Akbank'tan yabancı ortak açıklaması

Güncelleme Tarihi:

Akbanktan yabancı ortak açıklaması
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2006 09:18

Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, Akbank'ın yabancı ortaklık stratejisini “Azami yüzde 20 azınlık hissesi” olarak belirlediğini bildirdi.

Akbank'ın 2001 yılında başlayan, “Yeni Ufuklar Değişim Programı” tamamlandı. 5 yılda 300 milyon dolarlık yatırımla gerçekleşen proje kapsamında Akbank, genel müdürlük organizasyonundan, bölge ve şube organizasyonuna, müşteriye hizmet sunma süreçlerinden, şube kurumsal kimlik ve mimari yapısına kadar pek çok alanda köklü değişimler gerçekleştirdi.

Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, projenin uygulama dönemine ilişkin bilgiler aktarmak üzere, yenilenen 500'üncü şube olan Antalya'daki Çallı Şubesi'nde bir basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında, Türkiye'nin ekonomik yapısı ve bankaya ilişkin bilgiler veren Kurtul, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Kurtul, bir gazetecinin, yabancı ortaklık konusundaki sorusunu yanıtlarken, Akbank'ın piyasa değerinin 12 milyar dolar, İMKB'deki payının da yüzde 8 olduğunu belirtti. Akbank'ın halka açık 13 banka arasındaki payının da yüzde 24 olduğuna değinen Kurtul, “Elbette bankamıza yabancı ilgisi var” dedi.

STRATEJİK ORTAKLIK

Talebi daha iyi değerlendirebilmek için ortaklık, satın alma ve stratejik işbirliği de dahil olmak üzere farklı büyüme alternatiflerinin değerlendirilmesi çalışmalarında bulunmak ve bu kapsamda görüşmeler yapmak üzere UBS Limited'i münhasır danışman olarak yetkilendirdiklerini kaydeden Kurtul şunları söyledi:

“Yabancı ortaklık stratejimizi azami yüzde 20 oranında azınlık hissesi olarak belirledik. Böyle bir stratejik ortaklığa olumlu bakıyoruz. Bu konu, bu yılın sonuna kadar netleşmiş olacak. Sabancı Holding her zaman Akbank'ta kontrole sahip olmalıdır. Birinci kriter budur. İkinci kriter ise azami yüzde 20 ortaklıktır. Ortağımız, bankamıza katkıda bulunacak, global pazarın tecrübeli ve en büyük kuruluşlarından birisi olmalıdır. Yüzde 20'lik hisseyi nakit ihtiyacımızdan dolayı değil, stratejik bir ortaklık ihtiyacından ötürü yabancıya satmak istiyoruz.”

Kurtul, Akbank ile ilgilenen yabancı bankanın hangisi olduğuna ilişkin bir soruyu ise, “Kurum ismi söylemeyeyim ama uluslararası bankalar ve mali kuruluşlar ilgileniyor” diye yanıtladı. Zafer Kurtul, yüzde 20'lik hissenin ne kadara satılacağına ilişkin soruya da, “Fiyatlandırma konusunda yorum yapmayız” karşılığını verdi.

SEÇİM VE İSTİKRAR

Akbank Genel Müdürü Kurtul, 2007'de hem cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili genel seçimlerinin yapılacağını hatırlatan bir gazetecinin, bu durumun ekonomiye olumsuz yansıyıp, yansımayacağına ilişkin sorusu üzerine şu görüşleri dile getirdi:

“2007'de iki ayrı seçim var. Bu elbette bir risk faktörüdür ama bu durum fırsat da yaratıyor. 2007'de ekonomik reformların ve bütçe disiplininin devam edeceğini düşünüyorum. Ekonomide dalgalanmalar başka ülkelerde de oluyor. Her zaman global dalgalanmaların etkilerine hazır olmalıyız. Yurt dışındaki gelişmeleri, global dalgalanmaları yakından izlemek lazım. Önemli olan hazırlıklı olmaktır. Türkiye'nin ekonomik yapısı, son 20-30 yılda hiç olmadığı kadar iyidir.”

Kurtul, başka bir soruyu yanıtlarken doların yıl sonu değerinin 1,50 YTL'nin altında, faizin yüzde 17 dolayında olacağını tahmin etiğini ifade etti. Kurtul, ”Enflasyon rakamları pozitif... Merkez Bankasından bu tahmin doğrultusunda bir faiz indirimini de bekleyebiliriz” diye konuştu.

YABANCI SERMAYE GİRİŞİ

Türkiye ekonomisindeki gelişmelere ilişkin rakamlarla ayrıntılı bilgiler veren Akbank Genel Müdürü, ekonominin büyüdüğünü, kamu dengelerinin iyileştiğini söyledi. 2006 Ağustos ayı itibarıyla sekiz aylık bütçenin fazla verdiğini anlatan Kurtul, faiz dışı fazlanın ise yıl sonu hedefini aştığını bildirdi. İç borç stokunda vadelerin uzadığını, kurs riskinin azaldığını kaydeden Kurtul, doğrudan yabancı yatırımların arttığını ve Merkez Bankası rezervlerinin yükseldiğini belirtti.

2007 BEKLENTİLERİ

Kurtul, 2007 yılına ilişkin beklentilerini de aktardığı basın toplantısında, yurt içi piyasalarda mali disiplin ve yapısal reformların kesintisiz süreceğini beklediğini ifade etti. Merkez Bankasının, orta vadeli enflasyon hedefine ulaşılması yönünde kararlı politikalarını sürdürdüğüne dikkati çeken Kurtul, ”Global faiz oranındaki duraklamalar, Türkiye'ye yabancı sermaye girişlerinin devamını getirecektir” dedi.

Türkiye'de bankacılık sektörünün büyüdüğünü, Akbank'ın da piyasadaki büyümeden yüksek pay aldığının altını çizen Kurtul, Akbank'ta kredilerin aktifler içindeki payının da arttığına işaret etti. Akbank'ın kredilerinin giderek daha tabana yayıldığına değinen Kurtul, pazar araştırmalarının da Akbank'ın pek çok alandaki liderliğini ortaya koyduğundan söz etti.

BANKACILIK SEKTÖRÜNDEKİ RAKAMLAR

Kurtul, TÜFE'nin (tüketici fiyatları endeksi) 2001 yılında 3 haneli rakamlardan bugün yüzde 9-10'lara gerilediğini ve bu durumun son iki yıldır istikrarlı bir şekilde sürdüğünü belirtti. Sektördeki aktif büyüklüğünün 2001 yılındaki 117 milyar dolar seviyelerinden, 2006 yılının ilk 6 aylık döneminde 290 milyar dolara ulaştığını anlatan Zafer Kurtul, kredilerdeki büyümenin de dikkat çekici olduğunu söyledi. Sektörde kullanılan kredi tutarının 2001 yılındaki 31 milyar dolar düzeyinden 2006 yılının ilk 6 ayında 127 milyar dolara yükseldiğini anlatan Kurtul, mevduat tutarının da 83 milyar dolar 185 milyar dolara ulaştığını dile getirdi.

Değişim projesi sayesinde, bankacılık sektöründeki büyüme ortalamalarının çok üzerinde iş sonuçları elde ettiklerinin altını çizen Zafer Kurtul, şöyle devam etti: “Bankacılık sektöründe mevduat büyümesi son beş yıl içinde her yıl için ortalama yüzde 19 olurken, Akbank için bu oran yüzde 26 olarak gerçekleşti. Yine aktif sektörde yüzde 22 büyüme yaşanırken, Akbank'ın aktifleri her yıl ortalama yüzde 28 arttı. Kredilerde de yüzde 37'lik sektör ortalamasına karşılık biz de bu yüzde 45'lik büyüme başarısı gösterdik.”

BÜYÜMEDEN ALINAN PAY

Piyasadaki büyümeden Akbank'ın yüksek pay aldığını vurgulayan Kurtul, Akbank'ın aktiflerine göre pazar payının 2006 yılının ilk 6 ayında yüzde 12,3, kredilerdeki pazar payının yüzde 14, mevduattaki pazar payının ise yüzde 12,1 seviyesine geldiğini belirtti. Kurtul, aktif dağılımın da bu değişim programı sayesinde daha sağlıklı bir yapıya kavuştuğunu, toplam aktifler içinde kredilerinin ağırlığının yüzde 28'den yüzde 49'a çıktığını vurguladı.

Zafer Kurtul, kredilerin aktiflerin içindeki payının arttığına dikkat çekerek, 2001 yılında 3,3 milyar dolar ile bu pay yüzde 28 oranında iken, 2006 yılının ilk altı ayında ise 17,7 milyar dolar ile bu payın yüzde 49'a yükseldiğini söyledi. Kredileri giderek tabana yaydıklarını anlatan, toplam kredilerde bireysel ve KOBİ (küçük ve orta boy işletme) kredilerinin ağırlığının arttığına dikkati çeken Kurtul, bu tablonun sonucunda Akbank'ın Türkiye'nin en karlı bankası olmaya devam ettiğini bildirdi.

“TÜRKİYE'NİN YENİLİKÇİ GÜCÜ OLDUK HIZLA BÜYÜYORUZ”

Kurtul, hızlı büyümenin yanı sıra piyasadan aldıkları payın da her geçen gün arttığını vurguladı. Genel Müdür Kurtul, Akbank'ın halen toplam kredilerdeki pazar payının yüzde 14, mevduatta yüzde 12, aktif büyüklüğünde ise yüzde 13 seviyesinde bulunduğuna işaret etti.

Akbank'ın 12 milyar dolarlık piyasa değeri ile Türkiye'nin en değerli şirketi olduğunu bildiren Kurtul, Akbank'ın başarısında güçlü insan kaynakları, markası ve dağıtım kanallarının etkili olduğunu ifade etti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!