Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2002 01:54
Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, problemli bankaların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilmesine karşı çıkarak, bankaların da normal tasfiye sürecine tabi tutulmasını istedi. Kurtul, ‘‘Fon bankalarında mevduata sınırsız güvence verilmesi de haksız rekabete yol açıyor’’ dedi.
PROBLEMLİ bankaların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilmesi uygulamasına son verilmesi gerektiğini söyleyen Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, bunun için şu anda şartların uygun olduğu görüşünü savundu. Kurtul, gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Erol Sabancı'nın daha önce dile getirdiği, ‘‘Bankacılık ciddi bir iştir. Türk bankacılığı uluslararası normlara kavuşmalı ve gerçek bankacılığa geçmeli’’ sözlerini anımsattı.
Kurtul, halen mevduatta 50 milyar liralık bölüme devlet güvencesi uygulaması varken, bankanın Fon'a devriyle birlikte bankanın tüm taahhütlerinin sınırsız güvence altına alındığına dikkat çekti. Sektörün rehabilitasyonu için bütün adımların atıldığının, bankaların güçlendiğinin açıklandığını hatırlatan Kurtul, ‘‘Şu anda şartlar uygundur. Sınırsız mevduat güvencesi kalkmalı, bankaların Fon'a devrine son verilmelidir. Probleme giren bankayı Fon'a devretmek kalıcı çözüm değildir. Global standartlar ne ise o uygulanmalıdır’’ diye konuştu.
HAKSIZ REKABET
Kamu ve özel bankaların haksız rekabetinden yakınan Kurtul, haksız rekabetten çok zarar gördüklerini söyledi. Özel bankalarda sınırsız mevduat güvencesi, denetim eksikliği ve hissedarların bankayı kötü yönetmelerinin haksız rekabet yarattığını vurgulayan Kurtul, sınırsız mevduat güvencesinin bir an önce netliğe kavuşturulmasını, bu konuda kamu otoritesinin net mesaj vermesini istedi. ‘‘Yıllardır devam eden haksız rekabet Akbank‘ı bezdirmiştir’’ diyen Kurtul, haksız rekabetin sektöre zarar verdiğini defalarca dile getirdiklerini vurguladı. Kurtul, ‘‘Sektörde kalitenin artmasını istiyoruz’’ dedi.
Pamukbank’ın Fon'a devri ile ilgili gelişmeleri ‘‘istenmeyen, talihsiz’’ gelişmeler olarak niteleyen Kurtul, sarsıntı döneminin hızla aşılacağına inandıklarını söyledi. Zafer Kurtul, ‘‘İlkelerin, şeffaflığın, doğruluğun önemi ortaya çıktı. Haklı çıktık ama tabii haklı çıkmak istemezdik‘‘ ifadesini kullandı.
HESAPLAMA ANLAMSIZ
Akbank'ın vergi öncesi kár açıklayan tek banka olduğunu belirten Kurtul, 253 trilyon liralık kárın vergi provizyonu sonrası 15 trilyon lira zarara dönüştüğünü kaydetti. Kurtul, bilançolar enflasyon muhasebesi standartlarına göre hazırlanırken verginin nominal tablolardaki brüt kára göre hesaplanmasını çok anlamsız bulduklarını söyledi. Kurtul, önümüzdeki yıl enflasyon muhasebesine göre bunun düzeltilmesini beklediklerini bildirdi.
Akbank'ın değerlerini, kaliteli hissedar yapısı, güçlü özkaynak, gerçek bankacılığa odaklanma, risk yönetimi, kárlılık ve iyi, istikrarlı yönetim olarak sıralayan Kurtul, kárlılıkta son 20 yılda Türkiye'nin en kárlı birinci ya da ikinci kuruluşu olduklarını söyledi. Zafer Kurtul, Credit Suisse First Boston tarafından gelişen piyasalarda odak listesine alınan ilk Türk şirketi olduklarını da kaydetti. Kurtul, Akbank'ta yabancı ortaklığa ilişkin bir soru üzerine, yabancı banka alternatiflerine olumlu baktıklarını, doğru seçilmiş bankanın faydası olacağını ifade ederek, Akbank'ın yabancı bankalar için çok önemli bir aday olduğunu vurguladı.