘‘Biri Bizi Gözetliyor’’u her yaştan, her cinsiyetten insan izlemekle birlikte son haftalarda özellikle 12-19 yaş, kız ve daha yüksek gelirli/eğitimli olanların daha fazla izlediğini söyleyebiliriz.
17 Mart Cumartesi günü programın her dakikasını 5 - 11 yaş grubunda 486 bin 811, 12 - 19 yaş grubunda ise ortalama 935.445 kişi izlemiştir. 5- 19 yaş grubunda bulunan 8 milyon 373 bin 730 kişi ise yine aile yapılarını ve ruh sağlıklarını bu programdan korumayı bilmişlerdir.
Büyük olasılıkla 5 -19 yaş grubunda çocuğu olup da, ‘‘Biri Bizi Gözetliyor’’u izlemesine izin vermeyen anne babalardan bazılarına sadece kendi çocuklarını kurtarmak yetmez. Onlara göre bu programı bu yaş grubundaki çocuğuna izletenler bostan korkuluğudur. Onlara göre bu aileler ne yaptıklarını bilmeyen televizyon kurbanlarıdır.
Bu televizyon kurbanları çocuklarını korumaktan acizdirler. Onların çocukları izlemediğine göre diğerleri de izlememelidir, o kadar!
Sıkıldınız değil mi? Evet bende sıkıldım. Yeter artık! Kafanıza göre bir program zararlıdır diğeri değildir diye karar vermekten, zırt pırt televizyon kapatmaktan ve kendi dünyayı algılama biçimimizle önümüze gelenin apış arasının ya da ailesinin bekçiliğini yapmaktan vazgeçin.
RTÜK'ün tüm üyeleri Refah'tan olsa zararlı programın tanımı değişir, ANAP'tan olsa değişir, MHP'den, DSP'den, CHP'den olsa değişir, TİP'den olsa değişir. RTÜK'ü siyasi oyuncak olmaktan kurtarın. Uzmanlığa dayalı bir Kurul yapısı oluşturun.
Uzman olan kurul, yararlı ve zararlıyı bilimsel bilgiye dayandırabilir; yıllık 500 milyon dolarlık reklam pastası, televizyonların ayakta kalmaları ve liberal ekonomi ilişkisini anlayarak, bu saçmalıklara son verebilir.
Bu Tarkan bizi bozar! Aile yapımızı yani...
PEPSİ'nin yeni starı Tarkan. Tarkan'ın yeni ürünü Pepsi. Ne reklamda oynamak Tarkan için, ne de reklamda star kullanmak Pepsi için yeni.
Tarkan daha önce Ruffles ve Police reklamlarında yer almıştı. Pepsi'nin ise Cola'ya karşı farklılaşma savaşında dünya starlarını kullanmakta üstüne yok.
Ama bu kez Pepsi farklı bir strateji deniyor. Coca - Cola sanki Pepsi Cola'nın ‘‘Global düşün, yerel davran’’ stratejisinin doğru olduğuna ikna olmuş gibi..
Farklılık şurada: Tarkan, Pepsi'nin daha önce kullandığı diğer ünlüler Michael Jackson, Tina Turner, Rod Steward, Madonna, Spice Girl, Ricky Martin gibi bir dünya starı değil.
Tarkan biraz yurt dışında ittirilen ve dünya starı olmak isteyen bir Türkiye starı. Beko gibi yani. Tarkan için de ‘‘Hayal Gücü Sınır Tanımıyor.’’
Nitekim Pepsi de bunu çok iyi anlamış ki, diğer ünlülerin kullanımında yapmadığı bir şeyi yapıyor. Tarkan, Pepsi'nin reklam filminde Star'ı değil, star olacak birini oynuyor.
Reklam filminde Tarkan'ın yanına gelen falcı, Tarkan'ın falına bakmak istiyor ve Pepsi bardağını alarak, bardağın içinden geleceğini okuyor: ‘‘Dünyanın dilinde şarkı olacaksın, hayranların çevrende dolanacak, fırtınalar seni dünyanın tepesine yükseltecek..’’
Görüntülerde de falın fallanmış hali, anlatılan fala eşlik ediyor. Bu reklam ile de fal literatürümüze ‘‘Pepsi Falı’’ olarak da yeni bir tür fal eklenmiş oluyor.
Kahve falından çıkılarak yapılan bu benzetme de Pepsi'nin global değil yerel düşündüğünün iyi bir kanıtı.
Tarkan'lı Pepsi reklamları Türkiye'de ses getirir. Pepsi bu reklamlarla istediğini Türkiye'de alır. Eğer Tarkan'ın yeni şarkıları gündemi de belirlemeye başlarsa Pepsi istediğinden de fazlasını elde edebilir.
Ancaaak, Pepsi bir kriz planını da elinin altında bulundursa iyi olur. Her an birileri çıkıp Tarkan'ın yeni, kırıtık imajının Türk aile yapımızı bozduğunu iddia edebilir ve arkasında da ‘‘Biri Bizi Gözetliyor’’ karşıtlarından daha fazla ‘‘Biz kırıtmayız ama diğerleri kırıtabilir’’ yandaşı bulabilir. Benden söylemesi.
Çekirgelere Öneriler
Savaş Sanatı, Sun Tzu, Anahtar Kitaplar, İkinci Basım, 1996.
Bu kitabın iki bin yıl önce çinli bir savaşçı-filozof tarafından yazıldığı ileri sürülüyor. Kitap, Taocu düşünceyi ve savaş sanatını öğretirken, bir yandan da etkili iş stratejileri geliştirmenin dersini veriyor. Savaşan insanların psikolojilerine ışık tutuyor. Yaşadığımız krizde rakiplerine karşı stratejiler geliştirme gereksinimi duyanlar bu kitaptan yararlanabilirler. Okumuş olanlar bir kere daha okusunlar!
Müşteri.Com, Patricia B. Seybold, Epsilon, 2001.
İnternet ya da dijital televizyon üzerinden ticaret yapmak ve özellikle de bunu spor olsun diye değil de kar elde etmek için yapmak istiyorsanız Seybold'un bu kitabını okumalısınız. Kitapta yer alan Amerikan Airlines, Hertz, Amazon.com, Dell, General Motors, Cisco, Wells Cargo, PhotoDisc, Dow Jones örnek olaylarının e-ticaret konusunda ufkunuzu oldukça genişleteceğini düşünüyorum. Kitabın çevirisi çok iyi.
Çekirgelik
Akıllı bir komutan düşmanın besinini elinden alır. Hasmından aldığın her kilo yiyecek, kendi temin ettiğin yirmi kiloya bedeldir. (Sun Tzu)