Güncelleme Tarihi:
TÜRK halkı risklere karşı ‘bana bir şey olmaz’ diyerek kaderci davranıyor, sigortayı ise ikinci planda görüyor. BNP Paribas Cardif’in, Türkiye’nin de içinde bulunduğu 7 ülkede gerçekleştirdiği ve Türk toplumunun diğer ülkelerden farklı olarak sigortaya yaklaşımını anlamaya yönelik yaptırdığı ‘Tüketici Güdüleri’ araştırması, çarpıcı sonuçlar ortaya çıkardı. Buna göre halkın yüzde 44’ü olası riskler karşısında kaderci yaklaşım sergileyerek, daha çok ailelerin sağladığı güvenceye güveniyor. Toplumun yüzde 20’si ise riskleri kendi yönetmeye çalışıyor.
KADERCİLİK HÂKİM
Araştırma sonuçlarını değerlendiren BNP Paribas Cardif Türkiye CEO’su Cemal Kişmir, Türk insanının sigortaya bakış açısının Avrupa ve diğer ülkelerden çok farklı olduğunu söyledi. Diğer ülkelerde bireysellik öne çıkarken, Türkiye’de kişilerin kendini, içinde bulunduğu toplulukla tanımladığını belirten Kişmiş, “Yüzde 44 gibi önemli bir oranda kadercilik yaklaşımının hakim olduğunu görüyoruz. Bunu güçlendiren sebeplerin içinde ise, beklenmeyen bir riskin ortaya çıkması durumunda ailelerin sağladığı güvenceye duyulan güven, ve ‘bana bir şey olmaz’ inancı yatıyor” dedi.
SADECE KORUMA DEĞİL
Cemal Kişmir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya sürekli bir değişim içinde. Büyük demografik değişiklikler ve ortalama ömrün uzaması gibi nedenler, sigorta algısının da değişmesine yol açtı. Bu süreçte görüyoruz ki sigorta, geleceğimize ve istediğimiz hayatı yaşamamıza yardımcı olan güçlü bir araç. Bu farkındalığa sahip olduğumuzda, sigortanın yalnızca koruma amaçlı olmadığını, bireylerin kendi seçimleriyle istedikleri hayatı yaşamaları için satın aldıkları bir ürün olduğunu görüyoruz.”
AVRUPA’DA FARKLI
Cemal Kişmir, araştırmanın Türk insanının kültürel kodlarını çözümleyerek, çarpıcı sonuçlar ortaya koyduğuna da değinerek, “Örneğin, Türk insanı, kendisini bulunduğu grup veya toplulukla tanımlıyor. Bu fark, sigortaya bakışı da önemli ölçüde etkiliyor. Türk insanı, içinde yer aldığı grup veya topluluğun, özellikle de ailesinin kendisi için risklere karşı da bir güvence oluşturduğuna inanıyor ve sigortayı bu anlamda ikinci planda görüyor” dedi.Cemal Kişmir, Türkiye’de kişilerin kendilerinden önce aile ve sevdiklerinin güvende olmasına önem verdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Bu bilgi, sigortanın pazarlama ve iletişimi açısından çok önemli. Böylece risk ve sigortaya karşı ‘kaderci’ tutumlar barındıran müşterilerimize, ne şekilde yaklaşmamız gerektiği konusunda ipuçları yakalıyoruz. Diğer ülkelerde ise kişiler kendi hayatlarından kendilerini sorumlu hissediyor, yakınlarının varlığı yeterli güvence oluşturmuyor. Bu nedenle sigorta, hayat standartlarını korumak için çok önemli bir fonksiyon üstleniyor.”
Yaşlılıkta aileye yük olmak istemiyoruz
CEMAL Kişmir, Tüketici Güdüleri Araştırması’nın bireysel emeklilik ile ilgili sonuçlarına da değinerek, şunları söyledi: “Bireysel emekliliğe bakış açısını değerlendirdiğimizde de gördük ki, Türk insanı için bireysel emeklilikteki en önemli motivasyon, yaşlandığında yakınlarına ve ailesine yük olmak istememesi. Böylece ailesine ve akrabalarına karşı olan sorumluluklarını yerine getirdiğini düşünüyor. Şu bir gerçek ki, günümüz koşullarını göz önüne aldığımızda tüketiciye tek tip ürünler, hizmetler sunmak mümkün değil. Biz de ürün uzmanlığına odaklı yapıdan, müşteriye değer yaratmayı entegre eden bir yaklaşıma geçiş yaptık.”
DİĞER SİGORTA HABERLERİ
Trafik kazalarını mercek altına alıyor
DÜNYA Sağlık Örgütü tarafından yapılan araştırmaya göre, her yıl trafik kazalarında 1,2 milyon insan ölürken, 50 milyon kişi de yaralanıyor. Gelecek dönemlerde bu rakamların daha da artması bekleniyor. Allianz Group Teknoloji Merkezi ise, kazaların aza indirgenmesine yönelik basit önlemlerin ve trafik güvenliğinin eksik noktalarının altını çizerken, yaralanmaları önlemek için emniyet kemeri takmak gibi küçük önlemlerin alınması gerektiğini vurguluyor. Allianz’ın Türkiye CEO’su Alexander Ankel, şirket olarak sigortalıların karşılaşabilecekleri riskleri yönetiklerini belirterek,“Sigortalıların risk yönetim ortağı olarak aktif rol oynuyor, kaza önleme ve yol güvenliği alanında yenilikçi çalışmalara imza atıyoruz. 40 yılı aşkın süredir, otomobil ekspertizleri için Almanya’daki araştırma merkezimizde yol güvenliği konusunda da danışmanlık sunuyoruz” dedi.