Acil önlem şart ama takdir devletin!

Güncelleme Tarihi:

Acil önlem şart ama takdir devletin
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2018 00:27

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Ali Bilaloğlu, 9 ayda yüzde 26 daralan toplam pazarın yüksek kur ve faizlerin etkisiyle yıl sonunda en iyimser tahminle yüzde 40 küçülerek 600 bin adet seviyelerine ineceğini belirtti. Bilaloğlu, “Dengelenme yılı olan 2019’da ise pazarın 450 bin adetler seviyesine gerileceğini öngörüyoruz. Kesinlikle acil müdahaleye ihtiyacımız var ama burada devletin takdiri önemli” dedi.

Haberin Devamı

TÜRKİYE ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektöründe artan kur ve faizlerle birlikte işler yolunda gitmiyor. Ocak-Eylül döneminde yüzde 26 daralan otomotiv pazarında ekim ayında da tabiri caizse yaprak kıpırdamıyor. İç pazardaki daralmaya bağlı olarak üretimde de kayıplar yaşanmaya başlarken, içinde bulunan zor günlerin otomotiv sektörünün tüm ekosistemini etkileyeceğinden endişe ediliyor. Böylesine zor bir süreçte sektörün en büyük çatı örgütlerinden biri olan ve 47 markayı temsil eden Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) dün bir basın toplantısı düzenleyerek tabloyu resmi rakamlarla ortaya koydu. ODD’nin mart başında görevi devralan yeni başkanı Ali Bilaloğlu ve Genel Koordinatörü Hayri Erce tarafından yapılan sunumlarda, geride bıraktığımız 9 ayda pazarın 480 bin adetle 2017 yılına göre yüzde 26 daraldığı hatırlatılarak, yıl sonunda ise en iyimser tahminle yüzde 40’ı bulacak küçülmeyle pazarın 600 bin adetler seviyesine gerileceği açıklandı.

2019 DENGELENME YILI
Otomotiv sektöründeki büyüme ve küçülme trendlerinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonominin ve büyümenin bir yansıması olduğunu söyleyen Bilaloğlu, yıl sonu ve 2019 öngörüleri hakkında ise şunları söyledi: “2018 yılına baktığımızda, ilk 3 ay pozitif başlayan bir ekonominin ve büyümenin bir sonucu olarak sektörde yüzde 2.17 artış gerçekleşti. Ancak döviz kurlarındaki ve faizlerde meydana gelen volatilite ve artış sonucu ikinci çeyrekte yüzde 20’lik, üçüncü çeyrekte ise yüzde 51’lik daralma gerçekleşti. Seneye de bu görünümün devam edeceğini varsayıyoruz. Yeni Ekonomi Programında da belirtildiği üzere 2019 yılı Türkiye ekonomisinin dengeleneceği bir geçiş yılı olacak. Otomotiv sektörü de Türkiye’nin lokomotif sektörü olarak aynı şekilde etkilenecektir. Biz ODD olarak son 5 yıllık pazarın ortalamasını aldık. Bu da yaklaşık 850 bin adetler seviyesinde. 2019 yılında dengelenmeyle birlikte pazarın 450 bin adetler seviyesinde olacağını öngördük. Kuşkusuz bunun altında öngörüye sahip olanlar vardır ama biz 47 markanın beklentisini ortaya çıkardık.”

Acil önlem şart ama takdir devletin


TÜKETİCİ GÜVEN DUYMALI
“Otomotiv sektörünün kesinlikle acil müdahaleye ihtiyacı var” diye konuşan Bilaloğlu, “Ama burada devletin takdiri önemli. Bu noktada sektörel mukayeseler sağlıklı değil. Yani ‘gayrimenkul sektörüne sağlanan destekler neden bize sağlanmıyor’ diye bir düşüncemiz yok. Otomotiv sektörünün Ankara’da lobi eksikliği yok. Devletin öncelikleri farklıdır ve buna saygımız var. Ama kuşkusuz benim içimden de ‘keşke aynı kolaylıkları bize de sağlasalar’ diye geçmiyor değil. Şu anda önemli olan tüketicilerin güveni. Bugün tüketici güven endeksi ciddi şekilde düşmüş durumda. Tüketici geleceğe güvenli bakmazsa bırakın otomobili hiçbir şey almaz. Zaten gerek tekstil gerek diğer sektörlerdeki durum da ortada. Dolayısıyla bizim ‘öncelik şu olsun’ diye bir talebimiz yok, tüketici güveninin artıracak önlemler alınmalı” açıklamasını yaptı.

NORMALLEŞME BEKLİYORUZ
ODD Genel Koordinatörü Hayri Erce ise Türkiye’nin satış adetleri bakımından 2017 sonu itibarıyla dünya genelinde 18, AB ülkeleri arasında da 6’ıncı sırada olduğunu hatırlatarak, “Ancak 1 milyon adetlere ve son yıllarda sürdürülebilir bir piyasa seviyesine ulaşan otomotiv pazarı bu yıl ciddi bir daralma yaşıyor. Geride bıraktığımız 9 aya baktığımızda, 480 bin adetlik satışla, bir önceki yılın aynı döneminde gerçekleşen 647 bin adetlik satışa oranla yüzde 26 oranında bir daralma görülüyor. Öyle sanıyoruz ki yıl sonunda en iyimser tahminle 600 bin adetler seviyesinde bir pazar gerçekleşecek” dedi. Erce, son 2 ayda pazarda bekledikleri normalleşmeye bağlı tahmin yaptıklarını da sözlerine ekledi.

AUTOSHOW İÇİN KARAR VERİLMEDİ
2017 yılında pazarın iyi olmasına rağmen katılımın yarı yarıya az olduğu Autoshow fuarının 2019’da gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceğine ilişkin soru üzerine ise Ali Bilaloğlu şu cevabı verdi: “Artık fuarların otomotiv dünyasındaki önemi tartışılmakta. Daralan kâr marjıyla birlikte fuarlarda çok maliyetli bir pazarlama söz konusu. Bu nedenle otomotiv sanayisinde fuarlar gitgide tartışılan ve fiyat-fayda dengesi artık görülemeyen bir pazarlama enstrümanı gibi algılanmaya başlamasından dolayı, dünya uluslararası fuar sayısı gitgide azalmakta. Bu ister istemez Türkiye’ye de yansıyor. Bugünkü iletişim politikası ve teknolojiyle birlikte sosyal medyada fuara gitmeden ürünün tüm detaylarını görüyoruz. O yüzden dünya çapında farklı farklı fuarlar ve stratejiler birleşmeye başladı. Biz de dernek olarak işin bu boyutu ile çalışmaya başladık. Teknoloji firmalarının çoğu yabancı sermayeli. Bunları da işin içine alacak şekilde bir faaliyet ve planlama içerisindeyiz. Bu firmalarla konuşuyoruz. Onları getirebilmek için çok daha geniş bir hazırlık yapmamız gerek. Bunlar neticelenirse, Autoshow’u daha teknoloji fuarı niteliğinde yapmak istiyoruz.” Hayri Erce ise, Autoshow hakkında şu eklemeyi yaptı: “Bizim de amacımız; otomotiv fuarlarını teknolojiyle birleştirip, ziyaretçilere çok daha farklı boyutta gelişmelerin gösterileceği fuarlar boyutuna getirmek. İçinden geçtiğimiz gelişmeleri de dikkate almak zorundayız. Autoshow için 2019 ile ilgili nihai kararı vermedik. Nihai kararı verdiğimiz zaman sizinle paylaşacağız.”

LÜKSTE VERGİ ZATEN YÜZDE 200'Ü AŞIYOR
ALİ Bilaloğlu, lüks ürünlerde ek vergi beklentisi olduğuna ilişkin soruya ise şu cevabı verdi: “Bugün zaten lüks otomobilde ÖTV ve KDV dahil edildiğinde yüzde 200’ü geçen bir vergi söz konusu. Bu yüzden sektörümüzde bir vergi artışı beklentisi yok” dedi.

GÜÇLÜ İÇ PAZAR VARSA YENİ YATIRIMLAR GELİR
HAYRİ Erce, otomotiv sektörü için iç pazarın kritik öneme sahip olduğunu belirterek, bu yüzden otomotiv ekosisteminin korunması gerektiğine dikkat çekti. Erce, “Son yıllarda yaratılan iç pazar, ana ve yan sanayinin başardığı üretim ve ihracat, bunların da ötesinde tüm sektörün ana oyuncuları ve bağlı sektörleriyle yarattığı istihdam ülkemiz için çok kıymetli. Otomotiv, peşinden birçok sektörü sürüklüyor olmasıyla da önemli bir konumda. Otomotivin ihtiyacı teşvik programlarının yanı sıra iç pazarı yeniden 1 milyon seviyelerine taşıyacak politikaların geliştirilmesi, güven ortamı ve istikrarın sürdürülebilir kılınmasıdır. Önümüzdeki dönemde de otomotiv ekosisteminin korunarak geliştirilmesi çok önemli. Otomotivdeki üretim gücümüz iç pazardan geçiyor. Eğer güçlü bir iç pazarımız yoksa yeni yatırım gelmesi zor. Bugün yeni model yatırım planlarında üretimin yüzde 30’u iç pazar, 70’i ihracat olarak yer alıyor. İç pazar daralırsa yeni model üretimleri zor” açıklamasını yaptı.

HURDA TEŞVİKİ GÜNCELLENECEK
OTOMOBİL sahipliği oranları, yaşlı araç parkı ve iç pazarın potansiyeline dair veriler aktaran ODD Genel Koordinatörü Hayri Erce, “Türkiye, önemli bir iç pazar potansiyeline sahip. Dünyadaki otomobil sahipliği oranlarına baktığımızda bunu daha net görebiliyoruz. Türkiye’de kişi başına düşen otomobil sahipliği 199 adetle, Batı Avrupa ortalamalarının çok altında. Aynı şekilde araç yaşına göre baktığımızda; binek otomobilde araç parkında yer alan 20 yaş üstündeki araç sayısının yaklaşık 4.3 milyon adet olduğunu, 16-19 yaş arasında araç sayısının ise yaklaşık 1.5 milyon adet olduğunu, yani bir başka değişle yaklaşık yüzde 34’ünün 16 yaş ve üstü olduğunu görüyoruz. Haziran ayında başlatılan hurda teşviki sayesinde bugüne kadar 60-70 bin adet yaşlı araç trafikten çekildi ama yeterli değil. Şu anda hurda teşvikinde matrahların ÖTV’de olduğu gibi güncellenmesini bekliyoruz. Ankara ile yaptığımız görüşmelerde bu güncellemenin kısa sürede yapılacağını öğrendik” dedi.

BAKMADAN GEÇME!