Güncelleme Tarihi:
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın, "Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması'nın (AfCFTA) Afrika kıtasını kapsar vaziyete gelmesiyle Afrika'da üretim yapan tüm Türk firmaları, iç ülkeler, komşu ülkeler ve Afrika'nın her yerine mallarını gümrüksüz şekilde gönderme fırsatı yakalayabilecek." dedi.
Tamer Taşkın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Afrika ülkelerine yapılacak yatırımların çok büyük avantaja sahip olacağını ifade etti. Taşkın, AfCFTA'nın Afrika kıtasını kapsar vaziyete gelmesiyle Afrika'da üretim yapan tüm Türk firmalarının, iç ülkeler, komşu ülkeler ve Afrika'nın her yerine mallarını gümrüksüz şekilde gönderme fırsatı yakalayabileceğini belirtti.
Yatırımcılara tavsiyeler
Kıtada yatırım yapmak isteyen iş insanlarının lisan, kültür ve köken açısından uyumlu ve yetişmiş çalışanlardan oluşan bir ekiple çalışmasının önemli olduğunu ifade eden Taşkın, yatırımcılara yatırım yapmadan önce mevcut pazarları ziyaret etme, firma tanıtımı yapma ve iş yapılacak distribütörün bulunması tavsiyesinde bulundu.
Seyahat giderlerinin bir masraf değil, yatırım olarak görülmesi gerektiğine işaret eden Taşkın, "Bugün hükümetimiz ihracatın gelişmesi ve yeni pazarlara ulaşılması adına bizi destekliyor. Dış ticaret kapsamında her yıl firmalarımızın gerçekleştirdiği 10 seyahatin uçak biletlerini, otel masraflarını ve hatta araç kiralama bedellerinin yüzde 70'ini devletimiz teşvik olarak geri veriyor. Ancak iş insanlarımızın yüzde 80'inin, bu imkanları kullanmadığını duyuyoruz." şeklinde konuştu.
Taşkın, THY'nin Kuzey Afrika ülkeleri dışında Sahraaltı Afrika'ya da uçması ve bugün 40'tan fazla kente İstanbul'dan gerçekleşen direkt uçuşların; Türklerin oraya, Afrikalıların da buraya gelişini sağladığını kaydetti.
Kıtadaki ithalat ve ihracat merkezleri hakkında da bilgi veren Taşkın, sahil kentlerinin en güçlü ticaret merkezleri ve aynı zamanda en iyi insan kaynaklarının bulunduğu yerler olduğunu vurguladı. Türk girişimcilerin, Eximbank'ın vereceği uygun şartlı kredilerle hedeflerini gerçekleştirebileceğini aktaran Taşkın, "Türk müteahhitlik şirketleri, tamamladıkları projelerle çok güçlü bir imaj çizdiler. Tecrübeleri, birikimleri, kaliteleri, yapım süreleri müthiş bir rekabet gücü sağlamakta. Önlerine çıkan tek sorun ise finansman... Burada da Afrika Kalkınma Bankası veya iş ortaklığı yapacakları Avrupa, Japonya gibi ülkelerin banka kredilerinden faydalanabilirler." ifadelerini kullandı.
"Afrika'da Türk bankalarının açılmasına ihtiyaç var"
Tamer Taşkın, Afrika ülkeleriyle ticaretin gelişmesindeki en büyük payın 2002 yılından sonra kıtada açılan büyükelçilikler olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Şu an ticaret ataşeliklerimizin sayısının yeterli olmadığını düşünüyoruz. Ülkelerdeki boş kadroların da bir an evvel doldurulması gerekmektedir. Ticaret ataşelerimizin 3-4 yılda bir görev yerlerini değiştirmelerini en büyük dezavantaj olarak görüyoruz. Türkiye'de eğitilmiş, dilimizi bilen ve ömür boyu ülkesinde bu görevi yürütecek arkadaşlarla bu sürekliliği sağlayabiliriz. Ticaret ataşeliği bir ilişki görevi olduğu için o ülkedeki iş dünyasını, bürokrasiyi ve diğer tüm dinamikleri yakından tanımanız gerekiyor."
Eğitilmiş kalifiye çalışan bulma güçlüğü ve Türk çalışanlar için alınması gereken çalışma izinlerinde yaşanılan sorunların, Afrika ülkelerinde bürokraside yaşanan zorluklar nedeniyle geciktiğini ifade eden Taşkın, "Afrika kıtasındaki en eksik organizasyon bankacılık sistemi. Kıta ile yapılacak her türlü işin gelişimini sağlayacak Türk bankalarının açılmasına ihtiyaç var." dedi.