Güncelleme Tarihi:
KPMG'nin Avrupa Aile Şirketleri Derneği (EFB) ile birlikte hazırladığı Avrupa Aile Şirketleri Barometresi'nin 7'ncisi yayımlandı.
Araştırmaya 26 Avrupa ülkesinden 41’i Türk, bin 576 aile şirketi yöneticisi katıldı. Araştırma, Avrupalı aile şirketlerinin büyük bölümünün gelecek 12 aya güvenle baktığını, buna karşın Türk aile şirketlerinin dörtte birinden fazlasının gelecek yılla ilgili kaygıları olduğunu ortaya koydu.
Araştırmaya Türkiye’den katılan aile şirketlerinin yüzde 71’i, geçtiğimiz bir yılda cirolarını genel olarak artırdıklarını belirtti. Cirosu artan aile şirketlerinin yüzde 60’ından fazlası yüzde 50’den az, yüzde 10’u ise yüzde 50’den fazla büyümeyi başardıklarını kaydetti.
YENİ İSTİHDAM DÜŞÜK
Araştırmaya göre, her 5 Türk aile şirketinden 3'ü son bir yılda çalışan sayılarını aynı tuttuklarını ya da personel azaltma kararı aldıklarını ifade etti. Çalışan sayısını artırma kararı alan şirketlerin oranı ise yüzde 37’de kaldı.
Türk aile şirketlerinin dörtte biri, gelecek bir yıllık dönemde finansman açısından öz sermayelerine güveniyor. Öz sermayeyi, yüzde 20’lik oranla banka finansmanı ve yüzde 17 ile endüstriyel anlaşmalar izliyor.
Araştırmanın Türkiye sonuçlarında dikkati çeken satır başları şöyle:
"Türk aile şirketlerinin yüzde 44’ü, son bir yılda yurt dışı faaliyetlerini bir önceki yılla aynı oranda sürdürdü. Türk yöneticiler, gelecek 2 yıllık dönemde şirketlerinin önceliklerini, karlılığı artırma (yüzde 38), yeni pazarlara yönelme/ihracat yapma (yüzde 19) ve daha inovatif olma (yüzde 16) olarak sıralıyor. Türk aile şirketlerinin yaklaşık yüzde 60’ı, yönetimi bir sonraki nesile devretmeyi düşünüyor. Türk yöneticilerin yaklaşık yüzde 70’i, aileden olmayan bir üst yöneticiye görev vermeyi düşündüklerini belirtti. Türk aile şirketleri, halka açılmaya Avrupa’dakilerden daha sıcak bakıyor. "
AVRUPA'DAKİ DURUM
Araştırmaya göre, Avrupalı aile şirketlerinin büyük bölümü, geleceğe güvenle bakmalarına karşın rekabet gücünü sürdürüp büyümeye devam edebilmek için yeni yetenekleri çekmeleri ve inovasyon faaliyetlerine hız vermeleri gerektiğinin farkında...
Raporun Avrupa ayağına ilişkin ilgi çeken bulgular şöyle:
"Avrupalı aile şirketlerinin yüzde 73'ü, önümüzdeki 12 ayda gösterecekleri finansal performansa güveniyor. Avrupa genelinde güven oranı artarken, İngiltere'de Brexit’in etkisiyle geçen yıla göre 15 puan azalarak yüzde 68’e düştü. Katılımcıların yüzde 64'ü geçtiğimiz yıl cirolarında artış olduğunu bildirdi. 'Yetenek savaşları', aile şirketlerinin karşılaştığı en büyük zorluk olarak ilk sıraya yerleşti. Katılımcıların yüzde 53'ü yetenek savaşını en büyük üç sorunundan biri olarak tanımladı. Bu oran, 2017'de yüzde 43 ve 2016'da yüzde 37’ydi.
Avrupalı aile şirketlerinin yüzde 54'ü büyüme planları kapsamında yeni pazarlara açılmayı hedefliyor. Yaklaşık dörtte biri ise büyümeyi hızlandırmak için ürün yelpazelerini genişletmeyi ve çeşitlendirmeyi planlıyor. Katılımcıların yüzde 86’sı elde ettikleri kârı ana faaliyet alanlarına, yüzde 83'ü inovasyona ve teknolojiye, yüzde 81’i ise işe alım ve eğitime yatırdıklarını belirtiyor."
BEKLENTİ VERGİLERİN DÜŞÜRÜLMESİ
Aile şirketlerinin beklentiler listesinde birinci sırada vergi oranlarının düşürülmesi yer alırken, ikinci sırada yüzde 24 ile finansman imkanlarına daha kolay erişim, üçüncü sırada ise yüzde 10 ile altyapının geliştirilmesi yer alıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen KPMG Türkiye Danışmanlık Bölümü Başkanı Hande Şenova, Türk aile şirketlerinin yaklaşık yüzde 30’unun "vergi oranlarının düşürülmesinin büyüme hedeflerini tutturmalarına büyük destek sağlayacağını" dile getirdiğini belirtti.
Avrupalı aile şirketlerinin geçen yıl iyi bir ilerleme kaydettiğini belirten Şenova, "Bir sonraki adımda, hassas ve önem arz eden bir sürecin parçası olarak, var olan operasyonlarını ölçeklendirmeleri gerekecek. Avrupalı aile şirketleri, dünya çapında iş yapmaya hazırlanırken, kendilerini dünyanın dört bir yanından gelen şirketlerle rekabet içinde bulacaklar. Büyüme ve yayılma planlarını yaparken, artan küresel rekabeti de hesaba katmalılar." ifadelerini kullandı.
Şenova, büyüyen aile şirketleri için ailenin ötesine geçerek ihtiyaç duydukları diğer yetenek gruplarını bulmanın gittikçe önem kazandığını vurgulayarak, "Bu, dijital inovasyondan üretim veya montaj hattı seviyesindeki önemli rollere kadar değişen, oldukça uzmanlaşmış roller için özellikle geçerli. Ne yazık ki, bu tür uzmanlık gerektiren rollerin doldurulması giderek daha da zorlaşıyor. Artan yetenek açığı, karar vericiler tarafından acil olarak ele alınması gereken bir sorun." değerlendirmesinde bulundu.