Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2006 00:00
Akbank Genel Müdür Yardımcısı Hayri Çulhacı, "UBS’e verdiğimiz yetki çerçevesinde dünya çapında itibarlı birkaç banka ile görüşmeler yapılıyor. Sabancı Grubu, bankamızın çoğunluk hisselerini satmayı düşünmüyor. Bankamızın yüzde 20’si oranında bir stratejik ortaklığa sıcak bakılıyor" dedi.
ŞUBAT ayında yabancılarla stratejik ortaklık dahil her türlü alım ve satım için UBS’e (Union Bank Of Switzerland) tam yetki veren Sabancı Grubu’nun amiral gemisi Akbank, devam eden işbirliği görüşmelerinde itibarlı birkaç banka ile stratejik ortaklık üzerinde yoğunlaştığı bildirildi. Akbank Genel Müdür Yardımcısı Hayri Çulhacı, Sabancı Grubu’nun bankanın çoğunluk hissesini satma hedefi bulunmadığını belirterek, gelinen noktada en çok yoğunlaşılan seçeneğin bankaya yüzde 20 oranında stratejik bir azınlık ortağın alınması olduğunu söyledi.
STRATEJİK ORTAK İSTİYORUZ: Çulhacı, Reuters ile yaptığı söyleşide, "Geldiğimiz noktada üzerinde daha çok yoğunlaşılan seçenek olarak bankamıza yüzde 20 oranında stratejik bir ortağın alınması ortaya çıkmaktadır. UBS, doğal olarak bizleri de bilgilendirmek suretiyle, bu konuda ciddi ilgi gösteren dünya çapında birkaç itibarlı banka ile görüşmelerini sürdürmektedir" dedi. Çulhacı, şubat ayında UBS’e satın alma ve yabancı ortaklıkları da kapsayacak şekilde tüm stratejik açılımları kapsayan geniş bir danışmanlık yetkisi verildiğini hatırlattı.
DALGADA PAZAR PAYI ARTTI: Çulhacı, ikinci çeyrekte piyasalarda yaşanan dalgalanmaya rağmen 6 aylık dönem itibariyle müşteri mevduatlarındaki pazar paylarının yıl sonundaki yüzde 11.8’den yüzde 12.1’e yükseldiğini belirterek, "Altı aylık süre içinde piyasadaki dalgalanma esnasında pazar payımızı artırdık" dedi. Çulhacı, 10 yıldır ilk defa kredilerin aktife oranının yüzde 50’yi bulduğuna işaret ederek sözlerini, şöyle sürdürdü: "Banka, menkul kıymetleri azalttı ve kredilere yoğunlaştı. Biz de bu piyasadaki hareket nedeniyle satılmaya hazır menkul kıymetlerde 400 milyon YTL’lik değer kaybı oldu, bunu özkaynaklardan düştük. Ancak buna karşılık 924 milyon YTL kár elde ettiğimiz için özkaynaklarımız böylece 524 milyon YTL arttı."
YÜZDE 50 OLABİLİR: Bankacılar, Türkiye’de iyileşen ekonomik ortam ve Avrupa Birliği (AB) üyeliği yolunda katedilen mesafe sonrasında artmaya başlayan yabancı sermayenin, en çok finans sektörüne ilgi gösterdiği hatırlatıyor. 2005 başında yoğun olarak başlayan bu süreç devam ediyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, sektörde yabancı bankaların payının önümüzdeki dönemde yüzde 50’ye kadar çıkabileceğini beklediklerini belirtiyor. Akbank
hisse senetleri 1990 yılından bu yana İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem görüyor. Ayrıca bankanın hisselerinin yüzde 4.03’lük bölümü 1998 yılında American Depository Receipt (ADR) ve adi hisse senedi olarak uluslararası piyasalara arz edilerek satılmıştı.
YÜZDE 34’Ü HALKA AÇIK: Bilanço dipnotlarına göre 30 Haziran itibariyle ADR’lerle birlikte bankanın toplam halka açıklık oranı yüzde 34 düzeyinde bulunuyor. Sabancı Grubu, Akbank’ın sermayesinde doğrudan veya dolaylı hakimiyeti söz konusu olan sermaye grubu konumunda. Bu yılın ilk yarısında 1 milyar 106 milyon YTL brüt kár elde eden Akbank’ın net kárı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 artışla 924.2 milyon YTL oldu.
Kárlar düşer, kredi talebi yılın son çeyreğinde artarAKBANK Genel Müdür Yardımcısı Hayri Çulhacı, "Özkaynak verimliliğimiz yüzde 29 civarında. Biz yılın birinci yarısından mutluyuz" diyen Çulhacı, yılın ikinci yarısına ilişkin beklentilerini şöyle açıkladı: "Yılın ikinci yarısı için, tabii ki makro ekonomideki gelişmeye bağlıyız. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 11, büyümenin yüzde 4 olacağını, faiz oranlarının ise yüzde 19 seviyesinde devam edeceğini düşünüyoruz. Bu varsayımlarla kredi talebinin otomobil ve konuta bağlı olarak son çeyrekte artacağını düşünüyoruz. Bu varsayımlarla ikinci yarıda da birinci yarıdaki büyümeye yakın bir oran gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz. Faiz marjlarında daralma olacağını ama bütün yıla baktığınızda kárlılık oranlarının geçen yıldan daha az olmayacağını tahmin ediyoruz. Aktiflerimizin bu yıl sonunda 2005 sonundaki 52.4 milyar YTL’ye göre yüzde 15-20 civarında büyümesini öngörüyoruz."
Güçlüyüz, başka markaya ihtiyacımız yokAKBANK’ın yabancı ortaklıkla ilgili yaklaşımını bankanın Murahhas Azası Suzan Sabancı Dinçer bir süre önce Hürriyet’e yaptığı açıklamada şöyle değerlendirmişti: "Yabancı bankalar, ortaklıkta genelde, sadece bankacılık yapan, şeffaf, kurum kültürü güçlü bankaları tercih ederler. Böyle baktığınız zaman, aranan bu özellikler Akbank’ı her zaman Türkiye’ye gelebilecek bankaların ajandasında bir numaraya koyar. Fakat Akbank’ın durumu itibarı ile yabancı bir banka ortaklığına acil ihtiyacı yok. Akbank’ın çok güçlü bir sermaye yapısı var ve bankacılık bizim iyi bildiğimiz bir iş. Türkiye çapında özellikle perakende bankacılıkta o kadar kuvvetli bir marka ki, yanına bir markaya ihtiyacı yok. Bizim yabancı ortağa ihtiyacımız, aciliyetimiz yok. Bankacılık Sabancı Holding’in ana iş koludur. Sabancı Holding her zaman bankacılıkta yönetimde olacaktır. Yine de bize hisse değerimizi fazla artırabilecek, bölgesel alanda lider olma stratejimize katma değer verebilecek stratejilerimize uyum göstermiş yüzde 20-25 hisseye sahip, azınlık bir ortak olursa bunu düşünebiliriz."
Piyasa değeri 11.7 milyar dolarAKBANK hisseleri uzun süredir banka hisselerinin satışına yönelik söylentilerle dalgalanıyordu. 3 Ağustos’ta 6.9 YTL olan hisse fiyatı önceki gün 7.6 YTL’den kapanarak yüzde 10.1 oranında prim yaptı. Akbank hisseleri dün de borsada 7.85 YTL’ye kadar yükseldikten sonra günü yüzde 1.32 artışla 7.70 YTL’den tamamladı. Ödenmiş sermayesi 2.2 milyar YTL ile İMKB’nin en büyük ödenmiş sermayeli bankası olan Akbank’ın piyasa değeri 17 milyar YTL (yaklaşık 11.7 milyar dolar) seviyesinde bulunuyor. Akbank’ın bugünkü piyasa değeri üzerinden yüzde 20 hissesinin satılması durumunda, 3.4 milyar YTL (2.3 milyar dolar) Sabancı Grubu’na yeni kaynak girişi olacak.