Güncelleme Tarihi:
Avrupa Birliği'nin, Türkiye'den ithal edilen deniz ürünlerine getirdiği yasağın arkasında, çirkin bir misilleme çıktı. Türkiye'nin bir süre önce AB'den ithal ettiği et ürünleriyle ilgili gümrükleri yükselttiğini hatırlatan Ankara bürokratları, kararın buna misilleme olduğunu belirttiler.
Ankara'ya göre, AB büyük darbeyi yıllık ihracatı 1 milyar dolara ulaşan fındığa yasak getirerek vurmaya hazırlanıyor. Yetkililer, deniz ürünlerine getirilen yasakta, AB ülkelerine en fazla deniz ürünü satan Yunanistan'ın da etkili olduğu şeklinde bilgiler alındığını belirtiyorlar.
Türkiye, bir süredir yaşanan siyasi gerginlikten sonra, Avrupa Birliği (AB) ile şimdi de bir ekonomik savaşın içine giriyor. Yetkililer, AB'nin, deniz ürünlerinin yanısıra Türkiye'den ithal edilen başta fındık ve salça olmak üzere başka ürünlere de kısıtlama koymaya hazırlandığını söylediler. AB'nin yasaklama kararının, ‘‘Türkiye'nin AB'den canlı hayvan ve et ithalatını durdurması’’na misilleme olduğu belirtiliyor. Yetkililere göre AB, Türkiye'yi yıllık 1 milyar dolarla en büyük ihraç kalemlerinden biri olan fındık alımını yasaklayarak, et konusunda taviz vermeye zorlayacak.
ABD'nin de bu konuda şikayetçi olduğunu ve bir süredir çeşitli girişimlerde bulunduğunu hatırlatan yetkililer, AB'nin de uzun zamandır, Türkiye'den canlı hayvan ve et ithalatındaki kısıtlamaları kaldırmasını istediğini söylediler.
Buna karşılık Türkiye'nin hayvancılık sektörünü korumak için buna izin vermeye yanaşmadığını hatırlatan yetkililer, ‘‘AB'nin bir süredir bu kısıtlamaya karşı misillemeye hazırlandığını, deniz ürünlerindeki tavrının da misilleme kapsamında ele alınabileceğini’’ söylediler.
Yunanistan'ın siyasi ilişkilerdeki gerginliğin yanısıra getirilen bu ekonomik kısıtlamada da payı bulunup bulunmadığı yönündeki soruları yanıtlayan yetkililer, ‘‘AB ile ilişkilerimizde Yunanistan, her alanda sekter bir tutum içinde. Bu kısıtlamada genel tavrının yanında özel bir çaba göstermesine gerek kalmıyor’’ dediler.
AB'ye yapılan deniz ürünleri ihracatında Yunanistan en büyük satıcı durumunda bulunuyor. Özellikle Uzakdoğu'da yaşanan kriz sonrasında Türkiye'nin AB'ye deniz ürünleri ihracatında Yunanistan'ın ardından ikincilik koltuğuna oturduğunu belirten yetkililer, bu nedenle AB yasaklamasının Yunanistan'a 80 milyon dolarlık yeni bir pazar yarattığına dikkat çekiyorlar.
DİĞERLERİ SIRADA
Canlı hayvan ve et ithalatını durdurması nedeniyle AB'nin Türkiye'nin karşısına daha birçok sorunu getirmesini beklediklerini kaydeden yetkililer, ‘‘henüz bize resmi olarak bildirmediler ancak AB'nin birçok üründe daha kısıtlama için hazırlık yaptığını duyuyoruz’’ dediler. Bu ürünler içinde domates salçası, fındık, karpuz gibi bazı tarımsal ve tarıma dayalı sanayi ürünlerinin bulunduğunu belirten yetkililer, ‘‘Fındık gibi temel ihraç mallarımıza getirilecek bir kısıtlamanın ilişkileri içinden çıkılmaz bir hale getirmesi’’nden korkuyorlar.
BİZ DE HATALIYIZ
Yetkililer, ‘‘Türkiye'nin, AB'nin deniz ürünü ihracatında getirdiği kısıtlamada hiç ihmali bulunmadığını’’ söylemenin de mümkün olmadığını kaydettiler. Canlı hayvan ve et ithalatındaki kısıtlamasını kaldırmadığı için AB'nin bir süredir Türkiye'ye misilleme yapmak için bahane aradığını belirten yetkililer, ‘‘Bizim de bazı konularda gerekli özeni göstermeyerek AB'nin aradığı bahaneyi yarattığımızı’’ söylediler.
Deniz ürünleri ihracatında kısıtlama niyetinin uzun zaman önce ortaya çıktığını kaydeden yetkililer, sorunun bir ihracatçı firmanın AB ülkelerine gönderdiği deniz ürünlerinde geçen yıl bazı virüslere rastlanmasıyla başladığını kaydettiler. Bunun tek bir partiye mahsus olduğu belirtilmesine rağmen AB'nin aradığı misilleme bahanesini bulduğunu düşünerek, bu sorunun üzerine gittiğini kaydeden yetkililer, ‘‘Sonuçta Türkiye'de de inceleme yapıldığını’’ söylediler. Yetkililer, AB Heyetinin Türkiye'de yaptığı incelemede de kontrolü yapan Tarım Bakanlığı'nın bu konuda yetersiz kaldığı teşhisinin yapıldığını söylediler.