ABD: Türkiye'nin önünde önemli fırsatlar var
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2007 17:13
Ekonomiden Sorumlu ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Dan Sullivan, Türkiye’nin önünde bölgedeki yeni bir doğal gaz üretim projesi konusunda önemli fırsatlar olduğunu belirterek, ABD’nin Türkiye ortaklığını daha güçlendirmek amacıyla bölgesel enerji geliştirme projelerine olan desteğini devam edeceğini kaydetti.
Dan Sullivan, TOBB-DEİK “Türkiye-ABD 3'üncü Ekonomik Ortaklık Komisyonu” toplantısında “Bölgesel İşbirliği ile Enerji Pazarlarını Genişletmek ve Ekonomiyi Kuvvetlendirmek” başlıklı sunumunda, enerji konusuna değindi.
Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı ve Güney Kafkasya Boru Hattının önemli başarılar anlamına geldiğini vurgulayan Sullivan, BTC Boru Hattından petrol akmaya başladığını, bunun da bölgesel işbirliğinin somut örneği olduğunu söyledi. Sullivan, Hazar Denizi’ndeki kaynaklara, petrol ve doğal gaza ulaşabilmek için, Türkiye ve diğer ülkelerle enerji kaynaklarını daha da çeşitlendirmeye çalıştıklarını söyledi. Türkiye ziyareti sonrasında Gürcistan’a gideceklerini ve yapılacak konferansla enerji konusunu ele alacaklarını vurgulayan Sullivan, “Hazar bölgesindeki doğal gaz ve petrol üretimi önümüzdeki 10 yıl içinde daha da hızlı bir şekilde artacak” dedi.
Türkiye’nin önünde önemli fırsatlar olduğuna dikkat çeken Sullivan, bölgedeki yeni bir doğal gaz üretim projesini fırsatlar arasında saydı. Sullivan, “Güney ve Doğa Avrupa üzerinden geçerek, doğal gaz boru hattı projesi söz konusu olabilir. Azerbaycan doğalgaz için önemli bir üretim kaynağı. Türkiye, Yunanistan-İtalya doğal gaz boru hattının gerçekleştirilmesinde önemli bir rolü olacaktır. Azeri doğalgazının yakın zamanda Avrupa’ya taşınması gerçekleştirilecektir” diye konuştu.
Sullivan, Irak gazının Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçmesinin Amerika için önemli olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin burada stratejik bir önemi olduğunu söyledi. Türkiye’nin BTC Boru Hattında olduğu gibi stratejik rolünü doğal gaz için de oynayabileceğini ifade eden Sullivan, burada Azerbaycan’ın çok önemli olduğunu, daha sonrasında Orta Asya ve İran doğal gazının Avrupa pazarlarına ulaşmasının son derece önemli olduğuna işaret etti. Daha fazla Hazar petrolünü dünya pazarlarına ve doğal gazını enerji güvenliği denkleminde önemli gördükleri en önemli fırsatlardan biri olduğunu vurgulayan Sullivan, “BTC Boru Hattı bütün dünyaya şunu gösterdi; bölgesel işbirliği ve serbest, şeffaf ticaret koşullarının getirdiği güç, çok kompleks, karmaşık enerji projelerini yapılabilir kılabiliyor” diye konuştu.
Sullivan, ABD’nin Türkiye ortaklığını daha güçlendirmek amacıyla bölgesel enerji geliştirme projelerine olan desteğini devam edeceğini, enerji pazarlarını daha genişletmeye çalışacaklarını, bunun da ekonomik büyümeyi beraberinde getireceğini söyledi.
“BOĞAZLARDAN TANKER GEÇİŞİ TAHAMMÜL EDİLEMEZ NOKTAYA GELECEK”
Büyükelçi Mithat Balkan da konuşmasında, BTC Boru Hattı ve bölgedeki enerji işbirliği fırsatlarına ilişkin bilgi verdi. Balkan, İstanbul Boğazından geçişin ne kadar tehlikeli kaydederek, bunu pazar günü Boğaz gezisi yapacak olan ABD delegasyonunun göreceğini söyledi. Balkan, 1996 yılında boğazlardan 60 milyon ton petrol taşıyan 4 bin tanker geçtiğini, 2005’te bu rakamların 10 bin tankere, 145 milyon ton petrole ulaştığına dikkat çekerek, “2011 yılında Kazakistan için üretimin artması sebebiyle durum tahammül edilmez seviyelere ulaşacaktır. Karadeniz gerçekten ‘petrol karası denizi’ haline gelecektir. Boğazlarda vuku bulacak en büyük kaza olmamıştır. Bugün herkes şu ihtiyacı kabul ediyor Baypas sultaları olmalı, boğazlardan geçiş durdurulmalı. Bir rekabet olacaksa eğer baypas rotaları için Samsun Ceyhan’ın en iyisi olduğunu düşünüyoruz. Akdeniz’deki limanlarlarla Karadeniz’in bağlantısı Samsun Ceyhan rotasıyla mümkün olacaktır. Çevre açısından yoğun kaygıların sürdüğü Ege bu baypas rotaları dışında tutulmuş olacaktır” dedi.
Balkan, Türkiye’nin enerji alanında da yakınlaşma ve işbirliği odağı olmasını istediklerini belirterek, Türkiye’nin bir köprü olmasını istediklerini kaydetti. Balkan, “Köprüyle, kelimenin her anlamıyla kuzeyi güneye, doğuyu batıya bağlayan bir ülke olmak istiyoruz. Bir ülkeyi veya şu ülkeyi hiçbir şekilde dışlamak istemiyoruz ve bütün komşularımızda işbirliğimizi sürdürmek istiyoruz” diye konuştu.
Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı ve Güney Kafkasya Boru Hattının önemli başarılar anlamına geldiğini vurgulayan Sullivan, BTC Boru Hattından petrol akmaya başladığını, bunun da bölgesel işbirliğinin somut örneği olduğunu söyledi. Sullivan, Hazar Denizi’ndeki kaynaklara, petrol ve doğal gaza ulaşabilmek için, Türkiye ve diğer ülkelerle enerji kaynaklarını daha da çeşitlendirmeye çalıştıklarını söyledi. Türkiye ziyareti sonrasında Gürcistan’a gideceklerini ve yapılacak konferansla enerji konusunu ele alacaklarını vurgulayan Sullivan, “Hazar bölgesindeki doğal gaz ve petrol üretimi önümüzdeki 10 yıl içinde daha da hızlı bir şekilde artacak” dedi.
Türkiye’nin önünde önemli fırsatlar olduğuna dikkat çeken Sullivan, bölgedeki yeni bir doğal gaz üretim projesini fırsatlar arasında saydı. Sullivan, “Güney ve Doğa Avrupa üzerinden geçerek, doğal gaz boru hattı projesi söz konusu olabilir. Azerbaycan doğalgaz için önemli bir üretim kaynağı. Türkiye, Yunanistan-İtalya doğal gaz boru hattının gerçekleştirilmesinde önemli bir rolü olacaktır. Azeri doğalgazının yakın zamanda Avrupa’ya taşınması gerçekleştirilecektir” diye konuştu.
Sullivan, Irak gazının Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçmesinin Amerika için önemli olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin burada stratejik bir önemi olduğunu söyledi. Türkiye’nin BTC Boru Hattında olduğu gibi stratejik rolünü doğal gaz için de oynayabileceğini ifade eden Sullivan, burada Azerbaycan’ın çok önemli olduğunu, daha sonrasında Orta Asya ve İran doğal gazının Avrupa pazarlarına ulaşmasının son derece önemli olduğuna işaret etti. Daha fazla Hazar petrolünü dünya pazarlarına ve doğal gazını enerji güvenliği denkleminde önemli gördükleri en önemli fırsatlardan biri olduğunu vurgulayan Sullivan, “BTC Boru Hattı bütün dünyaya şunu gösterdi; bölgesel işbirliği ve serbest, şeffaf ticaret koşullarının getirdiği güç, çok kompleks, karmaşık enerji projelerini yapılabilir kılabiliyor” diye konuştu.
Sullivan, ABD’nin Türkiye ortaklığını daha güçlendirmek amacıyla bölgesel enerji geliştirme projelerine olan desteğini devam edeceğini, enerji pazarlarını daha genişletmeye çalışacaklarını, bunun da ekonomik büyümeyi beraberinde getireceğini söyledi.
“BOĞAZLARDAN TANKER GEÇİŞİ TAHAMMÜL EDİLEMEZ NOKTAYA GELECEK”
Büyükelçi Mithat Balkan da konuşmasında, BTC Boru Hattı ve bölgedeki enerji işbirliği fırsatlarına ilişkin bilgi verdi. Balkan, İstanbul Boğazından geçişin ne kadar tehlikeli kaydederek, bunu pazar günü Boğaz gezisi yapacak olan ABD delegasyonunun göreceğini söyledi. Balkan, 1996 yılında boğazlardan 60 milyon ton petrol taşıyan 4 bin tanker geçtiğini, 2005’te bu rakamların 10 bin tankere, 145 milyon ton petrole ulaştığına dikkat çekerek, “2011 yılında Kazakistan için üretimin artması sebebiyle durum tahammül edilmez seviyelere ulaşacaktır. Karadeniz gerçekten ‘petrol karası denizi’ haline gelecektir. Boğazlarda vuku bulacak en büyük kaza olmamıştır. Bugün herkes şu ihtiyacı kabul ediyor Baypas sultaları olmalı, boğazlardan geçiş durdurulmalı. Bir rekabet olacaksa eğer baypas rotaları için Samsun Ceyhan’ın en iyisi olduğunu düşünüyoruz. Akdeniz’deki limanlarlarla Karadeniz’in bağlantısı Samsun Ceyhan rotasıyla mümkün olacaktır. Çevre açısından yoğun kaygıların sürdüğü Ege bu baypas rotaları dışında tutulmuş olacaktır” dedi.
Balkan, Türkiye’nin enerji alanında da yakınlaşma ve işbirliği odağı olmasını istediklerini belirterek, Türkiye’nin bir köprü olmasını istediklerini kaydetti. Balkan, “Köprüyle, kelimenin her anlamıyla kuzeyi güneye, doğuyu batıya bağlayan bir ülke olmak istiyoruz. Bir ülkeyi veya şu ülkeyi hiçbir şekilde dışlamak istemiyoruz ve bütün komşularımızda işbirliğimizi sürdürmek istiyoruz” diye konuştu.