Güncelleme Tarihi:
Türkiye gündemine ilişkin soruları yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, enflasyonda gerilemenin sonbahardan itibaren görüleceğini söyledi. Enflasyon sorununun sadece Türkiye'de olmadığını belirten Kandemir, kira artışlarıyla ilgili düzenlemenin yapılabileceğini belirtti.
Kandemir, maaş artışlarına ilişkin olarak da derde deva olacak çalışmaların yapıldığını kaydetti.
Kandemir'in açıklamaları şöyle:
Dünyada esasında yaşanan bir kriz var. Pandemi sonrası dünyasında sadece pandemiyle ilgili de değil. Arz güvenliğiyle ilgili, savaşla ilgili yansımaları var. Dünyada şu anda hemen hemen bütün ülkeler enflasyonla mücadele etme içindeler. Avrupa'daki çok güçlü ekonomiler bile tarihlerindeki en yüksek enflasyonla karşı karşıya geliyor. Enflasyonist baskı maalesef Türkiye'ye de yansıyor. Hükümetimiz ciddi adımlar atmaya devam ediyor.
(Enflasyon) Vatandaş, Türkiye'nin müstakil bir meselesinin olmadığını biliyor. Güçlü liderlik ve istikrarlı bir hükümetin üstesinden geleceğini biliyor. Mücadeleye devam edeceğiz. Her bakanlar kurulu toplantısının ana gündemi ekonomi. Cumhurbaşkanımız yeni tedbir paketlerini açıklıyor. Sonbahardan itibaren enflasyonda hissedilen düşüş de olacak. Topyekun mücadelemizde mesafe almış olacağız. Yazın da bunu hissedeceğiz. Çarşıda pazarda fiyatlarda iyileşme olacak.
(Maaş zamları) Rutini içinde devam eden bir çalışma. Derde deva olacak bir çalışma. Yol haritası üzerinde çalışılıyor. AK Parti iktidarlarının genel yaklaşımı milletin derdi bizim derdimiz. Orada bir problem varsa bizim problemimiz. Çözmekle ilgili beklentinin de bizde olduğunu görüyoruz. İlgili bakanlarımız konuyla ilgili çalışmalarını yapıyorlar. Önümüzdeki süreçte atılan adımları göreceğiz. Popülist söylemlere girmeyi doğru bulmuyoruz. AK Parti uzun vadede bedel ödetecek hiçbir şey yapmamakla zaten istikrarı sağlamış siyasi bir hareket. Aldığımız her kararın maliyeti var. Bu maliyet milletimizin hayatını ferahlatacak şekilde milletimize yansıtılmalı.
(Kira fiyatları) En sık önümüzde gelen meselelerden bir tanesi. İlgili bakanlarımız çalışma yapıp yol haritası çıkardılar. Burada adım atılması gerektiğini görüyoruz. Bakanlarımız yol haritasını önümüzdeki süreçte açıklayacaklar.
(Seçim süreci) İstikrarı önemseyen siyasi hareketiz. Seçimler tam zamanında yapılacak. Muhalefet dönüp dönüp aynı şeyleri söylüyorlar yanılıyor. Parti içerisinde mutfağımız çalışmaya devam ediyor. Biz inanıyoruz ki 2023 seçimleri demokratik anlamda Türkiye dünyanın örnek gösterilebilecek ülkelerinden bir tanesi. İnşallah güzel bir rekabet içerisinde seçimlere hazırlanacağız. Karşı tarafın söylemlerine değil, kendi yaptıklarımıza bakıyoruz. Kılıçdaroğlu'nun son günlerde yaptığı açıklamalara baktığımızda hayret ve endişe ile o açıklamaları takip ediyoruz.
(Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları) Bu bir iftira kampanyasıdır. Hazin bir iftira kampanyasıdır. Kılıçdaroğlu Türkiye siyasetinde maalesef bugüne kadar hiçbir siyasi liderin yapmadığı bir metadoloji ve dil ile siyaset yapıyor. Kılıçdaroğlu'ndan geriye Türkiye siyasetinde ne kalacak derseniz, maalesef hayırla yad edemeyeceğimiz Türk siyasetine şöyle de bir pozitif katkı sunmuş diye bir şey bırakmayacağı görünüyor. Son dönemde iç kaosa ve illegaliteye çağrı yapıyor. Bu yeni değil. Elektrik meselesinde yaşadık. Kurumların önüne gidip yapılan açıklamaları görüyoruz. Siyasi partinin içerisindeki organların oluşturduğu olgunlaştırdığı siyaseti değil de dün parti sözcümüz güzel ifade etti, mutfakta biri var diye. Başka bir mutfakta pişirilen metni okuyor görüntüsü veriyor. Peki kim bu odak ve neye hizmet ediyor? Kılıçdaroğlu niçin Türkiye'nin önemli karar anlarında gündemle alakası olmayan şeyleri siyasetin meselesi haline getiriyor? Şehitlerimizin cenazeleri var. Yurt dışında operasyon devam ediyor. Gençlerimizi çocuklarımız şehit oluyor. Onların cenazelerine katılıyoruz. Böyle bir dönemde Cumhurbaşkanımızın bir adım atılabileceği sinyalini verdiği dönemde Kılıçdaroğlu siyaset gündeminden kopuk iddiayı dillendiriyorsa bu tesadüf değildir.
İllegaliteye çağrı Kılıçdaroğlu'nun sıkça yaptığı şeyin tesadüfi olmadığı nereden ilham aldığının soru işareti olarak görüyoruz. Her defasında toplumun bir kesimini özellikle bürokratları tehdit dilinin, devleti işlemez hale getirme arzusu ve isteğinin de çok anormal olduğunu görüyoruz. Bürokratlara yargılanacaklarını söyleyerek, parmak sallayarak, öğretmen, çiftçi, yani hemen hemen toplumun her kesimine Kılıçdaroğlu parmak sallayan siyaset dili inşa ediyor.
Bu çatışma dilinin herkesten hesap sorma dili var. Bu dilin toplumu nasıl kutuplaştırdığını ve gerebileceğini de Kılıçdaroğlu'nun gördüğünü görüyoruz. Bunu da son derece yanlış buluyoruz. Huzur içerisinde siyaset yapmanın önemli olduğuna inanıyoruz. Bu dil buna hizmet etmeyen bir dil.
Kılıçdaroğlu her defasında siyasetin konusu olmayan meseleyi siyasetin merkezine getiriyor. Aileyi siyasetin merkezine alıyor. Bundan sıkıldık. AK Parti camiasının sabrını sınayan bir hale geldi. Cumhurbaşkanımızın ailesini diline pelesenk ederek oradan bir şeyler inşa etmesini yanlış buluyoruz. Kılıçdaroğlu'nun son açıklamalarını talihsiz görüyorum. Kendi parti mutfağında değil de başka parti mutfağında pişirilip önüne konduğunu maalesef üzülerek görüyoruz.
(Kılıçdaroğlu'nun belge iddiaları) Her iki vakıf da açıklama yaptılar. ABD'de mali transferlerde hassas ülkenin dikkatle takip ettiği, incelediği yasal sınırlar içerisinde yapılan çalışmalar. Burada Kılıçdaroğlu'nun yasal belgeleri elinde sanki orada bir illegalite varmış gibi sallayarak toplumun önüne getirmesini çok problemli olduğunu görüyoruz. 1960 darbesi öncesi, bu bir vesayet söylemi. 1960 darbesi öncesi Menderes'i idama götüren süreci hazırlayan zihniyetin bir propagandası vardı. Menderes ve Bayar uçağa 12 ton altın yükleyecek ve ülkeden kaçtı, vatanseverlere çağrımızdır, bilgiyi yayın diye propaganda yapmışlardır. Bu yeni değil. Esas mesele şu, Türkiye ekseninden mi yoksa Türkiye'nin attığı adımlardan rahatsız olanların söylemlerinden mi propaganda dili inşa ediyorsunuz? Siz kimin sözcülüğünü yapıyorsunuz? Kim size bu bilgileri sağlıyor? CHP genel başkanı sıfatıyla mı yoksa terörist organizasyonların size uzattığı metinleri okuyan bir lider olarak mı söz söylüyorsunuz? Biz nihayetinde tüm Türkiye'nin oyuna talip siyasetiz. Milli ve yerli duruşun, bunun rahatsız ettiği çevrelerin söylediklerinin her iki pozisyonu da milletin çok net tespit ettiğini düşünüyorum.
Vakıflar açıklamalarını yaptılar. Hem Türkiye hem de ABD'deki açık kaynaklardan ulaşılabilecek bilgiler bunlar. İlgili vakıflar bunun detaylarını veriyorlar. Biz burada meseleye şöyle bakarız; Yasal olarak hareket eden sivil toplum kuruluşlarını tehdit ederseniz bu bir vesayetin uzantısıdır.
(Suriye'ye operasyon) Türkiye kendi güvenliğini tehdit eden her meseleye kararlılıkla üzerine giden meşru haklarını kullanmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanımız sinyal verdi. MGK toplantısı sonrası orada paylaşılacaktır. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle uluslararası hukukun içerisinde kalmak kaydıyla üzerimize düşen her şeyi yapacağız. Milletimizin güvenliği adına.
(Millet bahçesi) Bütün büyük projelerde biz yapılan projeyi tartışmak yerine muhalefet küçük bir meseleye odaklıyor. Çanakkale Köprüsü'nü yapıyoruz, devasa bir eser. Muhalefet ufacık detayları çok büyük meseleymiş gibi tartışıyor. Burada bahsedilen şu; AHL'de 5 milyon metrekare devasa 133 bin ağaç dikeceğimiz muhteşem bir millet bahçesinden bahsediyoruz. Bunlar tartışılır mesela. Pistler kalsın mı kalmasın mı tartışılır. Esasını kaçırmamak lazım. Türkiye'ye vizyon sunuyoruz. 29 Mayıs'ta aynı zamanda ilk defa siyasi parti mitingiyle çevre hareketi de örtüşmüş olacak. Dünyada ilk defa büyük ve geniş katılımla çevre faaliyeti de yapmış olacağız. Muhteşem proje ortaya koyuyorsunuz, milletin kullanımına açıyorsunuz. Piknik alanları, koşu alanları, çocukları getirebilsinler, güzel vakit geçirilsin diye alan inşa ediyorsunuz. Burada bu muhalefeti anlayabilmek mümkün değil. Bir defa muhteşem bir katılımla tarihimizin en büyük çevre faaliyetini yapacağız. Pistle ilgili çalışma yapılıyor. Pistin kaldırılması durumunun getireceği ve götüreceği maliyet ve uzun vadeli kullanımı açısından artısı eksisi değerlendiriliyor. Bir pist korunacak, diğeriyle ilgili de kamuoyu kararını verecek.