Güncelleme Tarihi:
Suudi Arabistan, Kuveyt, Umman, Katar, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) yer aldığı 6 Körfez ülkesini kapsayan Körfez İşbirliği Konseyi'nden (KİK) diğer ülkelere son 5 yıl içinde 542 milyar dolarlık nakit akışı gerçekleşti.
Körfez ülkelerinin yatırımcıları eskiden öncelikli olarak ABD'yi tercih edip, hazine tahvilleri ve büyük bankaların yatırım portföylerine yatırım yapardı. Ancak son yıllarda ABD'nin cari işlemler açığının büyümesi, doların zayıflaması, ülke ekonomisine yönelik risk algılamaları gibi ekonomik etkenlerin yanı sıra, 11 Eylül sonrasında ABD'nin İslam ülkelerine yönelik dış politikasının yarattığı olumsuz etkiler, ayrıca Dubaili liman işletmecisi DP World şirketinin ABD liman işletme ihalesi kazanmasına karşın güvenlik gerekçesiyle reddedilmesi petro dolarların akış yönünü değiştirdi.
Körfez ülkelerinin yatırımcıları son dönemlerde bir yandan Ortadoğu'da yatırımlarını artırırken bir yandan da gözlerini Doğu Asya ülkelerine çevirmeye başladı. Busines World Dergisi'nde 16 Mayıs'ta yayımlanan "Petro-dolar Eğilimleri" başlıklı makaleyi kaleme alan Bernardo Lopez, bu değişimin yalnızca risk algılamalarından kaynaklanmadığını, yatırımcıların artık daha akıllıca seçimler yaptığını söylüyor. Malezya gazetesi New Strait Times'ta 31 Mart'ta yayımlanan bir haberde ise Körfez ülkelerinden Doğu Asya'ya gelen yatırımcıların bölgede kendilerine yerel ortaklar bularak "kazan-kazan" dayanışması içine girdikleri böylece hem pazarla ilgili bilgi elde ettikleri hem de nakit yatırım avantajı ile hareket etme imkanına sahip oldukları belirtiliyor.
Suudi kralın ilk ziyareti Çin'e oldu
Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın tacı giydikten sonra dış ziyaretlerinden Çin'i ABD'nin önüne alması Arap ülkelerinin Asya'ya artan ilgisinin sembolik bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Kral Abdullah geçen yılın ocak ayında gerçekleştirdiği bu gezide Çin ile enerji alanında beş büyük işbirliği anlaşmasına imza atmıştı. Suudi şirketleri, rafineriler kuran Çin şirketlerine ortak olurken bir yandan da 1.3 milyar nüfuslu dev pazara girme imkanına kavuşuyor. Çin'in kuzeyindeki Hıbei eyaletinde yeni bulunan 1 milyar 20 milyon tonluk petrol rezervinin iki taraf arasındaki işbirliğini geliştirmek için yeni bir fırsat olduğu belirtiliyor.
Altyapısını geliştiren, yabancı yatırımcılar lehine düzenlemeler yapan, İslami finans uygulamaları ve yabancıların mülkiyet hakkı gibi konularda şeffaf yasalara sahip olan Malezya gibi Doğu Asya ülkeleri de Körfez ülkelerinin yatırımcılarını cezbediyor. Kuveytli Kuwait Finance House (KFH) ve Bahreynli El Salam Bank 2005 yılından bu yuna bu ülkedeki 3 büyük projeye 548 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdi. Malezya hükümetinin yüksek teşviklerle yatırımcı avına çıktığı Johor bölgesindeki İskender Kalkınma Bölgesi içinde körfez ülkelerinden gelecek 5 yıl içinde 13 milyar dolarlık yatırım sağlanması hedefleniyor.
Malezya dışında Singapur da Arap yatırımcılar için bir çekim merkezi oluşturuyor. Abu Dabi merkezli Infaz Mena Investment bu ülkedeki fon yöneticisi Asia Equity Partners ile geçen yıl temmuz ayında ortaklık kurdu. Bu ortaklık Singapur'daki perakende satış ve iş merkezleri gibi ticari gayrimenkullere, ayrıca her biri en az 28 milyon dolar değerindeki rezidans projelerine yatırım yapacak. Yine Singapur merkezli gayrimenkul danışmanlığı şirketi Chesterton International da Arap yatırımcıların ilgi duyduğu bir kuruluş olarak gösteriliyor.