Güncelleme Tarihi:
MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’de bazı alanlarda vergilerin yüksek olduğunu kabul etse de vergilerin yüksek olduğu yönünde yaygın ama aynı oranda yanlış bir kanaatin bulunduğunu söyledi. Kurumlar vergisinde toplam vergi yükünün 2002’de yüzde 65 iken, şimdi bu oranın yüzde 34’e kadar indiğini, kurumlar vergisinin yüzde 20, hatta yeni yatırımlar için yüzde 2’ye kadar düşürüldüğünü kaydeden Şimşek, “Türkiye’de vergi yükünün yüksek olduğu şeklinde genel bir kanı var. Aslında, 3-4 tane ürünü bir kenara bırakırsak, resim hiç de öyle değil” dedi.
Şimşek, Ankara Sanayi Odası’nın 48’inci Yıl Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Gerçekten kurumların kazançları üzerindeki vergi yükünü ciddi şekilde azalttık, rekabet gücünün önünün açılması için önemli adımlar attık. Türkiye OECD ülkeleri arasında kurumlar vergisi açısından 34 ülke arasında en düşük 6’ncı sırada. Gelirler vergisi yüzde 35’e, en düşük vergi dilimi ise fon payı dahil yüzde 15’e düştü. İşveren sigorta prim payı da düşürüldü. Dolayısıyla sosyal güvenlik primleri dahil edildiğinde gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergi yükünde Türkiye’nin en düşük OECD ülkeleri arasında yer alıyor. Türkiye’de efektif KDV oranı yüzde 14 civarında. Bu Avrupa Birliği (AB) ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin yine nispeten düşük ülkelerden bir tanesi olduğunu görebiliyoruz.”
3-4 mal ve hizmette yüksek
Şimşek, Türkiye’de hâlâ neden ‘yüksek vergi’ algısı olduğu konusunda şöyle konuştu: “Bu algı akaryakıt, otomotiv ve iletişimden kaynaklanıyor. 3-4 tane mal ve hizmetten. Doğrudur, Türkiye dünyada nispeten yüksek vergi alan ülkelerden bir tanesi. Bazılarında ilk sırada. Ama bunun dışındaki bütün alanlarda vergiler düşük. 2002’de 1 litre benzine ödenen 100 lira paranın, 70 lira 20 kuruşu vergiye gidiyordu. Bugün bu 60 lira civarına kadar düşmüş durumda. Neden? Çünkü maktu vergileri her zaman enflasyonla tam olarak güncellemediğimiz için zamanla erimesine imkan sağladık. Sonuç itibariyle, istihdamın önünü açmak için, kayıt dışılığı azaltmak için vergilerin indirilmesi alanında atılan adımlar çok anlamlı. Üretimi artırmaya, sanayiyi teşkil etmeye devam etmemiz lazım.”
Vergileri basitleştireceğiz
Maliye Bakanlığı olarak ‘mükemmeliz’ iddiasında bulunmadıklarını belirten Şimşek, şöyle devam etti: “Eksikliklerimiz var. Mevzuatta hakikaten daha iyileştirmelere ihtiyaç olduğu ortada. Ben her zaman bürokrat arkadaşlarımıza, özellikle vergi denetimi yapan arkadaşlarımıza, ‘Eğer mevzuatta bir gri alan bir belirsizlik varsa, ona mükellef aleyhine değil, tam aksine kurumun hatası, eksikliği diye bakın, o şekilde gereğini yapın bir an önce mevzuatı basitleştirelim, gri alanları ortadan kaldıralım’ diyorum. Mükellef haklarının, mükellefe yönelik hizmetlerin iyileştirilmesine yönelik çok önemli adımlar attık. Artık risk odaklı denetim yapıyoruz. Vergileri basitleştirip, mevzuatı anlaşılır hale getirmeye, adil kılmaya, vergide kayıp kaçakları minimize etmeye, verginin tabana yayılmasını sağlamaya çalışacağız.”
Vergi gelirleri artık faize gitmiyor
KAMU harcamalarının sağlıklı vergi gelirleri ile finansmanının esas olduğunu kaydeden Mehmet Şimşek, şöyle konuştu: “Kamu harcamaları sağlıklı vergi gelirleriyle finanse edilmeli. 1990’lı yıllardan 2000’li yılların başına kadar kamu harcamalarını esas itibariyle borçlanma ile kapatmaya çalışanlar, faturayı halkımıza ödettiler. 2002 yılında toplanan 100 liralık verginin 86 lirası faize gidiyordu, bugün 17 lirası gidiyor. 1987’den bu yana milli gelire oran olarak 2011 ve 2012’de ödeyeceğimiz faiz en düşük düzeyde. Elde edilen gelir Ar-Ge desteğinden, yatırım harcamalarına, insana yatırıma, istihdama, teşviğe kadar her alanda çok önemli kaynak tahsislerine gidiyor.”
48’inci yılda 48 ödül verildi
ASO Başkanı Nurettin Özdebir, büyüme rakamlarının kendilerini çok memnun ettiğini ifade etti. Cari işlemler açığının artış hızındaki yavaşlamanın sevindirici olduğunu belirten Özdebir, buna karşın açığı daha da aşağı çekmek gerektiğini söyledi. Bunun için yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini kaydeden Özdebir, öncelikle kamu alımlarında yerli ürünlerin tercih edilmesini istedi. Bu arada, ASO yönetim kurulunca, Odanın 48. kuruluş yılı dolayısıyla 48 ödül verilmesi kararlaştırıldı. Bu çerçevede, en yüksek kurumlar vergisi ödeyen ilk 20 ASO üyesine “Kurumlar vergisi ödülü”, en yüksek ihracat gerçekleştiren ilk 20 ASO üyesine “İhracat ödülü” ve 4 ASO üyesine “Çevre ödülü”, 3 ASO üyesine de “Ar-Ge ödülü” verildi.
Türkiye’de üretilen varken hâlâ ithalat yapanı kınıyorum
MEHMET Şimşek ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in yerli üretim ve Devlet Malzeme Ofisi (DMO) ile ilgili eleştirisi üzerine, “DMO’nun sadece yerli mal alırım şeklinde bir mevzuatı yok, Böyle bir mevzuat mümkün değil. Başbakanımızın genelgesiyle yüzde 15’lik bir fiyat avantajı var” dedi. Zafer Çağlayan da, “Türkiye’de varken dışarıdan alanları kınıyorum. Organize sanayi, teknoloji, endüstri bölgelerinde yapılacak meslek liselerine ve eğitim yatırımlarına ciddi devlet desteği verilecek” diye konuştu.