Güncelleme Tarihi:
Bir yanda dünyanın en büyük teknoloji şirketi Google ve onun geliştirdiği mobil işletim sistemi Android. Diğer yanda Android’in en çok kullanıldığı akıllı telefonları geliştiren ve pazarda ikinciliğe yükselen Çinli Huawei. Yıllardan beri süren bu iki şirket arasındaki iş ortaklığı önceki gün itibariyle askıya alındı. ABD Başkanı Donald Trump’ın 16 Mayıs‘ta Amerikan şirketlerinin ulusal güvenlik riski teşkil eden firmalara ait telekomünikasyon ekipmanlarını kullanmalarını yasaklayan kararnameye imza atmasının ardından, Google’dan akıllı telefon pazarında dengeleri değiştirecek adım geldi. Kararname sonrası Huawei’nin Android lisansı Google tarafından askıya alındı. Huawei markalı telefonların güncelleme ve Google servisleri konusunda darbe alacağını gösteriyor.
İLİŞKİ KESİLDİ
Bu yasak ile Google, Huawei’le olan doğrudan donanım, yazılım ve teknik destek ilişkisini kesti. Huawei telefonları, hem işletim sistemi güncellemelerinden hem de Google servislerinden artık yararlanamayacak. Bu da ağırlıklı olarak gelecek modelleri etkiliyor. Huawei artık herkese açık olan Android Open Source Project‘i (AOSP) kullanmaya mecbur kalacak. Bu versiyonu kullanan ürünlerin Google’ın uygulama ve servislerine erişimi olmayacağını belirtelim. Yani Gmail, Chrome, YouTube gibi uygulamalar kullanılamayacak. Güvenlik güncellemeleri ise gecikecek. Mevcut Huawei markalı cihazlar ise güncellemelere ve Google servislerine erişmeye devam edebilecek. Resmi Android Twitter hesabından Huawei’in mevcut cihazları için yapılan açıklamada, “ABD Hükümeti’nin eylemleri gereğince attığımız adıma yönelik kafasında soru işareti olan Huawei kullanıcılarına: ABD Hükümeti’nin aldığı kararları yerine getirirken, Huawei’in mevcut cihazlarını kullanan kullanıcıların Google Play servisleri ve Google Play Protect’in sunduğu güvenlikten yararlanabileceğini belirtmek isteriz” denildi. Google ise şu açıklamayı yaptı: “Kanuna uyuyor ve sonuçları gözden geçiriyoruz. Hizmetlerimizin kullanıcıları için Google Play ve Google Play Protect’teki güvenlik korumaları mevcut Huawei cihazlarında çalışmaya devam edecek.”
Google’dan sonra diğer teknoloji şirketleri Huawei ile işbirliğini askıya almaya başladı. Intel, Qualcomm, Broadcom ve Xilinx‘in aralarında bulunduğu işlemci üretilicileri yeni bir karara kadar Huawei’e donanım tedariği sağlamayacak. Huawei telefonlarda kendi üretimi işlemcileri, dizüstü bilgisayarlarında Intel’i kullanıyor.
APPLE’A YARAYABİLİR
GOOGLE’ın ve diğer teknoloji şirketlerinin Huawei ile olan işbirliğini askıya alması en çok Apple’a yarayacak. 2018’de pazar araştırma kuruluşu IDC’nin verilerine göre 2018’de dünya genelinde toplam 1.4 milyar adet telefon satıldı. Bunların 292 milyonu Samsung, 209 milyonu Apple, 206 milyonu ise Huawei markalı cihazlar oluşturdu. Huawei’in yüzde 14.7’lik payı var. 2019 ilk çeyreğinde satılan 311 milyon adetlik telefonun, 72 milyonu Samsung, 59 milyonu Huawei ve 36 milyonu ise Apple’dan geldi. Çinli Huawei’in küresel pazardaki payı da yüzde 19’a ulaştı ve Apple’ı geçti. Bundan sonraki süreçte Apple’ın yeniden ikinciliğe gelmesi söz konusu olabilir.
NASIL OLDU?
16 Mayıs’ta yayınlanan özel kararname sonucu ABD Başkanı Donald Trump, kendisine yabancı üreticilerin telekomünikasyon alışverişlerini yasaklama yetkisi verdi. Bu yetkiyle beraber Donald Trump, milli güvenlik riskini göstererek, herhangi bir senato onayı veya görüşmesinden geçmeden doğrudan Amerikalı şirketlerin yabancı üreticilerle alışveriş yapmasını yasaklayabiliyordu. İlk olarak uzun zamandır süregelen 5G dağıtımı sebebiyle alındığı düşünülen bu kararın daha büyük olduğu Google’ın aldığı kararla ortaya çıktı.
‘ANDROID’E ÖNEMLİ KATKILARIMIZ VAR’
YAŞANAN gelişmelerden sonra Huawei’den şu açıklama yapıldı: “Huawei, Android’in dünyadaki gelişimine ve büyümesine önemli katkılarda bulunmuştur. Android’in en önemli küresel iş ortaklarından biri olarak hem kullanıcılara hem de sektöre fayda sağlayan bir ekosistem geliştirmek için açık kaynaklı platformlarıyla yakın bir şekilde çalışmaktadır. Huawei, tüm dünyada bugüne kadar satılan ve halihazırda stokta bulunan tüm Huawei ve Honor akıllı telefon ve tablet ürünleri için kullanıcılarına güvenlik güncellemeleri ve satış sonrası hizmetler sunmaya devam edecektir. Dünya çapında tüm kullanıcılara en iyi deneyimi sunmak amacıyla güvenli ve sürdürülebilir bir ekosistem kurmaya devam edeceğiz” denildi.
NELER YAŞANDI
Ağustos 2018: ABD’deki devlet kurumlarında ve bu kurumlar ile çalışan şirketlerde Huawei cihazların kullanımı yasakladı.
Kasım 2018: Çinli teknoloji devinin büyük bir güvenlik riski oluşturduğunu iddia eden ABD, müttefiklerini Huawei marka telefonları ve telekomünikasyon ekipmanlarını kullanmayı bırakmaya çağırdı.
Aralık 2018: Huawei’in patronunun kızı ve aynı zamandan şirketin CFO’su Meng Wanzhou, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını delmek suçlamasıyla 1 Aralık’ta Kanada’nın Vancouver kentinde gözaltına alındı.
Mayıs 2019: ABD Başkanı Donald Trump, ABD şirketlerinin ulusal güvenlik riski teşkil eden firmalara ait telekomünikasyon ekipmanlarını kullanmalarını yasaklayan kararnamesini imzaladı. Bunun üzerine Huawei’den yapılan açıklamada, “Huawei’in ABD’de iş yapmasını yasaklamak, ABD’yi daha güvenli veya daha güçlü hale getirmeyecek; aksine, ABD’yi daha düşük standartlarda; ancak pahalı alternatiflerle sınırlandıracaktır” denildi.
Mayıs 2019: Çıkan kararnameden sonra ilk hamle Google’dan geldi. Google Huawei’ye karşı Android işletim sisteminin desteğini kesti. Google’dan sonra Intel ve Qualcomm da Huawei’e karşı benzer kararlar aldı.
HUAWEI’NİN ‘B PLANI’ VAR MI?
HUAWEI’in nasıl bir hamle yapacağı tartışılmaya başlandı. Daha önce ‘Kirin’ adlı yapay zekâ altyapısına sahip olan kendi işlemcilerini geliştiren Huawei, kendi işletim sistemini geliştirme konusunda ilk sinyallerini vermişti. Ancak bu, başarılı olma olasılığının oldukça düşük olacağı bir konu. Bunun sebebi ise uygulama ekosistemi. Şu anda kullanıcılara sunulan uygulamalar konusunda Android işletim sistemi ve Google Play, dünyanın en büyüğü. Bu yüzden yeni bir işletim sistemi sunmak, her şeyin sil baştan olması anlamına geliyor. Daha önce de Samsung, akıllı saat ve TV gibi ürünlerinde ‘Tizen’ adındaki işletim sistemini akıllı telefon modellerine taşımamıştı ve Google ile çalışmaya devam etmişti.