Güncelleme Tarihi:
Alçıder tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Tunaman, Türkiye'nin dünya genelinde en zengin ve en yüksek kaliteli alçı rezervlerine sahip olduğunu dile getirerek, dernek olarak alçı ve alçıdan yapılan ürünleri tüm Türkiye'ye daha iyi tanıtmak istediklerini söyledi.
Derneğin, Avrupa Alçı Üreticileri Derneği Eurogypsum'un asli bir üyesi olduğunu anlatan Tunaman, Avrupa ve Amerika'da alçının, yangına dayanıklı, yalıtım ve yaşam konforu sağlaması gibi pek çok olumlu özelliği nedeniyle yoğunlukla kullanıldığını söyledi.
Tunaman, derneğin amacının da alçıyı tanıtıp ülkedeki kullanımını Avrupa'daki seviyeye çıkarmak olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Gelişmiş ülkelerce çok iyi tanınan ve geniş bir kullanım alanına sahip olan alçının ülkemizde yeterince tanınmaması ekonomik açıdan büyük bir kayıptır. Biz bu açığı kapatmak amacıyla yazılı-görsel tüm mecraları kapsayan ve içinde reklam filmi, tanıtım kitapçığı, kurumsal dergi, tanıtım filmi, alçı sektör zirvesi ve alçı uygulamalarını içeren bir tasarım yarışmasının yer aldığı büyük bir iletişim programı başlatmış bulunuyoruz. Bu konuda üzerimize düşeni yapmayı, milli bir görev olarak görüyoruz.”
Gelişmiş ülkelerde insanların yoğunlukla bulunduğu alanlarda alçı kullanımının yasal bir zorunluluk olduğunu, ancak Türkiye'de böyle bir yasal düzenlemenin henüz söz konusu olmadığını ifade eden Tunaman, “Yapı mevzuatında yapılacak değişikle, insanların güvenliği için söz konusu alanlarda alçı gibi A1 sınıfı yanmaz yapı gereçlerinin kullanılması gerekliliğine dikkati çekmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
Tunaman, dernek olarak alçı ve alçı türevi ürünlerin üretimi ve satışı ile ilgili teknik standart ve kriterlerin oluşumu için öncülük edeceklerini belirterek, bir Kalite Güvence Sistemi (KGS) oluşturulması için çalışmalar yaptıklarını, batıda uygulanan standartlara ulaşmak için bu çalışmaların bir an önce tamamlanarak, uygulamaya geçmesi gerektiğini söyledi.
Mehmet Tunaman, amaçlarının 2011 yılına kadar sektördeki tüm alçı üreticilerini bünyelerinde toplayarak, bu kalite standartlarının uygulanmasına azami katkıyı sağlamak olduğunu sözlerine ekledi.
“ALÇI ALTERNATİF ÜRÜNLERE ORANLA DAHA AZ ENERJİ İLE ÜRETİLİYOR”
Alçıder Genel Sekreteri Turgan Vargı ise, alçı ürünlerinin, alternatif malzemelere oranla çok daha az enerji kullanılarak üretildiğini ifade etti.
Tuğla üretiminde kullanılan enerjinin yarısı, çimento üretiminde kullanılan enerjinin ise 5'te 1'inin, alçı ürünleri imalatı için yeterli olduğunu anlatan Vargı, alçının hafif oluşuyla binaya eklenen yükü azaltığını, hafifleyen sistemin kolon ve kiriş gibi taşıyıcı eleman kesitlerinin küçülmesine katkıda bulunduğunu kaydetti.
2000'li yılların başları ile birlikte alçı sektörünün hızla büyüdüğünü ve bugün 400 milyon TL değerinde bir sektör haline geldiğini bildiren Vargı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“2007 yılı alçı üretim miktarının ihracat dahil 2,5 milyon ton civarında olduğu, 2008'de aynı kaldığı ve 2009 yılında küresel kriz nedeniyle yurt içi satışlarda yüzde 20, ihracatta yüzde 50 civarında azalma olacağı tahmin edilmektedir. Sektörün dekorasyon, sıva ve alçı levha uygulamalarında ülke genelinde 100 bin kişiden fazla istihdam yarattığını tahmin ediyoruz.”
Kimyasal yapısı nedeniyle bünyesinde bakteri barındırmayan alçının sağlıklı bir malzeme olduğuna dikkati çeken Vargı, kristalin silis ihtiva etmemesi dolayısıyla kanserojen olmadığını, bu sebepten tıbbi amaçlı kullanımının da yaygın olduğunu belirtti. Alçıda mikroskobik boşluklar bulunduğunu anlatan Vargı, bu sayede yaşanılan mekanı kışın sıcak, yazın serin tutacağını, ayrıca akustik özelliğe de sahip olduğunu ifade etti.