Güncelleme Tarihi:
İSVİÇRE’nin Cenevre şehrinde açılan tahkim davasında hakem heyeti, Çukurova’nın tüm Turkcell Holding hisselerini 3.1 dolar karşılığında Teliasonera’ya devretmesine karar vermiş, ancak Turkcell bunu yerine gitirmemişti.
TeliaSonera, bir manevra daha yaptı ve New York Federal Mahkemesi’ne başvurarak Turkcell Holding hisselerinin kendine devrine yönelik kararı ABD’de de tasdik ettirmeyi başardı. Turkcell hisselerinin aynı zamanda New York borsasında işlem görüyor olması karara ayrı bir önem katıyor.
ABD’li yargıç Denise Cote tarafından 21 Eylül 2012 tarihli karar metninde; tarafların 2005 yılında imzaladıkları “Sözleşme Mektubu”nda, bir anlaşmazlık durumunda tarafsız hakem mahkemesine gidecekleri yönünde anlaştıklarını, ayrıca Çukurova’nın itirazına rağmen New York mahkemelerinin bu konuda karar verebilecek konumda olduğu belirtildi.
‘Aralarında sözleşme var’
Tarafların imzaladıkları “sözleşme mektubu” gereği, anlaşmada çıkabilecek herhangi bir pürüz ve engel durumunda İsviçre’nin Cenevre şehrindeki ICC’e başvuracaklarını, burada alınan kararın nihai olacağı ve başka bir mahkemeye başvurulmayacağı, ancak kararın infaz edilebileceği bir mahkemeye başvurulabileceğini belirten yargıç Denise Cote, ICC’nin verdiği kararların doğru olduğunu belirterek, TeliaSonera’nın lehine karar verdi.
Dava ABD’yi ilgilendirir
Yazılı kararda Çukurova’nın kendine ait bir TV kanalını satmak üzere New York’ta görevlendirdiği iki farklı “Girişim Sermayesi Fonu” ile sistematik iş ilişkisi kurduğu, Turkcell hisselerinin New York Borsası’nda işlem gördüğü, New York kuruluşu “Providence Equity Partners” ile ortak kurulan Digiturk ile Manhattan’da Park Avenue üzerindeki “Baytur İnşaat ve Taahhüt” ile “Equipment and Parts Export Inc.” isimli iki iştiraki bulunduğuna dikkat çekildi. Çukurova’nın bu firmaları Amerika’ya açılım kapıları olarak gördüğü belirtilirken, mahkeme bu ilişkilerin davanın ABD’de açılması için yeterli olduğunu, ayrıca Çukurova’nın ileride ABD’de yatırım yapması halinde TeliaSonera’nın “elde hazır karar” bulundurmasının haklı olduğunu kaydetti.
ABD’deki mahkeme, ayrıca Çukurova’nın “Sözleşme Mektubu”nda belirtilen maddelere göre ICC hakemlerinin yetkilerini aşarak tazminat ödeme kararı veremeyeceğini’ öne sürdüğü itiraz başvurusunu da kabul etmedi.
Satmaktan vazgeçmişti
ÇUKUROVA Turkcell’in yüzde 27.3’lük hissesini 2005 yılında TMSF’ye olan borçlarını ödemek için TeliaSonera’ya 3.1 milyar dolara satma kararı almıştı. Ancak son anda bu satıştan vazgeçen Çukurova hisseleri Rus Altimo gurubuna 3.3 milyar dolara satmak için anlaşmıştı. Hisseler Altimo yerine Teliasonera’ya satılsaydı şirket Turkcell Holding’in yüzde 64’ünü eline geçirecek böylece Turkcell’i yönetecekti. Altimo’ya satışın Çukurova ile imzalanan sözleşmeye aykırı olduğunu iddia eden TeliaSonera ICC’ye başvurmuştu. 29 Temmuz 2009’da alınan kararla; Çukurova’nın söz konusu hisseleri 3.1 milyar dolarlık nakdi konu eden anlaşma karşılığında TeliaSonera’ya vermesi gerektiği belirtilmişti. Çukurova’nın söz konusu hisseleri vermemesi durumunda TeliaSonera’nın Çukurova’dan 1.8 milyar dolarlık tazminat talep edebileceğine de hükmedilmişti. 1 Eylül 2011’de son bir karar daha veren ICC, hisseleri devretmediği için Çukurova’yı 932 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum etmişti.
‘Karar nihai değil Turkcell’de bağımsız yönetim istiyoruz’
Hülya GÜLER
ABD’deki Güney New York Federal Bölge Mahkemesi’nden gelen ‘Çukurova Grubu tüm Turkcell Holding hisselerini 3.1 dolar karşılığında Teliasonera’ya devretmeli’ kararını değerlendiren Çukurova Grubu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet, bu ortaklık çekişmesinden memnun olmadığını belirtti.
Karara itiraz edeceğiz
Karamehmet, Hürriyet’e yaptığı açıklamada “Karar nihai bir karar değil. Biz de gereken itirazlarımızı yapacağız. Ayrıntılı açıklamayı kamuoyu ile yakında paylaşacağız. Asıl olarak TeliaSonera’nın İsveç’te neler yaptığına bakılması lazım” dedi. TeliaSonera’nın etik bir şirket olmadığını öne süren Karamehmet, “Önce İsveç’te TeliaSonera’nın faaliyetleri incelenmeli. TaliaSonera etik bir şirket değil. Faaliyetleri incelendiğinde etik olmayan uygulamaları görülecektir. Biz de bunları gündeme getireceğiz” diye konuştu.
Bağımsız’ın tanımı önemli
Turkcell’in ortaklık yapısından kaynaklanan sorunlar nedeniyle bağımsız yönetim kurulu üyesi atanamaması nedeniyle Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) şirketin yönetimine bağımsız üye atayacağı konusunda ise Karamehmet şunları söyledi: “Bizimle bu konuda bir temas olmadı. Ben şirket yönetiminde değilim. Ama SPK’nın bağımsız üye atamasından memnun oluruz. Bu noktada ‘bağımsız’ kelimesinin hakkının verilmesi önemli. Benim üzerinde durduğum konu bu.”
Temettü dağıtmak istiyoruz
Karamehmet, yönetim sorunları nedeniyle Turkcell’de temettü dağıtılamaması konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Temmettü dağıtılmasını biz de istiyoruz. Bugüne kadar dağıtılamaması bizden kaynaklanmıyor. Bağımsız üyeler atanabilirse, temettü de dağıtılacak.”
Schröder -Al Gore çok iyi olur
ALMANYA’nın eski başbakanlarından Gerhard Schröder, ABD eski Başkan Yardımcısı Al Gore gibi isimlerin zaman zaman Turkcell’in yönetim kuruluna bağımsız üye olarak atanmasıyla ilgili ise Mehmet Emin Karamehmet, “Çok iyi olur. Keşke bütün sorunlar aşılıp, şirkete vizyon kazandıracak hamleler yapılabilse” şeklinde konuştu.
ABD’den çıkan karar uygulanmaz
Sefer LEVENT/ Analiz
TURKCELL’in üç ortağı Çukurova Grubu, İsveçli TeliaSonera ve Rus Altimo arasındaki gerilimli dava süreci devam ediyor. ABD Federal Mahkemesi’nden çıkan son kararla Çukurova Grubu bir yara daha alsa da aslında bu karar Turkcell yönetimindeki dengeleri hiç değiştirmeyecek.
Çünkü ABD’den çıkan karar sadece Çukurova’nın aradaki sözleşmeler gereği TeliaSonera’ya tazminat ödemek zorunda olduğunu tasdik ediyor.
“ABD’deki mahkeme özetle şunu söylüyor: 2005 yılında Çukurova ile TeliaSonera bir anlaşma yapmışlar. Buna göre Çukurova elinde bulundurduğu hisseleri öncelikle TeliaSonera’ya satmak zorundaydı. Arada 3.1 milyar dolarlık bir ön anlaşma var. Altimo’nun elindeki hisseler TeliaSonera’ya devredilmeli.”
Asıl dava İngiltere’de
ABD’den çıkan bu kararın teknik olarak uygulanması mümkün değil. Çünkü Çukurova’nın bu hisseleri Altimo’dan alıp TeliaSonera’ya devretmesi hele hele Çukurova’nın Altimo ile de mahkemelik olduğu bir ortamda neredeyse imkansız.
ABD’deki mahkeme bu kararın uygulanamaması durumunda TeliaSonera’nın yaklaşık 1 milyar dolarlık tazminat talep etmesinin de haklı olduğuna vurgu yapıyor.
Belirttiğimiz gibi bu karar Turkcell’in sahiplik durumunu değiştirmeyecek. Turkcell’in sahiplik durumu değiştirebilecek en önemli dava ABD’de değil İngiltere’de görülüyor. Turkcell’in ortaklarından Rus Altimo ile Çukurova Grubu arasında şirketin yüzde 13.8’nin sahipliğine yönelik davanın bu yılın sonunda ya da 2013’ün hemen başında sonuçlanması bekleniyor. İngiltere’de Privy Cuoncil’de görülen dava kimin lehine sonuçlanırsa Turkcell’in kontrolü onun eline geçecek.