Kasım CİNDEMİR WASHİNGTON
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2004 01:34
ABD Dışişleri Bakanlığı, her yıl hazırlayıp dünyaya ilan ettiği ve değişik bölüm başlıklarına sahip ‘Uyuşturucu Raporu’nun bu yılki ‘dolandırıcılık’ bölümüne Uzan Ailesi'ni dahil etti. Raporda Uzan Ailesi'nin İmar Bankası'nda gerçekleştirdiği ‘kitlesel dolandırıcılık’ kanıtlarından söz edildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Uzan Ailesi'ni resmen ‘büyük ve kitlesel dolandırıcılar’ olarak dünyaya tanıttı. Uzanlar, ABD'nın yayımladığı yıllık uyuşturucu raporuna ‘Büyük Dolandırıcılar’ olarak girdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın raporunda, Türkiye'nin, Güneybatı Asya'dan gelen uyuşturucu maddeler için bir geçiş ve kimyasal işlem ülkesi olduğu, ancak Türk güvenlik güçlerinin hem Avrupalı hem de ABD'li güvenlik kurumlarıyla yakın işbirliği yaptığı kaydedildi.
Türkiye'ye giren ve laboratuarlarda işlenen baz morfinin eroin olarak Avrupa'ya ve az bir bölümünün de ABD'ye ulaştığı belirtilirken, Türkiye'de işlenen ve yurtdışına kaçırılan eroin miktarı ‘tonlarca’ olarak tahmin edildi. Türk güvenlik güçlerinin uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede kararlı olduğu ve Afganistan'dan gelen uyuşturucu maddelerin engellenmesini öngören ‘Kıskaç Operasyonu’ adlı bölgesel programda ‘kilit rol’ oynadığı ifade edildi. Türkiye'de geçen yıl 26 Afgan memurun uyuşturucuyla mücadele için eğitildiği kaydedildi.
KİTLESEL DOLANDIRICILIK
Uzan Ailesi, ABD Dışişleri raporunun ‘dolandırıcılık’ bölümüne girdi. Geçen Temmuz'da, BDDK'nın kısmen Uzanlar'a ait olduğu belirtilen İmar Bankası'na el koyduğu ve ardından da ‘kitlesel dolandırıcılık’ kanıtlarının ortaya çıkarıldığına dikkat çekildi.
Raporda, Türkiye'nin, Avrupa'ya giden eroin için ‘depolama, işlem-üretim ve nakliye ülkesi’ olduğu, uyuşturucu kaçakçıları ve uyuşturucu laboratuarı işletenlerin ‘iç ve dış bağlantılarının bulunduğu’ kaydedildi. Türkiye'ye, Afganistan'dan Afyon, Pakistan ve İran üzerinden de morfin ve eroin bazı girdiği raporda yer aldı.
ABD raporunda, Türk kaçakçıların, Avrupa'da pazarlanan eroinin önemli bir bölümünü denetlediği ifade edildi. Diğer ülkelere göre, Türkiye'de uyuşturucu kullanımının daha az olmasına rağmen, bir artış kaydedildiğine de işaret edildi.
5.220 KİLO EROİN
2003'te, Türk güvenlik güçlerinin, 5220 kilo eroin, 308 kilo afyon, 1009 kilo baz morfin, 7777 kilo esrar ve 5,847,715 adet uyuşturucu hapı ele geçirdiği de rapora girdi. Buna göre, Türk polisi, geçen yıl uyuşturucu bağlantılı 12,420 tutuklama gerçekleştirdi. Türkiye'de genel seçimlere ve konuyla ilgili görevlilerin değişmesine rağmen, uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadelede yapılan işbirliğinin kalitesinde düşme olmadığı bildirildi.
Türkiye ‘kara para aklanan ülkeler’ arasında da gösterildi. Ancak, aynı listede, ABD'nin kendisi, Almanya, Fransa, İspanya, Kanada, Yunanistan, İsviçre, İsrail ve Avusturya gibi ülkeler de yer aldı.
Uzanlar’a yeni zimmet fezlekesi
İMAR Bankası mudilerinden toplanan mevduatlardan kesilen vergi dilimlerini zimmete geçirip devleti 2003 yılının ilk 5 ayında 139 trilyon lira zarara uğratmakla suçlanan Kemal Uzan, Hakan Uzan ve Yavuz Uzan'ın da aralarında bulunduğu 25 sanık hakkında fezleke düzenlendi. Sanıkların 6 yıla kadar ağır hapsinin istendiği fezleke, İmar Bankası ana davası ile birleştirilmek üzere İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
Bankacılık alanında ihtisas mahkemesi olarak kurulan İstanbul 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek davaya konu olaylar iddiaya göre şöyle gelişti:
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK) müfettişleri İmar Bankası işlemlerini incelerken, mevduat hesaplarından kesilen vergi dilimlerinin devlete bildirilmediğini tesbit ettiler. Hesap uzmanlarının, 2003 yılının ilk 5 ayında kesilen ve devletten saklanan vergi miktarını 139 trilyon lira olarak tespiti üzerine BDDK avukatları bu paranın banka yöneticileri tarafından zimmetlerine geçirildiği suçlamasıyla savcılığa başvurdular.