Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2002 00:00
IMF Avrupa Direktörü Michael Deppler, başta Başbakan Abdullah Gül olmak üzere, Ankara'daki görüşmelerinin ardından, ‘‘AKP Hükümeti'ndeki tutarlılıktan çok etkilendim. Üç yıldır ilk defa bu kadar güçbirliği gördüm’’ dedi. Deppler, programın evrim geçirebileceği mesajını verdi.ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Avrupa Birinci Bölge Direktörü Michael Deppler, IMF'nin daha önce belirlenen taahhütlerden vazgeçmesinin sözkonusu olmadığını, ancak ekonomik programın ‘ileriye doğru bir evrim geçirebileceğini’ söyledi.Üç yıldır Türkiye'ye gidip-geldiğini ve bu hükümette rastladığı görüşbirliğinden çok etkilendiğini söyleyen Deppler, ‘‘IMF ile hükümet arasında görüş tutarlılığını görmekten çok memnun olduk. Hükümetin politikalarından cesaretlendik’’ dedi.Başta Başbakan Abdullah Gül olmak üzere, iki gündür hükümet ve ekonomi yönetimiyle yoğun ziyaret trafiği geçiren Deppler, ‘çok başarılı bir ziyaret’ olarak nitelediği temaslarının bitiminde basın toplantısı düzenledi. IMF Türkiye Masası Şefi Juha Kahkonen ile Türkiye Temsilcisi Odd Per Brekk'in de hazır bulunduğu toplantıda Deppler'ın değerlendirmeleri şöyle:HÜKÜMETİ DESTEKLERİZ: İki günlük görüşmelerde hükümetin niyetleri ve politikalarının çok kuvvetli olduğu görüşüne ulaştık. Bunlar da Fon'un tam anlamıyla destekleyebileceği politikalardır. Hükümet, programın kamu borç stoku ve enflasyonun düşürülmesin yoğunlaşmı görünüyor. Harcamalarda daha ihtiyatlı gitme niyeti ve bütçenin de daha çok sosyal ihtiyaçların karşılanmasına yönelik olacağı belirtildi. Bu politikalar, Fon'un kuvvetle destekleyebileceği türden politikalardır.DAHA İYİ SONUÇLAR ALINABİLİR:
Seçim sonuçları, Türkiye'deki beklentilerde olumlu yönde büyük fark yarıttı. Piyasalara ve halka güven geldi. IMF açısından bakıldığında, Türkiye'nin sürdürülebilir, daha iyi sonuçlar alabileceğini düşünüyoruz.SEÇİMLE GECİKEN TEDBİRLER: Seçimler nedeniyle bazı tedbirler gecikti. Ama, yeni hükümetin de istediği politikaların bir biçimde programa dahil edilmesi gerekiyor. Programda şu an itibariyle tartışılan ve kabul edilen herhangi bir değişiklik yok. İleriye doğru bir evrim göreceğimizi tahmin ediyorum.EK FİNANSMAN İHTİYACI YOK: Programın tahminlerin ötesinde iyi gelişti. Ve seçimlerin ardından hükümetin dış piyasalardan daha iyi koşullarda borçlanabildi. Bu nedenle Türkiye için mevcut durumda bir ek finansman ihtiyacı görmüyoruz.IMF'NİN KÖTÜ ŞÖHRETİ: Programın sosyal boyutlarını özel olarak tartışmadık. IMF'nin bu konularda kötü bir şöhreti olduğunu biliyorum. Ancak Fon, ekonomideki değişimden ve reformlardan en kötü etkilenen kesimler üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılmasına ilişkin politikaları destekleyecektir.4. GÖZDEN GEÇİRME: Kahkonen, gelecek hafta 4. Gözden Geçirme için tekrar Ankara'ya gelecek. Bu incelemenin Ocak ayında biteceğini tahmin ediyoruz. Ocak ayında 2003 yılı bütçesi de hükümet tarafından sonuçlandırılmış olur. AYnı dönem içinde Niyet Mektubu da nihai hale getirilmeye çalışılacak. ATIL İSTİHDAM: Atıl istihdama ilişkin politikaların nasıl uygulanacağı, daha tartışılacak. Hükümetin genel anlayışı, daha etkin bir kamu sektörüne doğru kayılmasıdır. Dolayısıyla, hükümet politikasının genel oryantasyonu, Niyet Mektubu'la uyumludur.WOLFOWITZ TESADÜF: Deppler, Ankara'da ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz ile aynı gün temaslarda bulunmasının özel bir anlamı olup olmadığı sorusuna gülerek, ‘‘Yalnızca bir tesadüf’’ cevabını verdi. BDDK'nın attığı adımlar doğru IMF Avrupa Direktörü Michael Deppler'a, ‘‘Görüşmelerde Pamukbank gündeme geldi mi?’’ ve ‘‘Niyet Mektubu'nda Pamukbank'ın satılacağı taahhüt edilmişti. Danıştay yürütmeyi durdurdu. Bu yargı kararı karşısında IMF ne diyor?’’ şeklinde iki soru soruldu. Deppler, ‘Pamukbank’ adını hiç telaffuz etmeden, sorulara şu karşılığı verdi: ‘‘IMF, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılmasını kuvvetle istemekte, bu yöndeki taahhütleri dikkatle izlemektedir. Bankacılık Yasası'nın sıkı uygulanmasını arzu etmektedir. Fon (IMF), BDDK'nın hareketlerinin ve tedbirlerinin yasaya uygun olduğunu düşünüyor. Bu, Türkiye'nin sağlıklı bankacılık sektörüne sahip olması açısından, ileriye dönük olarak önemli. Bu, mevduatların garanti altına alınması, vergi yükümlülerine düşecek yükün azaltılması,
kredi musluklarının açılması için de gerekli.’’İşçiye memura geriye dönük zam doğru olmazMICHAEL Deppler, kamu işçisine ve memura geriye dönük enflasyona endeksli zam yapılması arayışları için şu mesajı verdi: ‘‘Kamu kesimi işçilerine 2003 yılında yapılacak ücret artışlarının enflasyona endekslenmesi konusu henüz olgunlaşmadı. Ancak artışların geriye dönük olarak endekslenmesi, Türkiye'nin maliyetini arttıran bir unsur olacaktır.’’Ekonominizin durumu gayet iyi görünüyorMICHAEL Deppler, dün açıklanan enflasyon oranlarının düşük çıkmasını da örnek göstererek, şunları söyledi: ‘‘Türkiye'deki ekonomik durum ‘oldukça iyi' görünüyor. Bugün (dün) açıklanan ve beklentilere uygun olan enflasyon rakamları cesaret verici. TÜFE rakamları, Türkiye'deki bazı göstergelerin gözle görülebilir biçimde iyileşerek gerçekleştiğini gösteriyor. Enflasyon hedefin altında, büyüme de üzerine gelişiyor.
Döviz kurları, programlanandan, daha güçlü bir seyir izliyor. Faizler de programlanandan daha düşük seviyede.’’Hükümet: Hedefle biraz oynarızDEVLET Bakanı Ali Babacan, IMF Avrupa Birinci Bölge Direktörü Michael Deppler'ın bir saat önce ‘‘Uygun bir hedef’’ diye nitelediÄŸi faiz dışı fazla için ‘‘Ufak bir deÄŸiÅŸiklik yapılabilir’’ dedi. Babacan buna gerekçe olarak, programın baÅŸlangıcından bu yana faizler ve büyümede meydana gelen önemli deÄŸiÅŸiklikleri gösterdi.Babacan, temel unsurlarını daha önce duyurdukları ‘çok kapsamlı bir eylem planı’nın taslağını bitirdiklerini açıklayarak, ‘‘Kamuoyuna detayları duyurulacak olan bu planda, mevcut stand-by anlaÅŸmalarının ya da mevcut niyet mektuplarının çok çok ötesinde, çok farklı tedbirler söz konusu’’ diye konuÅŸtu. Deppler'ın basın toplantısından sonra, iki günlük görüşmeleri deÄŸerlendiren bir basın toplantısı düzenleyen Babacan soruları da yanıtladı. Bakan Babacan, bu sözlerine şöyle açıklık getirdi:‘‘Program ilk dizayn edildiÄŸinden bu yana çok deÄŸiÅŸiklikler oldu. Özellikle faizlerde ve büyümede beklenenin çok daha üzerinde olumlu geliÅŸmeler meydana geldi. Bu olumlu geliÅŸmeler çerçevesinde tüm geliÅŸmeler yeniden ele alınacak. Önceki programda, 2004'e kadar yüzde 6.5 faiz dışı fazla hedefi öngörülüyordu. Faiz dışı fazla yeniden ele alınacaktır. Bunu tekrar görüşmek gerekiyor. 2002'nin gerçekleÅŸen bütçe rakamlarına bakmak gerekiyor. Ayın 10'unda açıklanacak 3'üncü çeyrek gerçekleÅŸmelerini görmek gerekiyor.’’Babacan, şöyle devam etti: ‘‘Stand-by anlaÅŸmasında birçok tarih ve hedefler bulunuyor. Ama mayısta baÅŸlayan siyasi istikrarsızlıkla birlikte tüm hedeflerde bir sapma meydana geldi. Bu nedenle daha önceki tarih ve hedeflerin yeniden ele alınması gerekiyor. Bu süreç de ocakta belli olacak. Bizim büyüme modelimiz farklı. Bu model düşük ve istikrarlı bir enflasyon ortamında, sürdürülebilir borç stokuna dayanıyor.’ IMF: Yüzde 6.5'lik hedef deÄŸiÅŸmezIMF Avrupa Direktörü Michael Deppler, AKP Hükümeti'nin ‘‘Biraz düşürüp, yaratacağımız kaynağı sosyal amaçlı kullanırız’’ diye planladığı faiz dışı fazla hedefinden geri adım atmayacakları mesajını verdi. Deppler, şöyle konuÅŸtu: ‘‘Faiz dışı fazla hedefi konusunu bu aÅŸamada müzakere etmek durumunda deÄŸiliz. Görüşmeler daha ön aÅŸamada; rakamlar önümüzdeki 5-6 hafta içinde netleÅŸecek. Ancak borcu düşürmek ve bütçenin buradaki rolü gibi ana unsurlarda mutabakat mevcut. Yüzde 6.5'luk hedef bizce uygundur. Sanırım, hükümet bu konuda kendi deÄŸerlendirmesini yapıyor ve kararını vermeye çalışıyor.’’Â
button