Ali Ağaoğlu 'siluet’ tartışmasına da tersten girdi
Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin 'en çok konuşulan müteahhiti' Ali Ağaoğlu, İstanbul başta olmak üzere kentsel dönüşüm tartışmalarının en önemli gündem maddesi haline gelen 'siluet' tartışmalarına da tersten girdi. Ağaoğlu, hiçbir müteahhidin tarihi koruma altındaki bölgelere gökdelenler yapma derdinde olmadığını ancak, bu alanlar dışındaki dönüşümün bir an önce sağlanabilmesi için de 'siluet bahaneli' engellemeleri anlamsız bulduğunu söyledi.
Ali Ağaoğlu bu konudaki görüşlerini şöyle açıkladı:
Devrim gibi yasalar çıktı
*Kentsel dönüşüm yasası cumhuriyet tarihinde devrimdir. Bu konuda en sivri konuşan da hep ben oldum. Çünkü 4 milyon konut stoku olan İstanbul’da bu konutların ne durumda olduğunu en iyi bilenlerden biriyim. Ben zaten şu anda İstanbul’un yüzde 70’ini arsa olarak görüyorum. Bağdat Caddesi’nden Etiler’e, Bakırköy’e kadar aklınıza neresi geliyorsa buraları planlı şekilde yıkıp yeniden yapmak zorundayız. Vatandaş da hazır ama biraz rant beklentisini yükseltmiş durumda. 100 metrekare dairesi var; 5 tane daire istiyor. Böyle şey olmaz.
Siluet sürekli gelişir
* Siluet tartışmalarını da yanlış buluyorum. Mesela Fikirtepe’de kat sınırı getirdiler ki bence bu çok yanlış oldu. Bu karar yüzünden orada kentsel dönüşüm
Çünkü her yapılan bina şehrin siluetine artı değer katar. Biri gitmiş Çamlıca tepesinden fotoğraf çekmiş, arkadan bir bina görünüyor. 'Siluet bozulmuş' diye tartışma başlıyor. Farklı açılardan çek elbette arkadan farklı şeyler görünür. Tabii ki tarihi alanın içine inşaat yapılamaz ama başka bir bölgeye yapılan bir binaya silüet sınırı getirmek de çok yanlış.
Bağcılar’ın silueti güzel mi?
* Şimdi Bağcılar’ın, Fikirtepe’nin, Zeytinburnu’nun siluetleri çok mu güzel? Zeytinburnu fare yuvası olarak mı kalsın? Tarih Yarımada nasıl korunur? Gidin bakın Tarihi Yarımada’da hem de en tarihi binaların içinde kazma kürek, soba imalatçısı, hırdavatçılar var. Onları çıkarıp kentsel dönüşüm yapalım. Tarihi yerler butik oteller, restoranlar gibi güzel mekanlarla dolsun. Soba imalathanesi tarihi yarımadayı bozmuyor mu?
Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, Maslak’ta Park Orman bitişiğindeki 314 dönümlük arsa üzerinde başladığı 5 bin 300 konutluk yeni projesi ‘Ağaoğlu Maslak’ ile 5-6 milyar lira ciro hedefliyor. Ağaoğlu şöyle konuşuyor:
* 3 ayda 3 bin daire satmayı hedefliyoruz. Bu projeyle 2012 yılının son çeyreğinde 3 bin konut daha satabiliriz. Nişantaşı gibi her şeyi olan canlı ve cazip bir semt ortaya çıkaracağız. Projede 3 milyar liralık yatırımla 5-6 milyar lira arası ciro bekliyoruz. Biz bu projeyle de ezber bozacağız. Hem projenin özellikleriyle hem de satış formüllerimizle ezberleri bir kez daha bozacağız. bu projeden yabancılara da yüklü satışlar hedefliyoruz.
Son dönemde hükümetimizin çıkardığı ikinci devrim gibi kanun yabancıların mülk almasını kolaylaştıran ‘mütekabiliyet’ kanunu oldu. Bu çok önemli bir gelişme. Çünkü Türkiye’nin büyümeye ihtiyacı var. Kendi kaynağımız yetmiyor. Faizle borç alınıyor. Yabancı sermaye yatırım yapıyor para kazanıyor. Sıcak para geliyor, para kazanıyor. İhracatı artırmak için de fabrikalar açmak gerekiyor. Aslında en ucuz para, yabancıya mülk satışından gelir. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin hepsinde yabancıya mülk satışı serbest. Türkiye’nin ihtiyacı olan kalıcı kaynak da yabancılara mülk satışıyla gelir. Bence Türkiye’nin bu konuda 1 trilyon dolarlık potansiyeli var. Ekonomisi güçlü ülkeysen zaten kimse sana bir şey yapamaz ama zayıfsan yabancı mülk almasa da ayakta duramazsın.
Turizm gelirini de çok artırır
* Sen bir binayı yapmak için ne harcarsan adam gelip sana parasını ödeyecek. Turizmi de en kalıcı en güçlü şekilde canlandıracak. Adam konut almışsa gelip birkaç ay kalacak. Şimdi otelde birkaç gün ya da 1 hafta kalıyor. Her şey dahil yönteminde 30 dolara turizmcilik yapıyorsun da ne kazanıyorsun? Adam kendi ülkesinde evinde kalsa daha fazla masrafı oluyor. Biz yabancılara dönük konut pazarlaması için ayrı departman kurduk.
2013 sonuna kadar 2 milyar dolarlık yabancıya satış hedefi koyduk. Bunun için de başta Körfez ülkeleri olmak üzere temsilcilikler veriyoruz. Ofisler açıyoruz, fuarlara katılıyoruz. Yakın zamanda Suudi Arabistan’daydık. Toplu satışlar olacak. Dubai’de fuarda lansman yapacağız. Türk dizileri sayesinde Türkiye’nin imajı çok güzel olmuş. Ben olsam bundan sonra Türkiye’nin tanıtımı için 1 kuruş harcamam, hepsini dizicilere veririm.”