Adabank planını hazırladı müze için kolları sıvadı

Güncelleme Tarihi:

Adabank planını hazırladı müze için kolları sıvadı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2011 00:00

TMSF’nin ihaleye çıkardığı Adabank’a Bahreynli ortağıyla teklif veren Ramsey markasıyla bilinen Gürmen’in kurucusu Remzi Gür, önümüzdeki günlerde İstanbul’un Anadolu yakasında bir müze açmaya hazırlanıyor. Gür, “Osmanlı eserlerini sergileyeceğimiz müze için yerimizi satın aldık. Çalışmalar yoğun biçimde devam ediyor” dedi.

ADABANK’ı Bahreyn merkezli Gulf Finance House (GFH) ile ortak kurduğu G Capital Danışmanlık adına 75 milyon dolara satın almak için adım atan ve Ramsey markasıyla öne çıkan Gürmen Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Gür, “Adabank için iş planımızı ve büyüme stratejimizi yaptık. İhaleyle ilgili onay süreci devam ediyor. Onay ve devir işlemleri tamamlandıktan sonra stratejimizi ve iş planımızı açıklayacağız” dedi. Gür, bugünlerde ağırlıklı olarak İstanbul’da Anadolu yakasında bir müze açmak için yoğun çalışmalar yürüttüklerini açıkladı.

Osmanlı eserleri müzesi

Kurucusu olduğu Remzi Gür Eğitim, Kültür, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Vakfı aracılığıyla kuracakları müzenin yerini satın aldıklarını belirten Remzi Gür, şunları anlattı: “Müze için aldığımız yerin neresi olduğunu şu anda açıklayamam, sadece yerinin Anadolu yakasında olduğunu söyleyebilirim. Osmanlı eserlerini sergileyeceğimiz bir müze olacak. Zaman içinde bizim tarihimizi yansıtan Osmanlı padişah fermanlarından oluşan bir koleksiyonum var. Bu koleksiyonu da burada sergileyeceğim. Müzenin adını şimdilik Remzi Gür Kültür Eğitim Vakfı olarak planlıyoruz.”

Tarihimizi yansıtıyor

Gür, sahip olduğu Osmanlı Padişah Fermanları ve Beratları Koleksiyonu’nu ilk yurtışı sergisini Vodafone ve Türk Hava Yolları (THY) sponsorluğunda Londra’da açtıklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “Padişah fermanları bizim tarihimizi ve kültürümüzü anlatan, bugüne kadar gelmiş çok önemli eserler, belgeler. Ferman ve beratlarda bizi yansıtan çok önemli bilgiler yer alıyor. Bunlara neden biz sahip olmayalım diye bir merak uyandı içimde ve zamanla bu merak bir koleksiyona dönüştü. Şimdi bunu 20 gün için Londra’da sergileyeceğiz.”

150’ye yakın eser

Padişah fermanları biriktirmeye 1999 yılında başladığını kaydeden Gür, şu bilgileri verdi: “Osmanlı’da 400 yıllık bir Padişah fermanları birikimi var. 36 padişahın bugüne kadar gelen ferman ve beratları dünyanın çeşitli ülkelerinde yer alıyor. Benim şu anda koleksiyonumda 150’ye yakın eser var. Ama bunun sonu yok. Halen almayı istediğim, aradığım bazı fermanlar var, bazı eksiklerimiz var. Bunların hangileri olduğunu söyleyip fiyatının artmasını istemiyorum. Hem yurtiçinde hem yurtdışında olduğunu bildiklerim var.”

Osmanlı fermanları Brezilya Fransa ve Avusturya yolcusu

LONDRA’daki Yunus Emre Enstitüsü’nde Uluslararası Kültür Sanat Derneği (UKSD) işbirliği ile 10 Aralık’a kadar açık kalacak olan ”Mucibince Amel Oluna Remzi Gür Koleksiyonun’dan Padişah Fermanları ve Beratları” sergisi Londra’dan sonra diğer Avrupa başkentlerinde de sergilenecek. Remzi Gür, “Londra’dan sonra Viyana ve Paris’te sergilenmesi düşünüyor. Koleksiyonumuzu Brezilya’ya kadar götürmek gibi bir planımız var. Bu eserlerin özel bir dili var. Tarihteki çok özel bazı gelişmelere ilişkin ipuçları var. Tarihi kararları anlatıyorlar. Bu mirasımızı tüm dünya ile paylaşmak istiyoruz” diye konuştu. Serginin açılışına Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra Türkiye’de ve İngiltere’de aktif çok sayıda işadamı katıldı.

Koleksiyonculuk ayakkabı almak gibi para mühim değil

SAHİP olduğu Padişah Fermanları koleksiyonunun parasal değeri konusunda bilgi vermekten kaçınan Remzi Gür, şunları söyledi: “Bu tür eserlere değer biçmek çok doğru değil aslında. Bugüne kadar yaptığım yatırımı paylaşmam da pek doğru olmaz. İstediğiniz, aradığınız bir eseri satın almak, ayakkabı almak gibi. Bir ayakkabıyı görürsünüz, beğenirsiniz. Fiyatı fazla gelir ama eğer çok isterseniz yine de onu alırsınız. Koleksiyonculuk da biraz böyle. Eğer çok istediğiniz, koleksiyonunuzda mutlaka olması gerektiğini düşündüğünüz bir eseri bulduysanız fiyatı neyse onu veriyorsunuz. O noktada para mühim değil. Dolayısıyla bu tür konularda değer biçmek, fiyat vermek doğru değil.”

Sanata bulaşmamış güç, gelecek nesle ulaşmaz

150 parçalı koleksiyonunda her bir eserin ayrı değeri olduğunu belirten Remzi Gür, şunları söyledi: “Ancak aralarında bir kaç tanesi var ki, hem kullanılan dil hem de içerik açısından son derece önemli. Yazıldıkları dönemin devlet idaresi, devletin dış politikasına ilişkin önemli bilgiler yer alıyor. Örneğin Sultan 3’üncü Selim’in 12 Ağustos 1790 tarihli fermanında önemli bir detay görebiliyorsunuz. Bu fermanda ‘Medine Şehrindeki Hazret-i Peygamber’in mescidinin bakım ve temizliği ile ilgili görevli olan Hafız İbrahim’in vefatı ile bu görevin Sahila Hanım’a devredilmesi’ emrediliyor. Bir diğer fermansa Kanuni Sultan Süleyman’a ait. 1562 tarihli fermanda, ‘Şam Sancağında, Beni Kenan Nahiyesindeki bir toprağın işle hakkının Abdi Ağa’ya verilmesi’ ifadeleri kullanılıyor. Fermanlar, dönemin siyasi ekonomik ilişkilerinin yanı sıra sanatsal estetiğini de yansıtıyor. Tarihin ironik bir döngüsü içinde gördüğümüz değişmez bir gerçek var. Bir biçimde sanatla buluşmamış hiç bir siyasal güç, gelecek nesillere ulaşmıyor. Fermanlarda gelişen yazı ve dil o dönemin ihtişamını da yansıtıyor.”

Toprak, iddia ettiği paranın 10’da birini getirsin köşkü veririm

TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) satışa çıkardığı Toprak Grubu’na ait Aslanlı Köşk’ü 23 milyon 800 bin lira ihale bedeliyle satın alan Remzi Gür’e müzeyi Aslanlı Köşk’e kurup kurmayacağını sorduk. Gür, “Aslanlı Köşk kapalı alan büyüklüğü olarak müze için yeterli büyüklükte. Ancak içinde kurulu olduğu arazi çok büyük. Dış mekanı müze için epeyce büyük kalıyor. Köşkte kendim oturabilirim” dedi. Gür, Halis Toprak’ın köşkün değerlemesinin yanlış yapıldığı iddiasıyla açtığı ihalenin iptal edilmesi davası için ise, “Ortaya atılan fiyatlar çok yüksek. O fiyatların 10’da birini getirsin, Halis Toprak’a köşkü geri veririm” değerlendirmesini yaptı. Halis Toprak, açtığı davada köşkün değerinin yabancı alıcı için 600 milyon dolar, Türk alıcı için ise, 140 milyon dolar değerinde olduğunu iddia etmişti. Gür’ün geçtiğimiz günlerde tapu tescil belgesini teslim aldığı Aslanlı Köşk İstinya’de 10 bin 500 metrekare alana sahip.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!