Güncelleme Tarihi:
Küresel enerji haritasının değiştiği vurgulanan rapora göre, önümüzdeki dönemde enerji piyasalarını şekillendirecek en temel iki konu: 1) ABD’de petrol ve doğalgaz üretimindeki canlanma ve 2) Bazı ülkelerin nükleer enerjiden çekilmesi olacak. Bunlara ilaveten, rüzgâr ve güneş teknolojilerinin büyümesi ile şeyl gazının (kaya gazı) küresel bazda yaygınlaşmasının da piyasalara etkisi olacak.
ABD TAHTA OTURACAK
ABD’deki enerji gelişmelerinin “çok derin” olacağı vurgulanan raporda, bu gelişmelerin etkisinin Kuzey Amerika kıtasının çok ötesine geçeceği ve enerji piyasalarını küresel çapta etkileyeceği belirtiliyor.
Rapordaki en çarpıcı tespit ise hiç şüphesiz “ABD’nin 2020 yılına kadar Suudi Arabistan’ı da geçerek, dünyanın en büyük petrol üreticisi ülke konumuna geleceği.” Doğalgaz ve petrol üretiminde ABD’de yakın zamanda yaşanan canlanmanın, ekonomik aktiviteyi de teşvik ettiği kaydedilen raporda, ucuzlayan doğalgaz ve elektrik fiyatlarının sanayiye rekabet üstünlüğü sağladığı ve Kuzey Amerika’nın dünya enerji ticaretindeki rolünü sürekli değiştirdiği de belirtiliyor.
Peki, ABD’nin dünyanın en büyük “petrol üreticisi” olması ne anlama gelecek? Raporda bunun yanıtı şöyle: “ABD’nin petrol ithalatı pey der pey düşerek, öyle bir noktaya gelecek ki, 2030 yılına doğru Kuzey Amerika net petrol ihracatçısı olacak. Bu da uluslararası petrol ticaretinde istikameti Asya’ya doğru kaydıracak.”
PETROL FİYATI 125 DOLAR
Rapora göre, dünyada petrol talebi 2035 yılına kadar günlük 99.7 milyon varile ulaşacak. 2011 yılında bu rakam 87.4 milyon varil olarak gerçekleşti. Ortalama ham petrol ithalatı fiyatı ise 2011 fiyatlarına göre varil başı 125 dolara çıkacak. Küresel petrol tüketiminde bugün yüzde 50’den fazla paya sahip olan ulaşım sektörü, binek araba sayısının 1.7 milyara çıkmasıyla bu payı daha da artırmış olacak. Kamyonlar, bu artışta önemli rol oynayacak.
IRAK’A 5 TRİLYON DOLAR
Irak’ın 2035 yılına kadar petrol ihracatından elde edeceği gelir yaklaşık 5 trilyon doları bulacak. Bu da ülkede sadece petrol ihracatından yıllık ortalama 200 milyar dolar gelir sağlanacağı anlamına geliyor.
NÜKLEER PAYI DÜŞÜYOR
Fukuşima’da meydana gelen nükleer kazanın ardından, ülkelerin nükleer politikalarını gözden geçirdiğine dikkat çekilen raporda, nükleer enerjiden bir geri çekilme yaşanacağı öngörülüyor. Japonya ve Fransa’nın nükleer kullanımını düşürmek isteyen ülkelerin arasına katıldığı kaydedilen raporda, Kanada ve ABD’de ise ucuz doğalgazın nükleerin rekabet gücünü tehdit ettiği vurgulanıyor. IEA, küresel elektrik “mix”inde (karışım) nükleer payının zamanla azalacağını tahmin ediyor.
1.3 MİLYAR İNSAN KARANLIKTA
Rapordan iki çarpıcı rakam ise: 1) Hala elektriğe erişimi olmayan 1.3 milyar insan ve 2) temiz yemek pişirme imkanlarına sahip olmayan 2.6 milyar insan olması. Elektrik erişimine sahip olmayan kişilerin üçte ikisi Asya kıtasında ve Sahraaltı Afrika’nda bulunuyor. IEA, 2030 yılına kadar küresel çapta enerji erişimine ulaşmak için yaklaşık 1 trilyon dolarlık kümülatif yatırım gerektiğini hesaplıyor.