Ahmet Akın: Daha yaratıcı ve özgür çalışmalara her zaman ihtiyaç var

Kırmızı Ödülleri’nin reklamveren ve reklam ajansını bambaşka bir platformda buluşturan özel bir etkinlik. 15 yıldır reklam sektöründe prestij kazanan bu ödül töreninin reklam dünyasındaki algısından bahseder misiniz?

Bir markanın nasıl bilindiği, nasıl anıldığı ve ne çağrıştırdığı algısının özetini oluşturur. Kırmızı dediğimizde aklımıza önce o çok sevdiğimiz renk gelmiyorsa, Kırmızı dedikten sonra yanına “ödülleri” veya“töreni” dememiz gerekmiyorsa, Kırmızı artık tek başına kendini kanıtlamış demektir. Ayrıca artık Kırmızı’yı uzun yıllar kullandığımız “Basında En İyiler” ile tanımlamıyorsak, Kırmızı artık basılı gazete döneminin yarışması olmanın ötesine geçmiş demektir.  Özetle, Kırmızı 15. yaşına reklam dünyasının güçlü bir markası olarak girmiştir ve belki de ileride kendini reklam ile sınırlandırmayarak ötesine geçecektir.

Kırmızı Ödülleri zaman içerisinde yeni kategorilere sahip oldu. Bölge ödülleriyle başlayan bu yenilik rüzgarı Dijital, Uygulamada Ustalık gibi kategorilerle devam etti. Bu yeniliklere ilham veren neydi sizce? 

Bu sorunun cevabı bu yılın sloganı olan “Değişimin Rengi Kırmızı”’da yatıyor. Hiçbir alanda statükonun rengi olamayacağımıza göre, doğamız gereği sadece değişimin rengi olabiliriz.

 Kırmızı başvurularında Dijital’deki yükselişin anlamı ve bize anlatmak istediği geleceğe dair öngörüsü nedir?

Hürriyet Gazetesi’nin 70 yılına baktığımızda şunu görüyoruz: Gerçek hayatta ne varsa ve ne oluyorsa Hürriyet’te her zaman yansıması olmuştur. Hürriyet’in en güçlü markalarından biri olan Kırmızı için de aynı şey geçerlidir. Dijitalin toplam medya yatırımları içinde payının yükselmesinin ve TV’den sonraki ikinci büyük mecra olmasının doğal sonucu olarak Kırmızı bu sene en çok başvuruyu Dijital kategoride aldı. 

Kırmızı’nın bu yılki jürisi nasıldı? Seçmelerde zorlandınız mı? Sizi şaşırtan işler ve olaylar yaşadınız mı?

Beş kategoride toplam 80 kişiden oluşan bir jüriye başkanlık etme şansım oldu. Jüri toplantılarını en önemli kriter olan objektiflik kriterinden ödün vermeden tamamlayabildiğimiz için gururluyuz. En farklı jüri Uygulamada Ustalık jürisiydi. Bu sene dijital video prodüksiyonlarının da kategoriye eklenmesiyle her biri birbirinden farklı disiplinlerden gelen profesyonellerden oluşan bir jüriydi. Bu çeşitliliğe ve tek tip olmaktan uzaklaşmaya her alanda ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. En zorlandığımız kategori Sosyal Sorumluluk kategorisiydi. Reklamverenlerin gözünde önemi ve yatırımı artan bir konu olmasına rağmen bu durumun Kırmızı’daki kategorilerde yaratıcı işlerde kendisini göstermediğine tanık olduk.

Bu yıl Kırmızı Kampanya, Dijital kategorisinden sonra en çok ödül verilen kategori oldu. Kategorideki bu başarının nedenleri neler sizce?

Reklamverenler doğal olarak ve haklı olarak tek bir mecranın performansına bakmıyorlar, mecra kullanımlarının bütünde yarattığı etkiyi ölçümlemeyi tercih ediyorlar. Her mecranın birbirine entegre olduğu bir ortamda, kategorilerin en başında Kampanya kategorisi geliyor.

Bölge ajanslarından gelen işleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Anadolu kaplanlarını sanayi ve işletme yatırımları konusunda cesur bulmakla birlikte, konu iletişime gelince biraz çekimser ve ürkek buluyorum. Bankacılık gibi sektörler finansal konularda Anadolu şirketlerini yatırım yapmaya özendirirken, Kırmızı’nın da iletişim alanında Anadolu’da özendirici bir etkisi olduğunu ve bu etkinin daha da artacağını düşünüyorum.

Yaratıcılık konusunda reklamveren ajans ilişkisini nasıl yorumluyorsunuz? Daha yaratıcı ve özgür çalışmalara sektörün ihtiyacı var mı?

Daha yaratıcı ve özgür çalışmalara tabii ki ihtiyaç var, her zaman var. Diğer taraftan genel olarak şirketlerin haklı olarak adımlarını sağlam atmayı ve güvenle ilerlemeyi tercih ettikleri bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir dönemde şirket yöneticilerinin iletişim yatırımlarında risk almalarını beklemek haksızlık olur. Diğer taraftan risk almalarını beklemesek de, iletişim yatırımlarından vazgeçmemelerini bekleyebiliriz, beklemeliyiz. Markaları toprak gibi nadasa bırakamayız, onlarla sürekli ilgilenmeliyiz, onları sürekli beslemeliyiz.

Genç Kırmızı yarışmasında nasıl bir seçme gerçekleştirdiğiniz?

Büyük vaat taşıyan bir neslin sektöre katılımından bahsedebilir miyiz?İsimlerine yakışır bir şekilde gençlerden cesur fikirler, sıra dışı uygulamalar geldi. Uygulamada ustalıkları çok yüksek değildi, ama zaten onlardan ustalık değil tazelik bekliyorduk. Bir de birinci olan iş ilk anda kendini belli eden bir işti. Görür görmez bizi heyecanlandıran ve hiç düşünmeden işte en iyisi budur dediğimiz bir işe hep birlikte birincilik verebilmek çok güzeldi.