Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2008 14:53
AB devlet ve hükümet başkanları, küresel ekonomik sistemin tamiri konusunda AB pozisyonunu netleştirmek için toplandı.
Dönem Başkanı Fransa'nın çağrısıyla toplanan gayrı resmi zirvede liderler, 14-15 Kasım'da Washington'da gerçekleştirilecek G20 uluslararası finans konferansı öncesinde, AB içindeki görüş ayrılıklarını gidermeye çalışacak.
AB ekonomi ve maliye bakanlarının 4 Kasım'daki toplantısında, küresel finansal sistemin yeniden yapılandırılmasında “şeffaflık ve sorumluluk ilkelerinin sitemin kalbine yerleştirilmesi, uygun düzenleme ve denetlemenin yapılması, küresel finansal sistemin istikrarını sağlama görevinde en büyük rolün Uluslararası Para Fonu'na (IMF) verilmesi ve gelişen ekonomilerin sürece dahil edilmesi” konusunda uzlaşma sağlanmıştı.
Buna göre bankalar, kredi derecelendirme kuruluşları ile yeni finansal enstrüman piyasalarının şeffaflığının artırılarak, daha sıkı denetlenmesi, Çin, Hindistan, Rusya ve Brezilya başta olmak üzere dünya ekonomisindeki payını son yıllarda oldukça artırarak gelişmesini sürdüren ülkelere, küresel finans kurum ve forumlarında daha fazla söz hakkı tanınması öngörülüyor.
AB ülkeleri arasındaki temel görüş ayrılıkları ise gelecekteki küresel mali krizlerin nasıl ele alınacağı ve küresel düzenleme-denetlemenin içeriğinde yaşanıyor.
Almanya, AB dönem başkanı Fransa'nın yeni küresel ekonomik krizlerle mücadelenin “uluslararası koordinasyonla” yapılmasına itiraz ederken İskandinav ülkeleri, piyasaların aşırı düzenlenerek bürokrasinin artırılmasına karşı çıkıyor.
Bu arada zirve öncesinde Fransız BFM radyosuna konuşan Fransa'nın AB İşleri Bakanı Jean-Pierre Jouyet, Almanya'nın tutumunu “ciddi hata” olarak nitelendirerek Avrupa kamuoyunun küresel finansal krizle mücadelede koordinasyon ve birlik istediğini söyledi.
Jouyet, Almanya'nın “her ülke kendi başının çaresine baksın” yaklaşımının krize iyi bir cevap olmayacağını kaydetti.
BRETTON WOODS IIFransa Cumhurbaşanı Sarkozy, yeni küresel ekonomik düzeni savunduğu son açıklamalarında, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından ABD önderliğinde ve doların hakimiyetinde şekillenen Bretton Woods ekonomik düzeninin, “Bretton Woods II” ile değiştirilmesi gerektiğini belirterek “21'inci yüzyılın ekonomisinin 20'nci yüzyılın araçlarıyla yönetilemeyeceğini” öne sürüyor.
Bretton Woods sisteminde altına endekslediği doları rezerv para haline getiren ABD, 35
dolar getiren herkese 1
ons altın tahahüt ediyordu. ABD'nin altın karşılığı bulunmadığı ve Vietnam savaşının maliyetini dolar basarak dünyaya yüklediği, Fransa'nın elindeki dolarların karşılığını ısrarla talep etmesiyle ortaya çıktı.
ABD bunun üzerine 15 Ağustos 1971'de doların doğrudan altına konvertibilitesini kaldırdığını açıkladı. Buna rağmen ilerleyen yıllarda doların rezerv para hakimiyeti devam ederken ABD, yeni para bastıkça dünyadaki tüm dolar sahiplerini dolaylı vergilendirme imtiyazını korudu.