‘Adalet’i çileden çıkaran maaş uçurumu

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün önüne konulan ‘‘devlette maaş sıralaması’’ tablosu, yüksek yargıdakinden, işe yeni başlayanına kadar tüm yargıçların neden çileden çıktığını ortaya koydu. Tabloda Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın bile 600.8 milyon liralık maaşıyla 31'inci sırada yer alıyor. Yargıtay üyeleri tabloda 76'ıncı sırada bulunuyor.

HAKİMLER ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK), hakim ve savcılara maaş ayarlaması için hükümete, 6 Eylül'e kadar süre tanıması üzerine Adalet Bakanlığı'nda yürütülen ‘gizli’ çalışmada şok tespitler yapıldı.

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün talimatı ile başlatılan çalışmada, önce Sayıştay'dan devletin maaş çizelgesi getirtildi ve rapor hazırlandı. Hürriyet'in ele geçirdiği bu rapora göre, 1979'da korgenaral seviyesinde maaş alan yüksek hakim ve savcıların maaşları 20 yılda erezyona uğradı.

Anayasa Mahkemesi üyelerinin maaşı bile çizelgede, 68. sıraya geriledi. Devletin memura verdiği yüzde 20'lik son artıştan önce, denizaltı başçavuş 542 milyon 111 bin lira, uçuş ekibinde görevli başçavuş 535 milyon 623 bin lira alırken, Anayasa Mahkemesi üyelerinin maaşı 467 milyon lirada kalıyor.

Rapora göre, yargı zirvesini temsil eden ve devlet protokolünde üçüncü sırada yeralan Anayasa Mahkemesi Başkanı bile maaş konusunda, 31'inci duruma düştü. 31. sıraya gerileyenler arasında Yargıtay, Danıştay Başkanı ve Başsavcıları da var. Maaşları ise 600 milyon 882 bin lira. İlk sırada ise 1 milyar 17 milyon 829 bin lira maaş alan Genelkurmay Başkanı var. Tüm kuvvet komutanları, albay, gümrük müsteşarı, rektör yardımcıları, dekanlar da maaş sıralamasında yargı zirvesinin üstünde bulunuyor.

Maaş sıralamasında, Yargıtay ve Danıştay Başkanvekilleri, Başsavcı Vekilleri, Anayasa Mahkemesi üyeleri, Yargıtay ve Danıştay daire başkanları da 467 milyon 140 bin liralık maaşlarıyla 68'inci durumdalar. 25 yıllık birinci sınıf hakimler 69'uncu sıradalar ve maaşları da meslektaşları gibi 467 milyon 140 bin lira. Yargıtay ve Danıştay üyeleri 457 milyon 383 bin lira ile 76. sırada yeralıyorlar. Birinci sınıfa ayrılmış dört yıl kıdemli hakim ve savcılar ise ancak 150. sıradalar ve maaşları da 391 milyon 273 bin lira. Birinci sınıfa ayrılmış üç yıllık hakim ve savcı 174'üncü, 1/1 derecedeki hakim ve savcı ile Sayıştay denetçisi 300'üncü, 6. derecedekiler 454'üncü, 7. derecedekiler 465'inci, 8. derecedekiler 476. sırada.

MAAŞ REJİMİ

Bakanlık hakim ve savcıların cumhuriyet dönemi boyunca nasıl ve hangi sisteme göre maaş aldıklarını araştırıyor. Başta Avrupa ülkeleri ve ABD olmak üzere hakim ve savcılara ne kadar ve hangi sisteme göre maaş ödendiği inceleniyor. Bu iki çalışma bittikten sonra bakan Türk'e rapor halinde sunulacak.

TİSK: İşçiler ağlamakta haklı

TİSK Başkanı Refik Baydur, ‘‘Sosyal Güvenlik Tasarısı reform niteliği taşımıyor. İşçilerin ağlamaları haksız değil. İşçileri susturmak için İşsizlik Sigortası tasarıya konuldu’’ dedi.

TÜRKİYE İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Refik Baydur, hükümet tarafından hazırlanan ve TBMM'de görüşülmekte olan ‘‘Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’’nın reform niteliği taşımadığını belirterek, tasarının işsizliği ve illegal çalıştırmayı artıracak ve yatırımı azaltacak özellikler taşıdığını bildirdi.

İşçi ve işveren arasındaki uzlaşmazlığın cezasının hem işçiye, hem de işverene geleceğini anlatan Baydur, hükümetin iki tarafın görüşünün de bulunmadığı bir yasa tasarısını hazırladığını bildirdi.

İşçi kanadı biraz bağırdı diye hükümetin, bir adım geri atarak, tasarıya işsizlik sigortasını yamadığını öne süren Baydur, işsizlik sigortasının, sosyal güvenlikten sonra ikinci bir kara delik olacağını ifade etti.

Baydur, sosyal güvenlik yasa tasarısında öngörülen 8 bin 300 prim ödeme gün sayısının çok yüksek olduğunu ve Türkiye'nin şartlarına uymadığını, dünya ülkeleri içinde sadece Almanya'da prim ödeme gün sayısının 8 bin 300 olduğunu bildirdi. Baydur, ‘‘İşçiler, ağlamakta yersiz ve haksız değildir.Böyle bir sistem dünyanın hiçbir yerinde yok. Bunu ilk kez biz uygulayacağız’’ diye konuştu.

Fabrikaları kapatırız

TİSK Başkanı Refik Baydur, bir gazetecinin, ‘‘Bu tasarıya karşı, sizde işçiler gibi sokağa çıkıp eylem yapacak mısınız?’’ şeklindeki soruyu yanıtlarken, ‘‘Biz, sokağa çıkıp eylem yapılmasına karşıyız. İşçi ve memurun da böyle birşey yapmasına mani olmayız. Biz ya fabrikalarımızın kapısını kapatırız, ya da kepengini indiririz, ama işveren aç kalmaz’’ diye konuştu.

Benim hizmetçim de kaçak

TİSK Başkanı Refik Baydur TBMM Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu'nda, milletvekillerinin çeşitli sorularına yanıt verirken, kaçak işçi çalıştırma konusunda sistemdeki aksaklıkları anlatırken şu örneği verdi:

‘‘Kamuoyunun tanıdığı çok dürüst bir profesör, ‘Benim dürüstlük anlayışımın gereği' diye evine temizliğe gelen hizmetçiyi sigorta yaptırdı. Ancak, primin ödenmesi gecikince, iki yıl öncenin parasıyla 125 milyon gecikme cezası ödedi. İtiraf edeyim; ben de evimdeki hizmetçiyi sigortasız çalıştırıyorum.’’

DEVLETTE MAAŞ LİGİ