Akcan:Yüzde 200 zam çok yüksekti

Akcan, köprü ve otoyol geçiş ücretlerinin son 10-15 yıllık süre içinde nasıl belirlendiğine bakılarak ücret tarifesinin Haziran ayında tekrar gözden geçirileceğini bildirdi.

Geçiş ücretlerinin 4-5 yıldır Haziran ayında yeniden belirlendiğini vurgulayan Akcan, ''Bir defa köprü ve otoyol geçişleri ücretli olacak, kimse bunu tartışmasın, (bedava olmalıdır) hayır. Böyle olmayacak'' diye konuştu. Bakan Akcan, devletin başka yere yapacağı yatırım parasını kısarak özel standartlı otoyollar yaptığını da kaydetti.

Bir kilometre otoyolun yaklaşık 9 milyon dolara malolduğunu anlatan Bakan Akcan, bunu herhangi bir karayolu gibi mütala ederek, duygu sömürüsü yaparak olayı çarpıtmaya kimsenin hakkı bulunmadığını savundu.

Devletin, ücretsiz gitmek isteyen, para ödeyemeyenler için otoyolların yanında alternatif karayollarını da hizmette tuttuğunu belirten Akcan, şöyle konuştu:

''TC hukuk devleti, elbette hukuku ön plana alacak. Ancak hukuku da hiç kimsenin Demokles'in kılıcı gibi sallama hakkı yok. Türkiye hukukun gereğini yapar ama hukuk da asla duygu seli içinde hareket etmemeli. Kararları speküle edilir mahiyette olmamalı.

Geçiş ücretleri için dava açanlardan birinin babasının bir siyasi parti üyesi olduğunu basın yazıyor. O zaman olaya niye siyasi bakmamayım. Niye köprü ve otoyol zammına birlikte dava açılıyor ve ikisini ayırt etmeden yürütmeyi durdurma kararı veriliyor. Köprü zammının iptali spekülasyona açık bir konu. Yüzde 200 zam çok yüksekti, yüzde 33'lük köprü zammı da mı fahişti? Köprü zammı yüzde 33, 2000 Haziran-2001 Haziran arası enflasyon ise yüzde 50'nin üzerinde.

Yüzde 33'ün neresi fahiş... Otoyol ücretlerinde yüzde 200 zam bize göre de fahiş, ben o zaman milletvekiliydim (ne oluyor böyle zam olur mu?) dedim. Şimdi köprü zammına da fahiş demek duygusallıktır. Davacılardan biri siyasi parti mensubu olduğu için de (karar siyasi midir?) demekten kendimi alamıyorum. İnşallah değildir.''
   Â
''52 TRİLYONU ÖDEYEMİYORUM''
 
Bayındırlık ve İskan Bakanı Abdülkadir Akcan, karayollarının 2001'de yol bakım, onarım ve yapımında kullandığı asfalt malzemelerini aldığı Tüpraş'a alım bedelinin 52 trilyon lirasını hala ödeyemediğini de bildirdi.
 
Bu karşın 2002 yılının tümü için bütçeye 33 trilyon lira ödeme konulduğunu da kaydeden Akcan, bu parayla geçen yılın borcunun bile kapatılamadığını ve Tüpraş'ın ödeme yapılmadığı için asfalt vermediğini söyledi.

Ağır kış sonrası bozulan yolları onaracak ne para ne de malzeme bulunmadığını vurgulayan Akcan, ''Dava açan da karar veren de şimdi yol göstersin. Bu yollar nasıl yapılacak? Politika yapılıyorsa bu kadar ucuz olmamalı, yanlış yapılıyorsa halk çıkar bedelini ödetir.

Benim şu anda 33 trilyon lira dışında yollara bakabilmem, tekeri çukura düşürmemem için 118 trilyon liraya daha ihtiyacım var. Bana çözüm bulsunlar'' açıklamasında bulundu.
   Â
HER 100 LİRANIN 16'SI DÖNDÜ

Abdülkadir Akcan, Haziran ayında otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin yeniden gözden geçirileceğini de işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Haziran'da illa zam yapmak diye birşey yok. Ama şimdiki kriterleri teknik olarak değerlendireceğiz. 1999'da neye göre değerlendirme yapılmış, 1987'de, 1989'da neye bakılmış, biz de bunlara bakacağız. 33 trilyon lira ödeneğim var asfalt malzemesi için, daha bana gereken para 118 trilyon lira.

Şu anda karayolu olarak çok kötü durumdayız. Birinci Boğaz köprüsü ve çevre yolları hariç 2. köprü dahil otoyol sistemine 1986'dan bu yana 14 milyar dolar harcanmış. Toplanan gelir ise 2.2 milyar dolar. Devletin verdiği paranın yüzde 16'sı otoyol ve köprü geçiş ücretleriyle gelmiş. Açık kapatılıyor, çarçur ediliyor falan filan hepsi yanlış. Genel sadece yüzde 16'sı.''
   Â
TÃœKODER'E YANIT
 
Bakan Akcan, Tükeciyi Koruma Derneği'nin (TÜKODER), köprü ve otoyola tekrar zam yapılırsa daha önceden ödenen zamlı ücretlerin geri alınması içi dava açacağı açıklamasını da yanıtladı.

Herkesin gidip köprü veya otoyoldan geçsin diye gösterebileceği bir çıktı bastırabileceğini belirten Akcan, ''Olmaz öyle şey. Neyi nasıl ispatlayacaklar. Biz hukuku tanıyoruz ve ona göre davranıyoruz. Ama bu, devletle restleşmedir. Devletle restleşme olmaz, kimseyi devletle restleştirmem, buna izin vermem. Herkes haddini bilecek'' dedi.