Güncelleme Tarihi:
İKİNCİ dünya savaşı sırasında 1.5 milyonu çocuk yaklaşık 6 milyon Museviye soykırım uygulayan Adolf Hitler’in Biomen erkek şampuanının reklamında boy göstermesi başta Museviler olmak üzere pek çok kişinin tepkisine yol açtı. Türkiye’deki Musevi cemaatiyle de sınırlı kalmayan ve sosyal medyada günlerce tartışılan reklamın videoları YouTube’da tüm dünyada milyonlarca kişi tarafından da izlendi. İçinde “Türk, Müslüman, Yahudi, Kürt, Ermeni ve soykırım” kelimelerinin geçtiği binlerce yorum yapıldı. Merkezi ABD’de bulunan İftira ve İnkar ile Mücadele (ADL) isimli Musevi sivil toplum kuruluşu da reklamla ilgili açıklama yaptı. ADL Direktörü Abraham H. Foxman, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan’a rahatsızlıklarını bizzat iletti. Hitlerli reklam, The Independent gibi prestijli gazetelerde de yer aldı. Bu gelişmelerin ardından sözkonusu reklamın yaratıcısı Hulusi Derici reklamı geri çekti.
Çocuk istismarına son
Söz konusu reklamın arkasında kendini “Meydan okuyan markaların ajansı” olarak tanımlayan M.A.R.K.A.’nın Başkanı Hulusi Derici var. Derici, bundan önceki bazı kampanyalarıyla da çok tepki çekmiş, sosyal medyada topa tutulmuştu. Çocuk giyim markası Wenice için yapılan ve “Çocuk istismarına son” sloganıyla pek çok kişinin tüylerini diken diken eden reklam ilk akla gelenlerden. Hem ajans hem de Wenice, kamuoyunun tepkisiyle karşılaşan reklamın satışları artırdığını söylese de, reklam yayından kalkmadan önce bir süre slogansız yayınlandı. Bir süre sonra da Wenice’in iflas erteleme başvurusu dikkat çekti.
BÖYLE REKLAM OLUR MU / WEB TV
Sizinki kaç santim?
Hulusi Derici’nin bugüne kadar yaptığı birkaç kampanya da şöyle: Vestel’in alt markalarından Regal’in “Tokat” reklamında, “Almayanı dövüyorlar” sloganıyla daha pahalı beyaz eşyayı tercih eden kadın tokatlanıyordu. Şiddeti meşrulaştırdığı gerekçesiyle bu reklam da çok eleştirilmişti. “Sizinki kaç santim” diye başlayan “69’u sevecekseniz” ve “Bizimki 77 santim” diye devam eden, en sonunda da “Hosteslerimize para teklif etmeyin” sloganlarıyla dikkat çeken reklamlar serisi ise Atlasjet’in koltuk aralıklarını anlatmak için yapılmıştı. De Facto’nun “Jean Amerika’nın şalvarıdır” sloganlı reklamları da bikinili kadın resminin billboard’larda zor yer bulduğu günlerde Zeki Triko’nun patlıcan, kabak ve hıyar fotoğraflarıyla hazırlanmış sebzeli protesto reklamları da onun imzasını taşıyordu.
Amaç Hitleri maskara etmekti
Hem ajansa hem de şampuan markasına yüzlerce mail gönderen Musevi toplumunun hassasiyetini göz önüne alarak reklamı durdurduklarını söyleyen Hulusi Derici, “Amacımız Hitler’i yüceltmek değil maskara etmekti. Üzülenler, incinenler olduğunu gördük. Böyle bir amacımız yoktu. 20 günlük reklamı, 5-6 gün gösterildikten sonra firmayı ikna ederek durdurduk. Başka bir konu olsaydı durdurmazdık” dedi.
O anons çok etkiledi
Hulusi Derici durdurma kararı almasına neden olan olayı ise şöyle anlattı: “Geçen gün Neva Şalom Sinagogu’nda eski patronum İzador Baruh’un cenazesinin ardından yapılan ‘Lütfen en fazla 5’erli gruplar halinde çıkın ve hemen dağılın’ anonsu beni çok etkiledi. Azınlık olmanın güçlüğünü fazlasıyla hissettim. Biliyorsunuz orası saldırıya uğramış bir sinagog. Reklamı durdurma kararımın arkasında bu var.”
Cinsiyet ayrımcılığı eleştirisi de yapıldı
HİTLERLİ reklam, sosyal medyada ‘ırkçılık’ üzerinden tartışmalara neden olduğu kadar “Erkeksen Biomen kullanırsın” sloganıyla da cinsiyet ayrımcılığı yapmakla suçlandı. Hulusi Demirci, cinsiyet ayrımcılığı ithamlarını eleştirerek, kadın ve erkeğin farklı şampuan ihtiyacı nedeniyle bu vurguyu yaptıklarını söyledi.
Musevi cemaati özür bekliyor
MUSEVİ Cemaati ise reklam karşısında şu açıklamayı yapmıştı: “Reklamda farklılık veya farkındalık yaratma adına ideolojisi, vahşeti ve milyonlarca insanın ölümüne sebep olan çarpık zihniyetin en çarpıcı örneği Hitler’i her ne sebeple olursa olsun reklam filminde kullanmanın kabul edilemez bir durum olduğunu bir kez daha önemle hatırlatıyoruz. Bu zihniyeti kınıyor ve insanlık vicdanında yaratılan tahribatın bir an önce tamiri adına kamuoyundan özür dilenmesi gerekliliğini vurguluyoruz.”
Papa ile imamı öpüştürünce kıyamet koptu
PROVOKATİF reklam denince akla ilk gelen marka İtalyan Benetton. En son ‘Netret Etme’ sloganına sahip reklam kampanyasında Papa 16. Benediktus’u, Kahireli bir imamla öpüştürünce Vatikan’la davalık olmuştu. Aynı kampanyada Nicolas Sarkozy ile Angela Merkel ve Mahmud Abbas ile Binyamin Netanyahu’nun dudak dudağa öpüştükleri fotoğraflar da dünya basınında genişçe yer bulmuştu.
Sert reklam marka için ötanazidir
EURO RSCG Türkiye Grubu CEO Levent Erden, “Provokatif olmakla, ahlak dışı olması arasında ince bir çizgi var” dedi. Dozu kaçırıldığında provokatif reklamların markaları öldürdüğünü vurgulayan Erden şöyle konuştu: “Reklam bir duyuru değil, ilişki aracıdır. Sadece dikkat çekip bilinmek 50 yıl önce bitti. Biri televizyonda masanın üzerine çıkıp kakasını yapsa herkes hatırlar ama kimse yüzüne bakmaz! Sertlik, markalar için ötanazidir. Bazı reklamlar markanın kendi parasıyla batmasına da neden olmuştur.”