Güncelleme Tarihi:
MERKEZ Bankası Başkanı Gazi Erçel, IMF-Dünya Bankası Toplantıları için gittiği Prag'da gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ‘‘Euro'ya müdahaleyi doğru bulmuyorum. Her seçim dönemi dolar yükselir. ABD'nin yeni başkanı seçilince dolar yumuşak inişe geçer’’ dedi.
MERKEZ Bankası Başkanı Gazi Erçel, ABD dolarının, başkanlık seçimlerinden sonra yumuşak bir inişe geçeceğini söyleyerek, ‘‘Amerikan halkı güçlü doları sever. Her seçim öncesinde aynı tabloyu görürüz’’ diye konuştu.
IMF-Dünya Bankası toplantıları için Prag'da bulunan Erçel, gazetecilere yaptığı açıklamada Euro'ya yapılan müdahaleleri doğru bulmadığını söyledi. Euro'ya müdahalenin spekülatörlerin işine yaradığını açıklayan Erçel, şu değerlendirmeyi yaptı:
‘‘Şimdi bütün piyasalar beklemede. Nasıl olsa müdahale edilecek, diye paraları Euro'ya yığdılar. Spekülatörler bu yolla para kazanıyor. Aynı şey bizim için de geçerli. Müdahale ettikçe düşer.’’
Erçel, önceki gün, Deutschebank tarafından düzenlenen ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 5 ülkeyi konu alan ‘‘Riskler ve Getiriler’’ adlı panelde konuştu. Erçel, Merkez Bankası'nın 2001 yılı ortasından itibaren ‘genişleyen bant’ sistemine geçeceğini, bu sistemin de daha büyük bir esneklik sağlayacağını anlattı.
Konuşmasının ardından Erçel'e salonda bulunan bir bankacı, ‘‘Dolar çok sert bir biçimde aşağı inerse, Türk ekonomisi bundan nasıl etkilenir?’’ sorusunu yöneltti. Erçel'in yanıtı şöyle oldu:
‘‘Bence sert değil, yumuşak bir iniş olacak. ABD ekonomisini yavaş yavaş soğutacak. Biz bu yükselişten, 2 milyar doları petrol, bir milyar doları da metal fiyatlarındaki artıştan olmak üzere toplam 3 milyar dolar etkilendik. Biz bunu finanse edebiliriz. Ama petroldeki fiyat artışları, kişilerin enflasyon konsundaki beklentilerini etkiliyor.’’
PRAG’DAN NOTLAR
Göstericilere Türk bisküvisi
PRAG'da IMF karşıtı göstericilerin konakladığı ve bir açık hava oteli görünümünde olan stadyumda bir Türk markası olan Ülker Bisküvileri satılıyor.
15 bin IMF karşıtı göstericinin kalması için tasarlanan çadırkentte şu anda 3 bin kişi kalıyor. Bu sayının IMF ile Dünya Bankası toplantılarının resmi açılış tarihi olan 26 Eylül günü çok artması bekleniyor.
SAM adlı bir çadır şirketinin kurduğu stadyum-çadırkentte konaklama için gerekli olan asgari ihtiyaçların hepsi düşünülmüş. Çadırlardan oluşan sokak başlarında çok sayıda prefabrik tuvalet ve duş göze çarpıyor.
Göstericiler böyle bir yeri Prag hükümetinden sağlayabilmek için İçişleri Bakanlığı ile Mart ayında görüşmelere başlamışlar. Akşam saat 20.00'ye kadar açık kalan stadyumda 2 gece-3 gün konaklama karşılığı 120 Çek kronu ödenmesi gerekiyor. Toplanan paralar çadırkentin elektrik, su ve temizlik gibi giderleri için harcanıyor.
Kafeteryası ve yemekhanesi de bulunan stadyumda ayrıca birde vejeteryanlar için mini restoran açılmış. Çadırkentin kafeteryasında ise Ülker firmasına ait metal bisküvi rafları göze çarpıyor. Kafeteryanın üzerine asılan fiyat listesinde ise, ‘‘balık kraker: 20 kron’’ yazısı dikkat çekiyor.
ABD, Önal'a enerji projelerini sordu
ABD, enerji sıkıntısının çözümü için gündemde olan yap-işlet-devret modelli 29 santral projesinin akibetiyle yakından ilgileniyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın ekonomik işlerden sorumlu bakan yardımcısı Alan Larson, Devlet Bakanı Recep Önal'a yap-işlet-devret projelerinin nasıl gittiğini sordu.
Önal ile Larson'un dün gerçekeleşen görüşmesinde ABD'li bakan yardımcısı uygulamada ekonomik programın risklerini ve hükümetin kararlarılılığının sürüp sürmediğini sordu.
Önal, görüşmesi hakkında gazetecilerin sorunlarını yanıtlarken, ABD'li bakan yardımcısına programdaki son gelişmeleri aktardığını söyledi. Önal, cari açıktaki genişlemeyi Larson'a şöyle anlattı: ‘‘Türkiye'de yüksek faiz geliri elde eden çok sayıda insan vardı. Faizler düşünce bu servet etkisi yaptı ve insanlar dayanıklı tüketim mallarına yöneldi.’’
Larson'a programda aksama olarak nitelendirilebilecek gelişmelerin Türkiye'de demokrasinin sağlıklı işlemesinden kaynaklandığını anlatan Önal, ‘‘Bazı yasal düzenlemelerdeki tartışmalar nedeniyle zaman zaman gecikebiliyoruz’’ diye konuştu. Önal, Larson'a bu aksamaların giderelebileceğini söyledi. Larson'da Önal'a Türkiye'nin bu programda başarıya ulaşacağından kuşkusu bulunmadığını belirtti.
Önal, IMF Başkanı Horst Köhler ile yaptığı görüşmede IMF Avrupa Bölüm Başkanı Michael Deppler'in dış açık konusuyla ilgilendiğini söyledi. Deppler'in kendisine ‘‘Dış açık sorunun çözebilmeniz için 2001 bütçesi disiplinli olmalı’’ tavsiyesinde bulunduğunu aktaran bakan Önal ‘‘Bizim hazırlığımızda zaten o yönde’’ dediğini söyledi.