Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2007 00:00
Maliye Bakanlığı’ndan mukteza alarak yapılan işlemlerin uzun yıllardır yaygın bir uygulama olduğu bilinmekle birlikte, finansman giderlerini mali tablolarına gider olarak yansıtan tek şirketin Petrol Ofisi (PO) olmadığı belirlendi. Başka sektörlerde de benzer örnekler bulunurken, bunlar arasında akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren bir firma da yer alıyor.
İŞ-Doğan Petrol Yatırımları ile birleşme sonrasında oluşan finansman giderlerini mali tablolarına gider olarak yazan, bunu da o tarihlerde 5520 sayılı yasa olmadığı için Maliye Bakanlığı’ndan aldığı muktezaya göre yapan Petrol Ofisi’nin başına gelenler pekçok tartışmayı beraberinde getirirken tek mukteza uygulamasının PO’da olmadığı ortaya çıktı. Bakanlığın uzun yıllardır benzer durumlarda, borçlanılarak satın alınan
hisse senetlerinin alınmasından sonra doğan kur farklarının gider olarak muhasebe edilmesine izin verdiği belirlenirken, bunlar arasında bir başka petrol şirketi de bulunuyor.
ÖRNEKLER MEVCUT: Yeni adıyla özelge denilen ve "tereddüt edilen bir konuda üst makamdan istenilen görüş" anlamına gelen mukteza örnekleri arasında, PO’daki durumun benzerleri yer alıyor. Referans Gazetesi’nin de 30 Aralık 2006 tarihinde yayınladığı haberinde yer verdiği gibi, bu konuda ulaşılan örneklerden biri, Maliye Bakanlığı’nın 5 Şubat 1997 tarihinde Gelirler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Ertürk Barlas’ın imzasıyla verdiği 29/2948-279-22 /04203 sayılı özelge. Edinilen bilgiye göre, alkollü içki sektöründe faaliyet gösteren bir firma 11 Kasım 1996 tarihinde gönderdiği dilekçeyle, satın alınan hisse senetlerinin alış bedeliyle değerlendirildiğini, söz konusu alış bedellerinden sonra doğan finansman giderlerinin mali kárın tespitinde ne şekilde değerlendirileceği soruldu.
GİDER YAZABİLİRSİNİZ: Özelgede ise, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun iktisadi işletmelere dahil kıymetleri değerlemeye ilişkin II. bölümün menkul kıymetler başlıklı 279’ncu maddesinde ’Türk ve yabancı esham ve tahvilatı alış bedeli ile değerlenir’ hükmüne yer verildiği belirtildikten sonra, "Buna göre şirketinizce alınan hisse senetlerinin alınmasından sonra doğan finansman giderlerinin gider olarak muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi gerekmektedir" denildi. Bir diğer mukteza örneği ise 21 Mayıs 1999 tarihinde Mehmet Ali Özyer imzasıyla akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren bir başka şirkete verilen görüş. 29/2948-279-23/20289 sayılı bu özelgede de,
döviz cinsinden borçlanılarak satın alınan hisse senetlerinin alınmasından sonra doğan kur farklarının gider olarak muhasebe edilebileceği bildirildi.
DANIŞTAY KARARI DA VAR: Ayrıca Danıştay da 1998 yılındaki benzeri bir davada, finansman giderlerinin masraf yazılması yönünde karar verdi. Bu davada konserve imalatçısı bir şirket, devlet tahvili ve hazine bonosu alımında kullandığı banka kredilerinin faizlerini kurum kazancının tespitinde gider olarak yazdı. Vergi dairesi bu işlemden dolayı şirkete ceza kesince, konu mahkemeye taşındı. Vergi mahkemesi şirketi haklı buldu. Bu kez vergi dairesi, kararı Danıştay Üçüncü Dairesi’nde temyiz etti. Danıştay ise giderin reddini gerektirmediği yönünde karar aldı.
Maliye muktezasına uyma zorunluluğu varMALİYE Bakanlığı’nın 27 Mart 2003 tarihindeki yazısına göre, muktezalara uyma zorunluluğu bulunuyor. Bakanlığın, incelemelerde yaşanan çelişkileri ortadan kaldırmak için inceleme elemanlarına "Genel tebliğ, iç genelge, genel yazı, sirküler ve muktezalara uyma" zorunluluğu getiren yazısında şunlar belirtiliyor: "İncelemeyle ilgili tanım, usul ve esaslar 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 134-141 maddelerinde açıklanmış bulunuyor. Uygulamada zaman zaman yazılan vergi inceleme raporları ile Bakanlık görüşlerinin çeliştiği durumlar ortaya çıkabiliyor. Bu durum mükellef, yargı organları ve idare nezdinde farklı algılama ve uygulamalara neden oluyor. Kanunla usul ve esasları belirleme yetkisi Bakanlığımıza verilmiş konularda yayımlanan genel tebliğ, iç genelge, genel yazı, mukteza ve sirkülere aykırı işlem ve vergi inceleme raporu yazılmaması, ancak Maliye müfettişleri ve hesap uzmanlarınca belirtilen konularda farklı bir görüşe sahip olunması halinde ’görüş öneri raporu’ düzenlenerek ilgili kurul başkanlığı görüşüyle birlikte genel müdürlüğümüze intikal ettirilmesi uygun olacaktır."
Kurumlar Vergisi Kanunu mahsuba izin veriyorPETROL Ofisi bir süre önce yaptığı açıklamada Kurumlar Vergisi Kanunu’nun şirket birleşmeleri ile ilgili hükmünün, devir alınan kurumların devir tarihi itibariyle zarar dışındaki aktif toplamını geçmeyen zararlarını mahsup etme imkanı tanıdığına dikkat çekmişti. "Maliye Bakanlığı’ndan alınan mukteza hiçbir iş yaramaz" yönündeki iddianın gerçeği yansıtmadığının belirtildiği PO açıklamasında, şu bilgilere yer verildi: "Mükellefler, kanundaki hükümlerin çok açık olmaması veya ileride ortaya çıkacak iddialara karşı kendilerini güvenceye almak için vergi kanunlarının uygulanmasına ilişkin olarak Bakanlık’tan görüş alırlar. Buna mukteza denir. Bu karara göre de yatırım kararlarını, büyüme politikaları oluştururlar. Maliye Bakanlığı’nın verdiği muktezaların arkasında durması asıldır. Nitekim 27.3.2003 tarih B.07.0 gel.0.128/2872-141-22 sayılı Maliye Bakanlığı özelgesinde; inceleme elemanlarına; genel tebliğ, iş genelge ve muktezalara uyma zorunluluğu getirilmiştir. Ayrıca Maliye Bakanlığı bu konuda verdiği muktezanın arkasında durduğunu göstermek amacıyla bir kanun değişikliği ile bunu açık ve net hale getirmiştir." Açıklamada, Maliye Bakanlığı’nın bu kasıtlı yayından etkilenmeyeceğine güvenmek istediklerinin altı çizildi.