Güncelleme Tarihi:
Babacan, şirketlerin sicil bilgilerini reel sektöre açacak uygulamaya ilişkin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Kredi Kayıt Bürosu (KKB) arasındaki protokol töreninde yaptığı konuşmada, Adalet Bakanlığı'nın önerisi üzerine çeki ödemeyenlerle ilgili hapis cezasını kaldırdıklarını belirterek, “Dünyada çeki ödemeyeni hapse atan tek ülke bizdik. Modern hukuk düzeninde böyle bir uygulamanın yeri yoktu” diye konuştu.
İyi bir kredi sicil sisteminin kurulmasıyla beraber bunun yönetilebileceği kanaatine ulaştıklarını ifade eden Babacan, şunları kaydetti:
“Adalet Bakanlığımız bu düzenlemeyi yaptı. 2012 yılında 2011 yılına göre toplam kullanılan çek tutarı yüzde 18,9 arttı. Merkez Bankası'nda geçen sene toplam 350 milyar liralık çek işlem görmüştür. Her bir gün 1 milyar liralık çek işlem görmüş. Dönen çeklere baktığınızda adet olarak yüzde 4,05, tutar olarak da yüzde 4,63 olmuş. 2009 krizinden önce hiçbir yıl dönen çeklerin oranı yüzde 5'in altına inmemişti. Yine de 4,63 oranının makul bir oran olduğunu düşünüyoruz. Sonuçlara baktığınızda beklenenden daha iyi oldu.”
Babacan, Ocak ayında KKB'nin yeni binasında sistemin ilk tanıtımını yaptıklarını anımsatarak, “Tabii o ağırlıklı olarak şahısların kullanacağı şekilde tasarlanmıştı, bugün şirketlerin daha iyi yararlanmasını sağlayacak adımı atmış oluyoruz” dedi.
“Pozitif sicil de artık görülebilecek”
İş dünyasının temsilcileri, şirketler, ihracatçılar, esnafın TOBB'a bir form dolduracağını ve sisteme üye olacağını belirten Babacan, şunları kaydetti:
“Üye oldunuz' diye cep telefonuna SMS'i aldığı anda artık SMS ile akıllı telefondan internetle, isterse istediği bilgisayar üzerinden sistemi kullanabilecek. Sistemde bir çek bilgisi var. Merkez Bankamız eskiden sadece negatif sicil tutuyordu. Bir kanun çıkarttık ve Merkez Bankası'ndan Bankalar Birliği'ne kredi kayıt işini verdik. Bunu verirken de hem pozitif hem negatif sicilin tutulacağı bir sistemi öngördük. Şu anda sistemde sadece dönen çekler görülmüyor. Ne kadar çek ödediyse tutarıyla, adetiyle o da tutuluyor. Diyelim ki bir esnaf 20 yılda 2 bin çek ödemiş, 3 çeki dönmüşse kara listede oluyordu. Bu bilgiyi bütün piyasa gördükten sonra ticaret çok kolaylaşacak.”
Hiç tanınmayan biri gelip vadeli mal istediğinde “ben seni nereden bileceğim arkadaş”sorusunun cevabı artık daha kolay olacağını ifade eden Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bundan sonra yine beni 'Ahmet'e sor, Mehmet'e sor' diyebilir ama 'benim aç sicilime bak, kendin karar ver' diyecek. Tüm vatandaşlarımızın sadece çek raporu değil, bir de risk raporu var. Risk raporunda, banka ile olan bütün kredi ilişkisi görülebiliyor. Bunu da artık iş dünyamız görebilecek. Bütün bu bilgiler kişisel çerçevesinde değerlendirilecek. Biz bunu açalım herkes herkesi görsün diye bir şey yok o kadar da değil. Benim dedemden, babamdan öğrendiğim bir ilke var o da ticaret sırdır. Ticari sır kavramının iş hayatında çok özel bir yeri var. Bütün bilgiler kişinin kendi izniyle 3. taraflarla paylaşılabiliyor. Bu sistem dünyada ilk ve tek. Kredi sicil müessesesi dünyada var ama internet üzerinden saniyeler içeresinde ulaşılabilen bilgiler değil. Bunu şirketlere para karşılığında alabiliyorsunuz. Zaman ve sistem açısından çok farklı.”