Nuray BABACAN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2006 00:00
Yoksullukla mücadele için ürettiği projelerle tanınan AKP Diyarbakır Milletvekili Aziz Akgül, ’yoksulluk maaşı’ önerisini "Her aileden bir kişiye iş" olarak geliştirdi. Akgül’e göre, ’dilencilik kültürünü’ ortadan kaldıracak yasa teklifiyle, bulunacak geçici işlerin parasını, kurumlar değil, Maliye Bakanlığı ödeyecek.
Teklife göre, devlet, geliri olmayan yoksul ailelerden bir kişiye iş bulacak. Bulunacak geçici iş, 6 aydan az olmayacak. Bu olanaktan yararlanmak isteyenler Türkiye İş Kurumuna başvuracak. En az bir yıl içerisinde herhangi bir işe yerleştirilmemiş olanlara öncelik verilecek. Verilecek maaş, 1550 gösterge rakamının her yıl bütçe kanunu ile tespit edilecek memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak.
MAAŞLAR MALİYE’DEN: Bu kişiler, Çocuk Esirgeme Kurumu’nda temizlik işlerinde, yaşlılar ve özürlüler ile ilgili bakım ve destek hizmetlerde, eğitim, sağlık, kültür ve spor faaliyetlerinin yürütüldüğü kurumlarda, ağaçlandırma projelerinde, vakıf ve derneklerde, karayolları ve belediyelerin bakım ve onarım işlerinde çalıştırılacaklar. Bulunacak geçici işlere ilişkin maaş ödemeleri ilgili kurumlar tarafından yapılmayacak. Maaş ödemeleri doğrudan Maliye Bakanlığı’na bağlı defterdarlıklar ve mal müdürlüklerinden yapılacak. Maaşlara ilişkin kaynak ise yasa teklifi ile tek tek belirlendi. Geçiçi iş projesinin geliri, fonların yüzde 10’u,
trafik para cezası hasılatının yüzde 50’si, RTÜK reklam gelirlerinin yüzde 15’i, gümrük fazla çalışma hasılatının yüzde 10’u, Kabahatlar Kanunu’nda kesilen para cezalarının yüzde 50’si, araç ruhsatlarından elde edilen gelirin yüzde 2’si, Vakıflar Genel Müdürlüğü gelirinin yüzde 10’u, otoyol ve boğaz köprüleri geçiş hasılatının yüzde 5’inden oluşacak.
DİLENCİLİK DEĞİL: Yasa teklifinin gerekçesinde, "Yoksulluk esas olarak zeka noksanlığı veya tembellik gibi şahsi bir problem olmayıp, yapısal bir sorun olan sermaye yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Avrupa Sosyal Şartı’na göre, herkes yoksulluğa ve toplumsal dışlanmaya karşı korunma hakkına sahiptir. Hibe şeklindeki yardımları istisnai hale getiren, Türkiye’de dilencilik kültürünü ortadan kaldıran ve vatandaşlarımızın onurlu bir şekilde destek almasını sağlayan modern bir sosyal destek politikası gerekmektedir" denildi.